Sevdaya Çıkan Yollar

Yoksa Sen Beni Kıskanır Mısın?

Alaeddin babasıyla ağabeyinin yanından ayrılıp saraydan çıktığında anasıyla Fatma'yı gördü ve yanlarına gitmek için hamle yaptı.

"Ağabeyim."dedi Fatma onun yaklaştığını görünce.

"Oğlum."dedi Bala da. "Gelesin."

"Ne konuştunuz, atamla?"diye sordu bacısı merakla. "Yeni gelen tüccarı mı?"

"Ne tüccarı?"diye sordu Alaeddin onların yanına vardığında, böyle birinden haberi bile yoktu.

"Yeni bir tüccar gelirmiş uçlara. Frederick. Pek de iyi nam salmış."

"Ne namıdır bu?"

"Pek genç olmasına rağmen işi büyütmüş derler, ticareti de iyiymiş."

"İyi."dedi Alaeddin elini pusatına atıp ortalığı incelemeye başlamadan önce, pek umursamamıştı.

"İyi, iyi ya." Boğazını temizledi Fatma. "Gonca da öyle düşünürdü."dedi nispet yapar gibi.

Hatununun adını duyunca konuya olan ilgisi de artmıştı bir anda. "Nasıl düşünürdü?"

"İyi bir tüccar olduğunu düşünürdü ki gitti."

"Nereye? Gonca sarayda değil mi?" Tamamen ona döndü. "Şunu doğru düzgün anlatasın, Fatma."

Yanlarında Bala bu durumdan bir hayli keyif alıyordu. "Neresini anlamazsın? Gonca tüccarla görüşmeye gitti, der bacın."

Alaeddin şaşırmıştı. "Gonca? Ne diye?"

Bala yalandan kaşlarını çattı. "O ne demektir öyle? Gonca hem Uç Pazar'la ilgilenir hem de gelinimizdir. Görüşecek tabii."

"Tabii."diye onayladı Fatma da neşeyle.

Alaeddin gözlerini kısıp baktı ona. "Ah, bacım, ah..." Anasına döndü. "Nereye gitti, Uç Pazar'a mı?"

"Ne edeceksin?"

"Bir de biz tanışalım şu tüccar efendiyle."dedi saklamaya çalıştığı siniri ile. Gonca'nın ona haber bile vermeden böyle şeyler yapması yeni bir şeydi, hele de tüccarın genç olduğunu duyunca... Birlik için evlenmiş olsalar da hatunu kıskanmıştı Alaeddin.

"Hayırdır? Daha az evvel önemsemezdin?"dedi Fatma. "Konu hatunun olunca mı merak edersin, ağabey?"

"Hiç öyle şey olur mu?"dedi Alaeddin ama sesindeki o rahatsız olduğunu belli eden ton onu ele veriyordu. "Gidip sırlarını öğreneyim derim, madem bu kadar başarılı bir tüccarmış!"

Fatma ağabeyiyle uğraşmayı seviyordu ama daha fazla dayanamadı. "Gonca Uç Pazar'a gitti, ağabey. Yolun açık olsun."

O atına binip hızla sarayın bahçesinden çıkarken Fatma ve Bala arkasından bakıp gülüştü.

"Ah, Alaeddin Ali'm, ah..."dedi Bala iç çekip. "Gayrı hatun senin hatunundur, ne diye direnir de aşkını itiraf etmezsin?"

Öte yandan Uç Pazar'da Gonca, Tüccar Frederick'i karşılamak için hazırlıklarını tamamlıyordu. Ağabeyinin söylediğine göre bu ticaret pazarları için iyi bir fırsat olacaktı, uzakta olan ailesini mahcup etmek istemiyordu.

"Bunları da ön tarafa koyun."dedi hatunlara, yeni kilimleri gösterip. "Desenleri pek bir güzeldir."

"En güzellerini seçtiniz, Gonca Hatun."dedi kadın da neşeyle. "Ben hemen sererim."

Ona gülümseyip çadırdan çıktığında Gülce de yanına gelmişti. "Hatunum, Frederick ve bacısı geldiler."

Gonca başıyla onayladı. "Görelim bakalım, şu meşhur tüccar kimmiş..." Gonca namını duymuştu ama babasından öğrendiği bir şey varsa o da herkese şüphe ile yaklaşması gerektiğiydi. İnsanlara güvenmeden önce onları iyice tanımaya çalışırdı bu sebeple.