5.BÖLÜM

28 9 16
                                    

İyi okumalar💜

"Elva uyan artık ya kalk öğlen oldu." Berivanın sözleri kulağıma ninni gibi gelirken bir anda bedenimi dürtmeye başladı. Kızım bir rahat ver ama ya

"Elva yemin ederim kafandan aşağı su dökücem uyan."

Yavaş yavaş gözlerimi açmaya başladım. Bir türlü uyuyamamıştım. Gece tam gözlerim pes ediyorken gördüğüm rüyalar uyutmadı beni.
Her zaman sorunlarımdan uyuyarak kaçıyordum ama bu defa çok daha farklıydı. Evet evlenecektim bu büyük bir sorun ama kiminle bunu bilmiyordum ve bu daha büyük bir sorun. Rüyamda yüzünü göremediğim bi adam ile evleniyordum.
Adam ruh hastası çıkıyordu ve üstümde deneyler yapıyordu adeta deney faresi haline gelmiştim.
Daha sonra uyanıyordum ve tekrar uyumak için bedenimi zorluyordum.  Bu adam nasıl biri acaba babası evliliği için büyük miktarda paralar verecek kadar ne sorunları olabilir. Belki de ben kuruntu yapıyorum belki babası oğlunun mürvetini istiyor ve babamlar tanıdık diye kendince oğluna eş beğeniyordur. Uzun zaman sonra sabahları uyandığımda bu kadar soru vardı kafamda babam ile konuşmakta istemiyordum doğrusu yüzünü görmek istemiyordum.

"Biraz daha yüzüme aval aval bakacakmısın yoksa kalkmak gibi bir niyetin de var mı?" Berivanın sesi ile düşüncelerim arasından sıyrılıp pikemi üstüme çektim havalar ne sıcak ne soğuktu ama kışa doğru olduğu için geceleri hafif esiyordu. Berivanın bir anda beni itmesi ile yeri boyladığımda ağzımdan acı ile büyük bir inleme çıktı. Yaktım seni Berivan

"Elime geçme Berivan çiğ çiğ yiyecem seni!"

Bağırışım ile odaya annem girdi beni yerde görünce gözleri şok ile açıldı. Arkasında babam da vardı.

"Kızım iyi misin ne oldu bir yerin ağrıyor mu?"
Konuşan babamın yüzüne ifadesiz şekilde baktım beni mi düşündü yoksa ölse borcu nasıl öderiz diye kendilerini mi karar veremedim doğrusu.

"İyim sorun yok" dedim ve hızla çıktım oda dan onlarla konuştuğum için şükretmeliler direk tuvallette girdim ve kapıyı üstüme kilitledim.
Derin derin nefes almaya başladım. Kendimi toparlamak zorundaydım. Tuvalleten çıkıp elimi yüzümü yıkadım aynadan kendime baktığımda gördüğüm tek şey zavallılık.
Siyah gözlerim ağlamaktan kızarmış ve şişmiş durumdaydı ufacık dudaklarım bile şişmişti.
Daha dün öve öve bitiremediğim güzelliğimden eser yoktu sanki.
Gözlerimi ovarak mutfağa doğru yürümeye başladım gördüğüm manzara beni şok etti.
Resmen Berivan bize kahvaltı hazırlamıştı.
Gideceğime çabuk alıştırıyordu kendini galiba çünkü en son 1 yıl önce mardine gideceğim zaman kahvaltı hazırlamıştı.

"Vay vay vay Berivan hanım illa evlenip gitmem mi gerekiyor kahvaltı hazırlamanız için."

Masaya oturup ağzıma bir parça ekmek atarak konuştum. Bana tiksinti ile bakıp göz devirdi."Ağzın dolu iken konuşma iğrenç misin?" Sorduğu sorunun cevabı belliydi zaten değilim iğrenç falan ama sırf onu gıcık etmek için arada ağzım dolu iken konuşur ağzımı şapırdatırdım. Az da olsa biraz yemek yedim çünkü açken ben ben değilim. Daha sonra düşünmeye başladım,acaba beni nasıl birşey bekliyor diye en fazla ne olabilir,ya da adam ne kadar ruh hastası olabilir. Bunları düşünmekten kafayı yiyecem az kaldı. Tek başıma kafayı yememek için Berivana anlatmaya başladım.

"Ya ben gece uyurken adam psikopat gibi elinde bıçak ile gelip beni 17 yerimden bıçaklar ise o zaman ne yaparım size haberde veremem."

Bu sözlerim üstüne Berivan bana hayalet görmüş gibi bakmaya başladı. Hadi ama bunların hepsi birer olasılık.
"Aynen Elva belkide kızgın yağ döker üstüne okuduğumuz kitaptaki gibi"
Oha oha olabilir neden olmasın ama ben adamı aldatmadım ki aldatmadım.
"Saçmalama Berivan" kapıdan gelen ses ile oraya doğru baktık ikimiz kapıda babam vardı.
Ben yine kalkıp gitmek için ayağa kalktım çünkü dün o kadar şey yaşanmasına rağmen hiçbirine karşı gelmedi.

GÜVEN BANAWhere stories live. Discover now