1.4

147 4 0
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Hayırlı kandilleeerr 🤍

Ela'dan
Evden çıktığımda omuzlarım düşük bir şekilde okula gidiyordum. Moralim yerlerdeydi çünkü birkaç haftadır konuştuğum Mehmet şerefsiz çıkmıştı. Sevgilisi olduğu halde benimle flört etmiş ve kendine alıştırmıştı.

Sevgilisi de sosyal medya üzerinden bana ulaşınca ikimiz gerçekleri konuşup Mehmet'e tekmeyi basmıştık. Dilek, yani Mehmet'in sevgilisi gerçekten tatlı ve olgun bir kızdı. Bana yazmış ve bir süredir bir şeylerin ters gittiğini sezdiği için Mehmet'in telefonunu karıştırdığında benimle olan konuşmalarını gördüğünü söylemişti.

Her ne kadar Mehmet'e aşık olmasam da bu olay hem kalbimi hem de onurumu kırmıştı. Kendimi kötü ve aldatılmış gibi hissediyordum. Ki bunu hissetmekte haklıydım çünkü Mehmet bana çıkma teklifi etmişti ve ben düşüneceğimi söylemiştim. Tam olumlu cevap verecekken de Dilek yazıp hayatımı kurtarmıştı.

Bunları düşünmek beni daha da üzerken gözümden bir yaş düşmüştü. Berbat hissettiğim için arkamı dönüp eve dönmeye karar vermiştim ki birkaç adım sonra bir duvara çarptım.

"Oha önüne mi baksan acaba" diye konuşabilen bir duvar hemde. Bir saniye galiba çarptığın şey bir duvar olmayabilirdi. 

"Sen kafanı telefona gömmeyip önüne baksan daha iyi olabilirdi belki de" dedim bende altta kalmayarak. Sonuçta berbatta hissetsen, konuşmak istemsen de altta kalmayacaktın.

"Yolu da hislerime güvenerek mi bulacaktım acaba? Zaten bu harita da bir işe yaramıyor aynı yerde on defa döndüm" dedi karşımdaki çocuk sinirle telefonu kapatıp yüzüme dönerek.

"Nereye koymuşlar acaba okulu yeri yarıp altına mı? Ya da şey öğrenciler şifreyi söyleyerek mi buluyor bu okulu" dedi çocuk kendi kendine konuşmaya devam ederek. Sanırım karşısındaki beni görmüyordu. Her neyse diyip kendi haline bırakmaya karar verip yoluma devam edecektim ki beni durdurdu.

"Bekle bekle üzerindeki forma Çınar lisesine mi ait?" dedi çölde su bulmuş bedevî gibi.

"Arkadaşım ne diyorsun bilmiyorum ama beni bir sal ya" dedim yorgunlukla.

"Bana çarptın ve aynı yere gidiyoruz bu yüzden o lanet okulu bulmama yardım etmelisin" dedi değişik çocuk bana bakarak.

"Seni bizim okulda görmedim hiç yeni falan mısın" dedim sorgulayarak. 

"Aynen bugün ilk günüm. Bulut ben bu arada" dedi çocuk elini uzatarak. Ani duygu değişimleri beni hayrete düşürmüştü.

"Ela" dedim düz bir sesle ve elimi uzatarak.

"Tam annenin yaptığı poğaçaları yiyecekken misafirlere olduğunu öğrenmiş ve yiyememiş gibi bir ruh halindesin anladığım kadarıyla" dedi değişik çocuk 'anladım' der gibi kafasını aşağı yukarı sallayarak.

"Ne" dedim kafam karışmış bir şekilde ela gözlerine bakarak.

Gözlerinin ismimin renginde olması ironikti.

"Boşver hadi okula gitmeme yardım et yoksa ikimizde ilk dersi kaçıracağız" dedi çocuk önden ilerleyerek.

"E kaçıncı sınıfsın onu de bari" dedim arkasından yetişip yanından ilerleyerek.

"12 B galiba" dedi emin olmayarak.

"Buraya nereden düştün peki yani belli ki burada oturmuyorsun" dedim bir soru daha sorarak. Birazdan etraf kararacak ve sadece tepemizde beyaz bir lamba yanacaktı ki iyice sorgu ortamı olsun.

KaçakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora