so now i come to you, with open arms

458 104 27
                                    

Bir saat kadar süren derinlemesine yaptıkları araştırmalar sonucunda kuzeylilerle ilgili kralın ve hatta bundan önceki kralların da bilmediklerine emin oldukları bir sürü bilgiye sahip olmuşlardı.

Kitaplarda aktarılanlara göre kuzeyliler, tahtın kimseye ait olmaması gerektiğini savunan ve kast sisteminin ortadan kalkması için uğraşan bir gruptu. Onlar için herkesi yönetecek tek bir kişi olmak zorundaysa bile bu kişiyi halkın seçmesi gerekliydi. Buna eski kaynaklarda yazanlara göre demokrasi adı verilmişti.

Seungmin için aslında bakınca kuzeylilerin savunduğu düşünceler çok da yanlış gelmiyordu. Fakat yine tarih kitaplarında derinlemesine geçilen bilgilerde kast sisteminin oluşmasına neden olan savaşın, Minho'nun ona gösterdiği bilgisayar denilen aletten çok daha büyük ve gelişmiş cihazlardan ve bu cihazları kullanan mutlak gücün, cihazların gücüne karşı koyamamasından kaynaklandığı yazıyordu.

Son bir saat içerisinde eline aldığı beşinci kitapta, Phoenix krallığı kurulmadan önce başta olan son başkanın bu konuyla ilgili yazdıkları şunlardı;

'Tarih 21. yüzyılın sonları. Bu yüzyılın başlarından beri süregelen teknoloji savaşının herhangi bir kazananının olamayacağı çok açık. Devletlerin kendi amaçları uğruna kullandıkları bu teknolojinin henüz masum insanlara kötü etkisi olmadığını söylemek isterdim fakat birçok ülke üzerinde kullanılan ve binlerce insanın ölmesine sebep olan atom bombalarının kullanım sıklığı artmaya başlarsa, korkarım ki geriye ne Amerika, ne de dünya denen bir yer kalacak. Daha fazla kayıp yaşanmaması için bir yenilik yapılması gerekiyor.'

Phoenix'in kuruluş yılına ve Başkan Anthony'nin notlarının tarihine bakıldığında aralarında yalnızca yarım asırlık bir süre vardı. Seugnmin'in tahminlerine göre Başkan Anthony'nin oğlu, Phoenix'in ilk kralı olan Kral Augustus'tu.

"Minho, bu konu hakkında ne düşünüyorsun?" Başlarda yeni bilgiler öğrenmek için kendisi kadar hevesli olan Minho'nun okuduğu kitap sayısı arttıkça sessizleşmesinin ardında neler olduğunu merak etmişti. Acaba Minho da onun gibi kuzeylilerin savunduğu şeylerin çok da yanlış olmadığını mı düşünüyordu yoksa bunların tamamen bir saçmalıktan ibaret olduğuna mı inanıyordu?

"Babamın anlattığı her şeyin yalan olduğunu hissediyorum. Çocukluğumdan beri kuzeylilerin bizim yerimize geçmek istediği için krallığa saldırdığını söylemişti. Fakat şimdi burada yazılanlara göre onların tek istediği bu adaletsiz sistemi yok etmekmiş. Onlar benden ve kraliyetten değil, gidişattan nefret ediyorlarmış. Ki bu konuda haksız olduklarını da düşünmüyorum."

"Ben de öyle düşünmüştüm. Yedinci seviyedeki birinin açlıkla boğuştuğu sıralarda birinci ve ikinci seviyelerin kendilerine ziyafet çektirmelerinin ne kadar doğru olduğu tartışılır. Yalnızca doğduğun seviye düşük olduğu için yükselme potansiyeli olanların bile yerinde sayıyor olması çok adaletsizce."

Seungmin'in bu olayların daha da içinde olduğunu ve birinci elden yaşadığını bilen Minho ona döndü.

"Peki, sence bu durumda ne yapılması gerekiyor? Sistemi biz istediğimiz için hemen yarın değiştiremeyiz, baksana Başkan Anthony'nin kaynaklarına göre değişim için ilk adımlar atıldıktan sonra yarım asır geçmiş. Üstelik sistemin oturması için bir bu kadar süre daha geçtiğine eminim ama-"

"Ama buradan çıktıktan sonra, sistemi değiştirmek için bir şey yapmayacak olmak da rahatsız ediyor, değil mi?" kafasını salladı Minho.

"Açıkçası, o gün bahçede bana çocukluğunu anlattığından beri sistemde neleri değiştirirsem dördüncü seviye ve aşağısının daha rahat edebileceğini düşünüyordum. Hatta bunun için bir kere krala dördüncü seviye ve altına her ay düzenli olarak destek sağlanması için fon oluşturulması teklifini sundum. Fakat sistemi kökünden değiştirmek mi.. bunun benim elimde olan bir şey olduğunu düşünmüyorum." kafa salladı Seungmin.

love wins all; 2minWhere stories live. Discover now