I - XIII.Bölüm

45 5 10
                                    

ESPRUA

Lunteza Şehri/Eski Kale

Sonbahar, 1180

Marina Esprua sabırsız bir şekilde dakikalardır odasının içerisinde geziniyordu. Her nefes alışında şiddetle ağrıyan ciğerlerine aldırmadan gezinmeye devam ediyor ve içinden Tanrıça Dusa'ya dua etmeyi ihmal etmiyordu. "Onlardan sorunsuz bir şekilde kurtulmam için bana yardım et," diye yalvarıyordu. "Onlardan kurtulmalıyım. Bunu kızım için yapmalıyım. Bana yardım et, Dusa." İçten içe bir şeyler söylemeye devam ederken odadan içeri baş yardımcısı ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Sean de Joville girdi.

Marina onun selam durmasına fırsat vermeden heyecanla ellerine yapıştı. Başkentten kendisine gelen habere bir an önce ulaşmak istiyordu. Mühürlü kağıdı, nasırlaşmış ellerin arasından aldı ve hızlıca açtı. Yazılanları okuduktan sonra şaşkın bir ifadeyle arkadaşına çevirdi bakışlarını. "Bu beklediğimiz cevap değil." Şaşkınlığın vermiş olduğu ifade yüzüne iyice yayılmıştı. Kalın kaşları çatılırken, dudakları hafifçe aralandı ve yazılanları bir kez daha okudu.

"Biliyorum," dedi Sean sakince. "Bir gariplik olduğunu üzerindeki mühürden anlamıştım."

Marina dikenlerle çevrili harfe dikkatle baktıktan sonra, "Prenses Arelia'nın durumdan haberdar olduğunu bilmiyordum," dedi hayretle. Ardından elindeki kağıdı yatağın üzerine attı ve kararsız bakışlarını yeniden arkadaşına çevirdi.

Sean de Joville elini seyrek saçlarının arasından geçirdikten sonra, "Ne yapmayı planlıyorsunuz?" diye sordu. "Bildiğiniz gibi kaleye geldiğimiz günden beri ne kadın ne de bebek o küçük odadan dışarı çıkmadı. Artık ne yapacağımıza karar vermelisiniz. Zamanımız daralıyor ve Lorina Fael'in gönderdiği adamlar gün geçtikçe huzursuzlanıyor."

"İçimde bir his var," dedi Marina, ağrımasına rağmen göğsünün üzerine vurarak. "Bu işte bir yanlışlık var. Belki aptalca bir kadın hissi diyeceksin ama bu işte büyük bir yanlış olduğunu hissediyorum." Marina içtenlikle göğsünü işaret ederek, "Tam şurada bir ağrı var. O kadını ve bebeğini düşündükçe tam şurama bir ağrı saplanıyor." dedi.

"Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu kadının göndermeye çalıştığı bütün mektuplar elinize geçti. Yazdıklarını birlikte okuduk. Bu kadın kocanızdan asla vazgeçmeyecek." Sean sözlerinin ardından gözleri dolan kadına mahcup bir şekilde baktı. "Sizi üzmeyi hiç istemiyorum, ancak durumu görmeniz lazım. Jessie Westin denen bu kaçak kadından kurtulmanız lazım. Hem kız kardeşinizde böyle yapmanızı söylemişti. Unuttunuz mu? Kız kardeşiniz, Lorina Fael'in desteğiyle size her konuda yardımcı olacak askerler gönderdiler. Kızı güvenle kendi krallığına götürecekler ve konu burada kapanacak."

"Biliyorum," dedi Marina, düz bir şekilde. Ellerini beline koyup vücudunu sıkan korsenin içinde hareket etmeye çalıştı. Nefes alırken canı yanıyor ve korse bu konuda ona hiç yardımcı olmuyordu.

"O halde size söyleneni yapın. O kadını gönderin ve bu eziyet artık bitsin," dedi Sean, ikna edici bir tonda.

"Arelia da mektubunda kadını göndermemin iyi olacağını yazmış. Erestor adına benden özür dilemiş ve Isabel'i çok özlediğinden bahsetmiş." Marina sözlerinin ardından düşünceli bir şekilde arkadaşına baktı. "Sence bu sözlerin hangi birine inanmalıyım?"

"Bilemiyorum," dedi Sean, başını iki yana sallayarak. "Fakat şunu anladım ki, aile üyeleri Prens Erestor'un hatasını örtbas etmeye çalışıyor. Halihazırda Naxinta ile yapılmış olan bir anlaşma varken bu durumun ortaya çıkması büyük bir skandal olur. Bence Prenses Arelia bu sebeple size yakın davranıyor."

KÜL VE KOR • Kraliyet UğrunaWhere stories live. Discover now