0.5

278 11 0
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Çorbamı bitirdikten sonra Bora duş almamı söylemiş ve bana kendisine ait olduğunu düşündüğüm kıyafetlerden vermişti. Kendimi kitaplardaki aptal kız gibi hissediyordum. Hani şu duştan çıktıktan sonra sadece kalçalarını kapatan düz siyah tişört giyen kızlar. Yalnız ya siyah tişört ya da beyaz gömlek olmak zorunda yoksa formata aykırı.

Duş aldıktan sonra kendimi kötü hissettsem de getirdiği kıyafetlere baktım ve yalnızca tişört olmamasını umdum. Fakat o düşündüğümün aksine bana bol bir siyah tişört ve fazlasıyla uzun bol bir eşofman getirmişti. Keyifle gülerek kıyafetleri alıp üzerime geçirdim.

Kendi kendime fazla sesli olmayacak şekilde şarkı söyleyip giyindikten sonra ferahlamanın verdiği etkiyle gerçekten iyi hissediyordum. Ela sürekli sesimin güzel olduğunu ve sesimi değerlendirmem gerektiğini söylerdi ve bende tavsiyesine uyup yetimhanedekilere söylerdim.

Hocanın verdiği ödev asi çocuğun anlattığına göre bir empati ödeviymiş. Zaten o yüzden ben ve Ela takım olamamışız çünkü ödev kızlı erkekli olacak bir ödevmiş. Karşı cinsle empati falan filanmış.

Giyinip çıktıktan sonra salon olduğunu bildiğim yere yöneldim çünkü Bora orada olacağını söylemişti. Salona girdiğimde mahçupça gülümsedim.

"Gerçekten çok üzgünüm çok rahatsızlık verdim sana da en iyisi ödevi yapalım de ben gideyim sonra" dedim mahcubiyetle.

"Önemli değil tek yaşıyorum zaten hem başka bir planımda yoktu ödevi yapmış oluruz" dedi Bora elini 'salla' anlamında sallayarak.

"İyi başlayalım o zaman hemen ha bu arada kıyafetler için de teşekkür ederim" dedim tatlı bir kız olarak.

"Tam olmuş üzerine" dedi gülerek.

Üzerime baktım ve gerçekten de dalga geçtiği kadar olduğunu gördüm. Üzerime elbise gibi olan tişörtü eşofmanın altına sokmuştum ve eşofmanın paçalarını da on kat katlamıştım. Belini de sıkıca bağladığım eşofmanı yanıma tutsak benimle aynı boydaydı ama ben onu üzerime giymiştim...

"Ne anlarsın sen modadan bu yıl herkes böyle giyiniyor" dedim gülerek.

"Bir moda dehası olduğunu ilk gün giydiğin ayakkabılardan anlamalıydım zaten. Teki sarı teki turuncu convercelerin moda dergilerinden fırlamış gibiydi" dedi gerçekten de öyleymiş gibi bir ciddiyetle.

Ayakkabılarımın farklı renkte olmasının sebebi Ela ile teklerini değiştirmiş olmamızdı. Ela benden yaklaşık on santim daha uzundu ama ayak numaralarımız aynıydı. Birlikte bir işe girmiş kazandığımız parayla da ayakkabı almıştık sonra da o şekilde fazla sıkıcı bulduğumuz için değiştirmiştik.

"E ne sandın asi çocuk bizimde var bir bildiğimiz" dedim dalga geçerek.

Daha sonra ödeve başlamıştık ve yaklaşık bir saat boyunca konuşup tartışıp ödevi tamamlamıştık.

"Kurt gibi acıktım pizza sipariş edeceğim neli yersin?" diye sordu bana dönüp.

Dudaklarımı büküp "fark etmez" dedim ve o da telefonda bir numara tuşlayıp siparişi vermeye başladı.

O siparişi verirken fazlasıyla bitkin düşmüş ve gözlerimi kapatmıştım. Hala hasta olmamın etkisiyle olsa gerek fazlasıyla üşüyordum ve titremeye başlamıştım. Bora da salona girdiğinde beni fark edip yanıma yaklaştı.

"Üşüyor musun sen titriyorsun bildiğin. Oysa içerisi fazlasıyla sıcak" diyip yanıma yaklaştı ve eğilip elini alnıma koydu. Elini hissetmemle birlikte geri çekilip mızmızlanmam bir oldu.

KaçakWhere stories live. Discover now