Bu kitabımda Asel adlı karakterimizin sürekli sığınacak bir liman bulduğunu sanıp her seferinde sırtından vurulmasını konu aldım.o zaman hadi başlayalımm karşınızdaa iltica..🎉🙌🏻
Bugün bir detay fark etmiştim okul numaram 676 idi. Ve alfabetik sıraya göre okunduğu zaman "EFE" ismini veriyordu. Bu çocuk kaderim falan mıydı?
Bugün efe ile bulusacaktık. Sanırım yanında birkaç arkadaşı daha olacaktı. Bana çok güzel giyinmemi söylemişti. Galiba arkadaşlarının yanında küçük düşmemek için böyle söyledi.
Buluşma saatine tam 45 dakika vardı ve ben üzerime siyah mini bir elbise giymiştim. Koluma krem bir çanta, ve ayağıma da beyaz bir ayakkabı geçirdim.
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
Buluşma yerimiz evime fazla uzakta değildi. Bu yüzden yürüyerek gitmek istedim. Fakat Efe beni araba ile alacağını söyledi. Balkonda, hazır güneş yüzüme vururken fotoğraf çekiniyordum. Aşağıdan Bir korna sesi, ardından da "Bazen kamera olup her anını yakalamak istiyor insan" diye bir cümle işittim. Elbette ki bu Efenin sesiydi. Bu çocuk tam bir deliydi. Bende ona deliydim:))
Gün geçtikçe birbirimize sıkıdan sıkıya bağlanmıştık ve bugün tam 4 ay 11 gündür flörtleştigimizi fark ettim. Hâlâ bir çıkma teklifi almamak canımı sıkıyordu tabii. Ama herşeyin bir zamanı vardır diyerek fazla umursamamaya çalışıyordum.
Daha fazla bekletmeden aşağı indim. Ön koltuğa oturur oturmaz burnuma sert ve çekici bir parfüm kokusu çarptı. Üstelik üzerine giydiği beyaz gömlek ve siyah pantolon ile fazlasıyla yakışıklı görünüyordu. Aynı anda;
-çok güzel olmuşsun
-çok çekici gözüküyorsun
Dedik ve gülmeye başladık.
-Teşekkür ederim... Peki neden bu kadar süsledik?
-Akışına bırak güzelim arkana yaslan ve akışına bırak..
Öyle de yaptım. Gittiğimiz yer biraz uzak olmalıydı. Çünkü yaklaşık 1 saattir yoldaydık. Ama bu durumdan hiç de şikayetçi değildim. Çünkü hep sevdiğimle uzun yola çıkıp, şarkılar dinlemeyi istemiştim. Bu hayalimi de Efeyle gerçekleştiriyordum. Biraz sonra araba durdu. Orman gibi bir yere gelmiştik. Kuş seslerini buradan bile duyabiliyordum. Burası tek kelimeyle harikaydıı!!
-Geldik mi?
-geldik prenses in bakalım.
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
