27💦Sanayi Kaçınılmazdı

414 60 20
                                    

smut bölümü
okumak istemeyenler bu bölümü atlayabilir

27| Sanayi Kaçınılmazdı

Karan: isin var mı 11.02

Eser: yok noldu

Karan: sanayiye gelsene

Eser: neden ki

Karan: geliyo musun gelmiyo musun

Eser: geliyorum bekle

.

Saçlarımın ıslaklığını havluyla alıp dolabıma yöneldim. Saçlarımı kurutmayı da saç kurutma makinesini de sevmiyordum. Gözüme ilişen uzun düz gri kazağı ve siyah kargo pantolonumu alıp giyindim. Üzerime kokusunu çok sevdiğim parfümü boca edip, almazsam rahat edemediğim siyah postacı çantamı koluma taktım. Beyaz converse ayakkabılarımı da ayağıma geçirip evden çıktım. Aslında bugün planım hazırlanıp Taylan'ın yanına gitmekti. Çünkü avukat arkadaşı Yasemin'le görüşebileceğimi, birkaç günlüğüne İstanbul'a geldiğini söylemişti. Ama nedense Karan'a hayır diyememiştim. O akşamdan sonra bir daha görüşmediğimiz için de çok heyecanlıydım ve o yazana kadar yazmayıp beklemiştim. Şimdi bu fırsatı kaçıramazdım.

Sanayinin önünde mal gibi dikilip içeridekilere baktım. Bir sürü adam ve çıraklar vardı herkes çok yoğun görünüyordu. Karan'a yazmak için telefonumu elime alıyordum ki görüş açıma girdi. Hızlıca yanına ilerledim. "Geldim."

Beni görünce gülümseyip "Hoşgeldin, ofisime geç geliyorum." dedi ve eliyle koridoru gösterdi. Kendisine seslenen başka biriyle konuşmaya başlayınca daha fazla oyalanmak istemeyip ofisi olduğunu düşündüğüm bir odaya girdim.

Masanın üzerinde kartlarını görünce emin olmuştum onun ofisi olduğuna. Etrafı incelerken içeri girdi. Kapının önünde durup elini uzattı "Gel."

"Nereye?" diye sorarken elini tutmuştum. Cevap vermeyip beni başka bir odaya götürdü. Odadan içeri girdiğimizde gördüğüm tek şey çift kişilik bir yatak olmuştu. "Karan niye buraya geldik?"

Elimi bırakmadan yatağa doğru ilerleyip kendini yatağın üzerine bıraktı. Bende yanına oturdum. Ayakkabılarını çıkartırken "O akşamdan sonra hiç uyuyamadım. Ne zaman gözlerimi kapatsam sen canlanıyorsun karşımda..." işi bittiğinde iyice uzanıp ayak ucunda duran yorganı üzerine çekti "...uykusuzluktan iş yapamıyorum. Bende belki sen yanımda olursan uyuyabilirim diye düşündüm." dedi uzun uzun.

Birkaç saniye hiçbir şey diyememiş, uyumaya hazırlık yapan adamın yüzüne bakakalmıştım. "Ama, ben ne yapacağım?"

Gözlerini açmadan "Gel yat." dedi.

Önce bir süre bunu kabul etmeyip otursam da daha sonra canım sıkılmış, yüzünü daha iyi görebilmek için çantamı ve ayakkabılarımı çıkarıp yanına uzanmıştım. Aynı onun gibi üzerimi örtüp yatakta ona döndüm. Huzur içinde uyuyan yakışıklı yüzünü izledim dakikalarca. İşaret parmağım benden bağımsız hareket etmiş, sakallarının üzerinde bir yolculuğa çıkmıştı. Usul usul kısa sakalların üzerinde gezdikten sonra yine benden bağımsız olarak Karan'ın dudaklarına değdi. Üst dudağın her köşesine dokunduktan sonra alt dudağına inip gezintiye başladı.

Beklemediğim bir anda Karan'ın dudakları aralandı ve parmağımı yakaladı. İki dudağının arasında duran parmağıma ıslak dili temas etti. Yavaşça dokunup varlığını hissettirmek istercesine bastırdı dilini parmağıma. Nefesim kesilmişti, donup kalmış sadece hareketlerini izliyordum. Dili parmağımı sararken dudakları kapanmış, içine hapsettiği parmağımı emmeye başlamıştı.

Recreation | bxb | reenkarnasyonWhere stories live. Discover now