9.BÖLÜM

30 9 2
                                    

İyi okumalar💜

"Bu saate kadar ne konuştunuz madem bu kadar isteklisin ne diye bize bu kadar bağırıp kendini paraladın ha ne diye?" Babamın bininci sorusu ile baş başa savaşıyordum. Odama geçtiğimde beni sinirle yanına çağırdı. Kapıda Ne konuştunuzdan ne yediğimize kadar sordu.

"İstekli falan değilim baba gönderen sensin ne diye kızıyorsun şimdi." Dedim sakin ama bir o kadar sinirli bir sesle.

"Ben gönderdim sen de dünden meraklıymışsın." Dediği ile histerik bir ses cıktı ağzımdan.

"Hadi ama baba haram deseydin göndermeseydin din veya namus bu kadar kolay göz ardı ediliyor mu?" Artk içimde tutmak istemedim. Ama her zaman olduğu gibi yine susmadım diye beni susturan o tokat susturdu beni.

Alışık olduğum bu durum artık başka türlü yakıyordu canımı.
Hiçbirşey söylemedim söyleyemedim sadece sustum ve gözlerinin içine baktım. Bu olanları bana yapılan bu muameleyi asla unutmamak için gözlerine baktım.

"Defol git odana gözüme gözükme o dilin uzamış kestirme!" O kadar yüksek sesle bağırdı ki babam yüzümü buruşturdum. Benim babam bu değildi elime diken batsa benden çok üzülürdü. Ne oldu ona ne değiştirdi bilmiyorum ama artık ona baktığım zaman biricik babam diye sevdiğim adamı göremiyordum.

Hiçbirşey demeden arkama döndüm ve hızla çıktım oda dan. Kendimi hemen banyoya attım.
Üstümü bile çıkarmadan soğuk suyun altına girdim.

Şok etkisi ile kendime gelmeye çalıştım. Ama nafile ne yaptıysam gözyaşlarım durmadı aksine gittikçe ağlama seslerimi durduramıyordum. Ağlamam bir süre sonra hıçkırıklara dönüştü. Ne kadar kaldım ben orda ne kadar zamandır ağlıyorum bilmiyorum sadece beyaz fayanslara dalmıştım.

"Elva iyi misin çık artık." Berivanın sesi ile daldığım fayanstan gözlerimi çektim kapıya yaklaşarak kapıyı açtım. Üstümü hala çıkarmamıştım. Berivan beni görünce gözleri şok ile açıldı.

"Elva ne oldu sana gözlerin gözelerine ne oldu!" Hayretler içinde konuştuğunda ben sadece yüzüne bakabildim. Bana ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu.

Berivanın yardımı ile üstümdekilerden kurtulup temuz bir duş aldım. Odamıza geçip üstümü giyinmeme bile yardım etti. Sanırım sadece beni düşünen tek kişi vardı o da Berivan.
"Neden bu kadar ağladın ki gözlerin kan çanağına dönmüş?" Bilmem neden ağladım ben bir tokat ile bu kadar yıpranacak biri değilim. Peki neden beni bu kadar yaraladı bu durum.

"Annem annem bana tiksinti ile baktı.
Gördün değil mi?" Sorduğum soru ile gözlerimin içine baktı"Elva annemi umursamayacağını sen söylemiştin ne oldu şimdi?" Evet söylemiştim ama o bakışlar çektiğim tüm acıları tekrar yüzüme vuruyordu.

"E evet ama bilmiyorum bana o günleri hatırlatıyor." Sahi neden yapıyor bunu.

"Her zaman kurduğun bu cümle artık beni meraktan delirticek. Elva hangi günler anlat artık." Anlatırsam Berivan da benden tiksinir mi? Beni suçlar mı? Tüm bu soruları bir kez daha içimdeki derinliklere gömüp sustum.
"Bir önemi yok takma kafana." Kısaca konuşup yatağıma uzandım. Elime telefonumu aldım ve gelen bildirimlere baktım.

"Elva iyisin değil mi bir sorun yoktur umarım her ne olursa olsun beni ara." Fatihten gelen bildirime baktım uzun uzun gerçekten düşünüyor mu beni.

"İyim iyim sorun yok." Yalan çok büyük sorunlar var ama ben daha kardeşimin tepkisini ölçemiyorken bir yabancının tepkisini bilemezdim. Müstakbel eşim yazan ismi Fatih olarak değiştirdim. Bir yabancıya eşim demek kolay olmayacaktır.

GÜVEN BANAWhere stories live. Discover now