2.8

90 3 0
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

"Abi patron yarın gelecekmiş o zamana kadar da burada kalıyormuşuz." dedi Bedri dışarıdan dönerek.

Kışın benim çok afedersiniz götüm donuyordu bunlar tişörtle karşımda duruyordu. Gerçi hepsinin sadece tek kollarındaki kasları üst üste koysak beni geçiyordu zaten...

"Hadi be bilsem daha çok jelibon aldırırdım bunlar yetmez." dedim üzüntüyle.

"Abla ölecen mi kalacan mı belli değil sen hala abur cubur peşinde misin?" dedi Ramazan ağzını tutamayarak.

"Öncelikle Ramazancığım abla dediğin kız daha 18 yaşında. Tamam bir altı aya 19 olacağım ama yine de bana abla demesen mi? Bir de şey var tabi abur cubur meselesi. Aç mı öleyim?" dedim omuz silkerek.

"Ben doğru düzgün yemek almaya gidiyorum bu cipselerle hayatta kalamayız." dedi Hayri ayağa kalkarak.

"Döner alır mısın? Bir de şey çiğ köfte ve bir de lahmacun." dedim ağzımdaki cipsi çiğnerken.

"Önce ağzındakini mi bitirseydin?" dedi Hayri yüzünü buruşturup.

"Ve ayran ama ayranı büyük şişede al anca yeter." dedim cipsi yuttuktan sonra.

"Hamile falan mı acaba? Aşeriyor olabilir." dedi Ramazan kısık sesle Bedriye dönerek.

"Hamileler turşu aşermiyor muydu?" dedi Bedri kaşlarını çatıp fısıldayarak.

"Oha hamileler bir tek turşu mu aşeriyor? Ben erikte aşeriyorlar sanıyordum." dedi Ramazan şaşkınlıkla.

"Siz ikiniz kesin şunu. Hamile falan değilim sadece biraz göbeğim var." dedim kafamı indirip minik göbeğime bakarak.

Hayri 'ben nereye düştüm' bakışları atıp depodan çıktığında diğer ikisiyle tartışmaya devam ettim.

Bora'dan

Portakalı tam 14 defa aramama rağmen cevap vermemişti. Abisiyle vakit geçirmesi için rahatsız etmek istememiştim ama o her zaman açardı telefonumu. İyice içime kurt düştüğünde hızla evden çıkıp arabaya atladım ve gece gittiğim eve sürdüm.

Kısa bir süre sonra evin önüne durduğumda dış kapıyı çaldım. Kimse açmayınca alacaklı gibi çalmaya devam ettim ve bir süre sonra otomatik kapı açıldı. Bahçeden içeri girip ev kapısının önünde durdum ve o kapıyı da alacaklı gibi çaldım. Kapı açıldığında Uraz karşımda beni yumruklamak istiyor gibi duruyordu.

"Senin neyin var çocuk canına mı susadın yoksa alacaklı mısın?" dedi Uraz sinirli bir şekilde.

"Alacağım var tabi, nerede o neden telefonuma cevap vermiyor?" dedim hızla aynı sert ses tonuyla.

"Karsu mu? Saatler önce sana geleceğini söyleyerek çıktı evden ve sen şimdi nerede olduğunu bilmediğini mi söylüyorsun?" dedi Uraz kaşlarını çatıp sert bir sesle konuşarak.

"Ne demek çıktı evden? Bana gelmedi nerede bu kız?" dedim sinirle elimi saçlarımdan geçirerek.

Bir saat sonra...

"Ela da bilmiyor nerede olduğunu. Aramayı denedi ama açmıyor nasıl bulacağız biz bu kızı ne biri görmüş ne de birine haber vermiş." dedim çaresizce koltuğa oturarak.

"Polislere haber verdim ama bir saattir ses seda yok o yüzden iş başa düştü." dedi Uraz ayağa kalkıp kapıya yürüyerek.

"Ne demek iş başa düştü nasıl bulacaksın ki onu?" dedim peşinden ilerleyip arabanın kapısını açarak.

KaçakWhere stories live. Discover now