"Alo? Annem..." dedim hızlı hızlı konuşarak.

"Sen... Gamze değil misin? Merve'ye ne yaptın?"

Kadın fazla zekiydi. Ama bende iyi bir oyuncuydum.

"O... Mekana baskın yaptılar! Lütfen tüm grubu buraya toplayın! Kendisi şuan benim odamda!"

"Ne? İ-iyide yalan söylemediğin ne malûm?"

Lanet olsun bu kadın yemiyor.

"Sizden biri olmaya karar verdim. Lütfen gelip annemi kurtarın. Çok korkuyorum! O da bende öleceğiz."

"T-tamam, geliyorum." dedi ve yüzüme kapattım.

Kandırdım adı dansımı yaptım. Dansım bitince odanın penceresini açtım ve telefonu yere doğru fırlattım.

Plastik şişede ki benzini tüm odaya döktüm. Her bir köşesi benzin yüzünden ıslanmış olan oda, tam istediğim gibi olmuştu.

Acı içinde çığlık atan anneme döndüm.
"Size de iyi gebermeler, Merve Hanım."
dedim ve odadan çıktım.

Koridordaki korumalar beni fark edince silahlarını bana doğrulttular.

Belimde ki silahı alıp adamlara teker teker ateş etmeye başladım. Hepsini sol göğsünden vurduğum için direkt ölüyorlardı.

Yaklaşık 20 korumanın 12'sini öldürmüştüm. Korumalardan biri ates edince kurşun kolumu sıyırdı.

4 kişinin daha hayatını kaybetmesini sağladım. Adamlardan biri başıma doğru ateş edince hızla eğildim.

Doğrulduğumda alnına ateş ettim. Geriye 3 kişi kalmıştı.

Her birinin alnına ateş ettiğimde, tüm korumalardan kurtulmuştum. Adamlardan birinin telefonunu alıp cebime koydum.

Merdivenleri indim ve bahçeye çıktım.
Annem kendine aşırı güvendiği için bahçeye hiç koruma koymamıştı.

Burada olduğum süre içinde kaldığım odaya diktim gözlerimi. İkinci katta olduğu için her şey var gayet net görünüyordu.

Cebimden sigara paketini çıkartıp, içinden bir dal sigara aldım.

Sigarayı parmaklarımın arasına sıkıştırıp, çakmakla yaktım.

Ben içime büyük bir nefes çekerken mafya üyeleri çoktan annemin mekanına gelmişti.

"Merve! Merve!"

Gözlerim hâlâ odadaydı. Odanın ışığı yandığı zaman içeri girdiklerini anladım.

Söylediğim yalan sayesinde koridorda ki cesetleri garip karşılamamışlardı.

Kadın öyle yüksek sesle bağırıyordu ki, bağırışları dışarı kadar geliyordu. "Merve!"

Elimde ki çakmağın tuş kısmına bir bahçede bulduğum bir sarmaşığı sardım. Bu sayede bana gerek kalmadan ateş yanıyordu.

Tüm gücümle çakmağı pencereden içeri fırlattım. Bağırış sesleri yükselmişti. Odanın her yerinde benzin olduğu için alevler tüm odaya yayılmıştı. Sözün özü; Kaçmaları imkansızdı.

Cebimden korumanın telefonunu çıkarttım. Bunun da şifresi yoktu. Bunlar şifrenin ne olduğunu bilmiyor muydu?

Kişilere girip Gece'nin numarasını tuşladım.

Telefon üçüncü çalışta açıldı. "Alo?*

"En kısa sürede sana şimdi atacağım konuma gelmezsen, beni bir daha göremeyebilirsin."

Pansuman | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now