16🎡Geçmiş Kaçınılmazdı

492 72 17
                                    

günaydınn son iki bölümü cok sevmissiniz fazla bekletmek istemedim cünkü dün gece 27. bölüme kadar yazıp bitirdim😎

karan vibe

16| Geçmiş Kaçınılmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16| Geçmiş Kaçınılmazdı

"Anlatacak mısın artık?" dedi Taylan.

Sallandığım salıncağı durdurup karşımda dikilen adama baktım. "Reenkarnasyon diye bir şey hiç duydun mu?" dedim. Ona bunu anlatmak aklımda yoktu ama madem bir şeyler öğrenmek istiyordum, yapmam gerekeni yapacaktım.

"Duydum..." diye mırıldandı düşünüyormuş gibi duran ifadesiyle "...ama ne alaka konumuzla?"

"Ben, Eser Karaca, 2005'te dünyaya geldim ve bir önceki hayatımı hatırlıyorum."

Oturduğum salıncağa yaklaşıp karşımda diz çöktü. Ela gözleri doğrudan siyah gözlerimin içine bakıyordu. "Ee?"

"Eesi bir önceki hayatımda bir cinayete kurban gittim. Ve şimdi bunu araştırıyorum."

Anlayamadığım bir şekilde gözleri dolmuştu. Aralık dudaklarını ıslattı. Elini dizime koyup "Yani, Eser?" dedi. Anlamıştı ama benden duymak istiyordu.

"Yani Taylan... Güray Çelik benim."

Gözlerini kapatıp yere oturdu. Sessizce ona düşünmesi için zaman tanıdım. "Bu-bu yüzden mi yazılarınız birebir uyuşuyor? Bu yüzden mi hastaneye gelip bana onu sordun?"

"Evet." deyip buradan oldukça rahat görünen yıldızlarda gezdirdim gözlerimi. "Kimin beni neden öldürdüğünü öğrenmek istiyorum."

En sonunda başını yerden kaldırıp yüzüme baktı. "İmkansız. Bu nasıl mümkün olabilir?" dedi.

Omuz silktim. "Bilmiyorum." dedim. "Bende merak ediyorum ama hiç başka reenkarne olmuş biriyle daha tanışmadım."

Tek kaşını kaldırırken "Sana nasıl inanacağım?" dedi.

"Seni inandırmakla uğraşamam Taylan." dedim bende "Bana sadece o kağıt hakkında bildiklerini anlat. Ben hiçbir zaman bir kağıda Eser Karaca yazdığımı hatırlamıyorum. Zaten öyle bir şey yapmam mantıksız çünkü Güray Nisan ayında öldü, Eser ise bir sonraki yıl Ağustos ayında doğdu. Mantıksız anlıyor musun?"

"Sen..." dedi "...öldüğün günü hatırlamıyor musun? Güray Çelik olamazsın."

"Hatırlıyorum." dedim biraz düşünüp "Önceki gece nöbetim vardı, yani sabah hastanedeydim. Öğleden sonra seninle birkaç hastayı dolaştık sonra ben çocuk hastamın odasına gittim. Oradan çıktıktan sonra mesaim bittiği için hastaneden ayrıldım. Nişanlımın evine gittim ama daha kapıdan girmeden geri çıktım. Sonra düşünmeden hız yaptım salak gibi. Ama anayolda olduğumu fark edince hızımı düşürmek istedim. Frenler çalışmadığı için ne yapacağımı bilemedim ve daha neler olduğunu anlayamadan karşıdan gelen tırla çarpıştık." dedim ve ekledim "Sonra da öldüm."

"Gerçekten..." diye mırıldandı "...sensin."

Başımı sallayıp gülümsedim "Evet!"

"Ama unuttuğun bir şey var." deyip yutkundu "Sabah odana geldiğim zamanı hatırlamıyor musun?"

Kaşlarımı çattım. Tekrar o günü kafamda canlandırdım ama Taylan'la sadece koridorda konuştuğumuzu hatırlıyordum. "Hayır. Bir şey mi olmuştu?"

Taylan yavaşça başını salladı. "Sabah erkenden hastaneye gelip odana uğramıştım. Kapıyı çalmama rağmen içeriden ses gelmeyince merak edip içeri girdim. Masanda uyuyordun, elinde kurşun bir kalem vardı. Seslendiğimde hemen uyandın. Farklı görünüyordun. Enerjin hiç yok gibiydi, gözlerin çok farklı bakıyordu. Önceki gece nöbetin olmasına ve yeni uyanmana yorumlamıştım bu halini. Bir şey demeden önündeki kağıdı buruşturup çöpe attın. Sonra bir anda eski Güray hoca geri geldi. Gülerek saçlarımı karıştırıp günaydın dedin."

"H-hiç hatırlamıyorum bunu Taylan."

Dudaklarını ıslatıp devam etti. "Sen öldükten..." deyip durakladı "...bunu söylemek çok tuhaf." deyip devam etti "O günden bir hafta sonra odanı boşaltacaklardı. Bende çöp kutusunda o kağıdı buldum. Uyurken mi yazdın yoksa yazdıktan sonra mı uyuyakaldın bilmiyorum. Aylarca Eser Karaca ismini araştırdım ama tabi ki kimseyi bulamadım. Bulduklarımda çok alakasız kişilerdi. Unutmuştum o adı. Ta ki sen hastaneye tekrar gelene kadar."

Kafam çok karışmıştı. Kesinlikle Taylan'ın anlattığı şeyleri hatırlamıyordum. O kağıdı kağıda yazdıklarımı. Bir başkası yazmış bile diyemiyordum çünkü o resmen benim yazımdı. Ben yazmıştım. Öleceğim gün, bir sonraki hayatımda olduğum kişinin adını yazmıştım. Eser Karaca, gelecek.

Salıncaktan kalktım hızla. "Eve git Taylan. B-benim biraz düşünmem gerek." O arkamdan seslense de geri dönmeyip eve doğru adımladım. Neden hatırlamıyordum? Neden yazmıştım? O gün hatırlamadığım başka bir şey olmuş muydu?

Karan: eve geçince haber ver

saat geç oldu

Eser: evdeyim

sağ ol merak ettiğin için

Karan yazıyor...

Karan çevrimiçi

Karan yazıyor...

Karan: hayırlı geceler

.

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin