1🎡Ölüm Kaçınılmazdı

1.2K 88 52
                                    

recreation: yeniden yaratma, yeniden doğuş
reenkarnasyon: aynı ruhun başka bir bedende yeniden doğması, öldükten sonra başka bir bedende doğmak

1| Ölüm Kaçınılmazdı

Güray Çelik. 31 yaşında, özel bir hastanede çalışan son derece başarılı bir doktor. Uzun boyu, esmer teni, bebeksi yüzüyle epey yakışıklı bir adam. 2 yıldır nişanlı olduğu kadınla evlilik hayalleri kuran ama bir yandan da gelecek kaygısı taşıyan bir adam. Zengin, çok zengin. Ama bir yandan da paradan nefret eden bir adam. Neşesini kaybetmemiş, güler yüzlü. Ama bir yandan da depresif bir adam. Siyah gözleri bile mutlulukla parlayan, karanlığı seven adam.

Evet yani ben.

"3001'de kalan hastanın serumunu değiştirin. Bittiğinde taburcu edin." dedim önümdeki dosyadan gözlerimi ayırmadan. Yanımdaki stajyer başını sallarken "2016'da kalan hasta için de yarına kadar MR istiyorum, araya sıkıştırın."

Koridorda yürürken bir yandan hastaların dosyalarını inceliyordum. Oturmaya zamanım olmuyordu son birkaç gündür. Dün gece nöbetim olmasına rağmen bugün dinç olmamın sebebi akşam Sevinç'e sürpriz yapacak olmamdı. Saatimin dolması için sabırsızlanıyorum desem yalan olmazdı yani.

"Hocam-" diye söze giren stajyerin sözünü tamamlamasına izin vermeden "Güray abi." dedim gözlerimi elimdeki kağıttan ayırmayarak. Hafifçe güldüğünü duyduğum çocukla beraber bende gülümsedim. "Güray abi, bir şey sorabilir miyim?"

"Sorma desem sormayacak mısın Taylan'cığım?"

Boğazını temizleyip ciddileşti. "İstemezseniz sormam tabi ki."

Olduğum yerde durup yanımdaki stajyere döndüm. Elimi uzun sarı saçlarına atıp kısaca karıştırdım. "Dalga geçiyorum, ciddiye alırsan burada yılların biraz zor geçer." deyip yürümeye devam ettim. Hemen arkamdan geldi.

Gözlerini karıştırıp "Ne yapayım ama alışamadım." dedi. "Diğerleri hep resmi olmam ve gereksiz konuşmamam konusunda beni uyarıp duruyor. Samimi olmamı isteyen bir siz varsınız. Abi demek bile tuhaf."

"Bana ne." deyip bir diğer dosyayı okudum. "2018'in yarın sabah tahlil sonuçları çıkacak. Çıkar çıkmaz bana getiriyorsun."

Başını hızla salladı. "Şey diyecektim. 3003 numaradaki hasta..."

Yeniden adımlarımı durdurup Taylan'a döndüm. "Ne olmuş ona?"

Bir anda ciddileşmeme şaşırmış olsa gerek yüz ifadesini gizleyememişti. "O hasta acaba sizin tanıdığınız mı?"

Kaşlarımı çatıp "Nereden çıkardın onu?" dedim. "Hemşireler artık seni de mi dedikodularına dahil ediyorlar?"

Elini ensesine atıp gözlerini kaçırdı. "Hayır..." diye mırıldandı daha sonra oflayıp "...evet." diye itiraf etti. "O hastayla diğerlerinden daha fazla zaman geçirdiğinizi, ilgilendiğinizi konuşuyorlar. Boş zamanlarınızda hep o odadaymışsınız. Birkaç defa yanına uyumaya gittiğiniz bile olmuş."

"Bunu mu merak ettin?" deyip gülümsedim ona kızdığımı düşünmemesi için.

Başını sallayıp yürümeye devam etti. Yanında yürüdüm bende. "Tabi size hesap soruyormuşum gibi oldu ama niyetim o değildi. Gerçekten merak ettiğim için sordum."

Bir diğer dosyada gözlerimi gezdirirken "Çocuk olduğu için ilgilenmemde sakınca görmüyorum." dedim.

"Tabii." deyip sessizleştiğinde birkaç hastadan daha bahsedip elimdeki dosyayı ona verdim. Odama girip dolabımdan parfümümü çıkartıp üzerime boca ettim. Birazdan hastamın yanına gidecektim ve yarım saat önce sigara molası verdiğim için kokunun üzerime sinmiş olduğunu düşünüyordum. Rahatsız edici olabilirdi.

Recreation | bxb | reenkarnasyonWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu