23🎡Kafe Kaçınılmazdı

447 73 36
                                    

ramazanda smut okur musunuz

23| Kafe Kaçınılmazdı

Şu an niye burada olduğumu bilmiyordum. Timur ve Eray ısrar edince dayanamamış kabul etmiştim onlarla bu kafeye gelmeyi. Deniz kenarında güzel bir mekandı. Öğrenci kafesi diyebileceğimiz bir yerdi sanırım çünkü içerisi öğrencilerle doluydu. Hatta adını hala öğrenmediğim sınıfımdaki çocuk ve arkadaşları da buradaydı. Tam olarak yan masamızda.

Her an biri masaları birleştirelim diyecekmiş gibi diken üstünde oturuyordum.

Soğuk havaya rağmen söylediğim limonatamı yudumlarken Timur ve Eray kendi aralarında sohbet ediyor, arkadaşım arada yan masaya göz atıyordu.

"Yarın akşam mıymış maç?" dedi Timur.

Eray telefonuna göz atıp "Evet, evet. Gel bizim oradaki kahvehanede izleyelim." dedi.

Timur "Olur valla." derken yan masadaki çocukla göz göze gelmişlerdi. İkisi de görmemesi gereken bir şeyi görmüş gibi hemen önlerine dönseler de arada kaçamak bakışlar atıyorlardı.

Masada biraz eğilip karşımda oturan arkadaşıma seslendim. "Bu çocukla aranda ne var senin?"

"Hangi çocuk? Ne çocuğu?" dedi Timur salakmışım gibi.

Göz devirip "Mal mıyım oğlum ben?" dedim. "Besbelli aranızda bir husumet var. Anlatsana işte."

Timur oflayıp elindeki elektronik sigarasını dudaklarının arasına götürdü. Masaya ilk oturduğumuzda çok nadiren canı sıkıldığında içtiğini, normal sigara kullanmadığını söylemişti. "Adı Metehan. Biliyorsundur zaten." diye başladı anlatmaya. Eray ilgilendiği telefonunu kapatıp dünyanın en büyük dedikodusunu dinliyormuş gibi Timur'a odaklanmıştı benim gibi. "Geçen sene aramız çok iyiydi. Baya samimiydik. Daha sonra piçlik yaptı işte, kestim onunla görüşmeyi."

"Sağ ol amına koyayım." dedi Eray benim yerime. "Adam akıllı anlatsana merak ettik."

Timur'un yüzü düşmüştü iyice. Önündeki frozendan bir yudum alıp tekrar o masaya göz attı. Bu havada soğuk içecek içen mallar bir ikimizdik, beni de kendine benzetmişti bu çocuk. "Çok yakın arkadaştık. Benim için önemli, kimsenin bilmediği bir sırrımı öğrendi. Ona o kadar güveniyordum ki öğrendiğinde hiç endişe etmemiştim bile. Ama o şerefsiz ertesi günü bütün okula sırrımı yaydı. İnsanlara göre zaten normal olmadığım için -buna hareketlerimden yola çıkarak kanaat getirmişlerdi- daha da çok göze batmıştım. Okul bitene kadar herkesin ağzındaydım yani. Sınıfla çok iyi anlaşırdık, herkes beni görmezden gelmeye başladı falan. Yanımda oturan çocuk yer bile değiştirdi."

İkimizde ağzımız açık kalakalmıştık. Bu kadar büyük bir şey beklemiyorduk çünkü. Kendimi tutamayıp "Sırrın neydi peki?" diye sordum.

Timur yüzümüze bakmıyor, içeceğinin pipetiyle oynuyordu. Eray benim aksime elini Timur'un omzuna atıp sıktı. "Söylemek zorunda değilsin Timu sıkma canını."

Belli belirsiz başını sallayıp içi hüzün dolu bir gülümseme sundu bize. "Tüm okul biliyor zaten, sizden mi sakınacağım?" dedi. İç çekip "Eşcinselim. Metehan bunu öğrenince iğrenmişti benden. Aileme kadar gitti haberi. Onu ilişkiye zorlamışım falan, o kadar çok iftira attı ki bana." diyerek tamamladı cümlesini.

Eray Timur'un söyledikleriyle beraber omzunda duran elini çekti. Timur'un hüzünlü benim ise şaşkın bakışlarım ona döndüğünde Metehan'a kilitlendiğini, elini masanın üzerinde yumruk yaptığını görmüştük. Dişlerini sıkıyor, burnundan soluyordu. Tamam bende Metehan'dan nefret etmeye başlamıştım ama kafenin ortasında ona saldırmayı planlamıyordum. Aniden yerinden fırlamasıyla hemen ayaklanıp önüne geçtim. Ellerimi havadaki yumruğuna sardım. "Abi bırak ağzıyla burnunun yerini değiştireyim şu şerefsiz orospu çocuğunun."

Recreation | bxb | reenkarnasyonМесто, где живут истории. Откройте их для себя