don't know where you are right now, did you see me on tv?

456 89 37
                                    


Seçim'in kazananlarının açıklanmasının ardından geçen iki gün boyunca bir kere bile düzgün bir nefes alamamıştı. Etrafında sürekli komut veren asistanlar Seungmin nereye gitse takip ediyor, saraya gidip tam anlamıyla gelecekteki krala sunulmadan önce herhangi bir kadınla ya da erkekle sokak aralarında sevişip sevişmediğini kontrol ediyor, ailesi dışında hiç kimseyi görmesine izin vermeyip kendilerince önlem almış sayılıyorlardı.

Kraliyet ailesine uyum sağlaması için, ki kraliyet çalışanları uyum sağlamasının zor olacağını çok ciddi bir şekilde yüzüne vurmuştu, getirilen ondan fazla terziyle hayatı boyunca göremeyeceği kadar çok elbise dikiliyordu.

Bu süreç boyunca, Seungmin bir kere daha yanlış bir karar verdiğine emin olmuştu. Hyunjini iki gündür göremediği için içindeki sıkıntı git gide büyüyor ve ağlamamak için kendini zor tutmasına neden oluyordu.

Kendisinin aksine oldukça mutlu olan annesi, oğlunu uzaklara göndereceği için üzülen babası ve aldığı ilgiden oldukça memnun olan kardeşleriyle de sıkıntısı gittikçe artıyordu.

Bu yüzden ki sonunda bütün bu karmaşa bittiğinde nefes alabileceğine emin olduğu tek yere, sevgilisinin kollarına gittiğinde rahatlamış ve iki gündür içinde büyüyen sıkıntısının getirisiyle kendisini saran güçlü kollarla göz yaşlarını tutamamıştı. Hyunjin saçlarını okşarken mutluydu ve hayatının sonuna kadar istediği tek şeyin bu olduğunu düşünüyordu.

"Hyunjin, bu çok büyük bir hataydı. O seçime en başından adımı yazdırmamam gerekiyordu, seni ardımda bırakmak zorunda olmamalıydım. Biz evlenecektik, belki bir çocuğumuz az miktarda paramız, çokça mutluluğumuz olacaktı. Şimdi bir daha seni görüp göremeyeceğimden bile emin değilken ve hayatımın en mutsuz günlerini yaşıyorken, tek istediğim senin yanında olabilmekken yarın burada olmayacağım bile." Seungmin uzun süren ağlamalarını durdurduktan sonra boğuklaşmış sesiyle sevgilisinin göğsüne yaslanırken konuşmuştu.

"Aşkım, seni her şeyden çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Senin için gerekirse bütün engelleri aşar ve o saraya gelirim. Sana olan sevgimin bir sonu yok ve bu bizim için bir ayrılık değil. Ben, Hwang Hyunjin, sana yeminim olsun ki o saraya gelip seni tekrardan benim yapacağım."

Aynı küçük sevgilisi gibi mutsuzluğu gözlerinden okunan Hyunjin için ise bütün bu olanlar bir rüya gibi geliyordu. Sanki Seungmin'le ağaç evlerinde uyuyakalmışlar ve yarın uyandığında güzel sevgilisi kollarında olacak, bütün bu yaşananlar, Seungmin'in seçim'e kabul edilmesi bir rüyadan ibaret olacaktı.

En başından Seungmin'e katılması teklifini sunarken seçilmesi gibi bir durumu asla göz önünde tutmamıştı. Bu Seungmin'in yetersiz oluşundan değildi, aksine Seungmin, 20 yıllık hayatı boyunca tanıdığı en adaletli, güzel, yetenekli, sevgi ve saygı dolu insandı. Bir kral olmak için bütün özellikleri hiç zorlanmadan barındırıyordu. Kral olacak kişi Seungmin olacaktı, diğer adayların hiçbir şansı bile yoktu.

Hyunjin'in, Seungmin'in kazanma ihtimalini aklına getirmemesinin tek nedeni seviyesiydi. Seungmin'in mükemmelliğine gölge düşüren tek şey, beşinci seviye oluşuydu.

Hyunjin, sevgilisinden daha düşük seviyeli biri olarak bu etkeni hiçbir zaman umursamamıştı. Kraliyetin ise onun için görünmez sayılan bu seviyenin eksikliklerini umursayacağını ve onu kabul etmemelerini beklemişti.

Kollarında, yarın gidecek olmasına ve mutsuz olduğu belli olmasına rağmen yine de kendisini mutlu etmek için yüzünü şekilden şekile sokan sevgilisine bakarken ağlama isteğini bastırdı. İçlerinden birinin güçlü durması gerekiyordu ve bunun sonucunda kendisi mutsuz olsa bile sevdiği için bu fedakarlığı yapacaktı.

love wins all; 2minWhere stories live. Discover now