KAYITSIZ ŞARTSIZ

4. Bölüm

Günün ilk ışıklarıyla yatağımda doğruldum.Perdeleri açtım.Gozlerim gün ışığına alışmakta zorlanmadı.Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim.Dolaptan sütü ve çikolatalı kruvasani çıkardım.Bir çırpıda onları yedikten sonra üzerime koyu lacivert bir kot beyaz bisiklet yaka bir tişört geçirdim.Saclarımın buklelerini şekillendirici kremle düzenli bir hale soktuktan sonra, göz altlarıma kapatıcı stick sürdüm.Hafta sonu Josh ile konuşmamızın ardından kendime verdiğim sözlerle yola koyuldum. Hastane bahçesi her zaman görüldüğünden daha yeşil, insanlar daha bir keyifli görünüyordu.Hastane olmasına rağmen...Belki de ben insanlarda ki o umut ışığını, güneşin ışıltılı rengini hava da ki hanim eli kokusunu yeni farkediyordum. Hastanenin soyunma odasına girdim.Herseye farklı gözle bakıyordum ama bu oda hariç.Cunku hala ter kokuyordu.

Ben üzerime formami giyerken kapıdan içeri Sandra girdi.

-Selam Isabelle
-Selam Sandra nasıl gidiyor ?

Sandra şaşırmış ama bunu belli etmek istemez halde yüzüme bakıyordu.Cunku ben hiç bir zaman sohbeti ilerletmemis aksine konular açıldıkça kapatıp uzaklaşmıştım. Sanki insanlar konuştuğumda herseyi anlayacak gibi geliyordu.Ama bizim çocuklardan gördüğüm kadarıyla o kadar da zor değil birşeyleri saklamak .
-ii-iyidir Isabelle standart hayat koşulları.

-Iyi bakalım.Iyi mesailer konuşuruz tekrar

-Görüşürüz

-Hey Isabelle

Ilerledigim yönden bir anda Sandra ya doğru döndüm

-Evet dedim gülümseyerek.

-I-sey biz bugün hastanedekilerle birseyler içmeye gideceğiz. Dedi gözlerini çekingen bir şekilde.Parmaklariyla oynarken

-Ne için ? Bir kutlama falan mı var ?
-Yok hayır her çarşamba bizim kafa dağıtma günümüz oluyor da.

-Bunu cumartesi günleri yapmanız daha mantikli değil mi? dedim alaylı bir şekilde.

-Evet ama cumartesi günleri çoğunun özel işleri oluyor.Anlarsin ya dedi göz kirparak.Cumartesi günahlar gecesi.Neyse orası bizi ilgilendirmez.Ee ne dersin sende aramıza katilsana değişiklik olur.

-Çok teşekkür ederim ama bugün başka bir randevum var.

Yalandan kim ölmüş ki dedim içimden.Ama yapacak birsey yoktu insan içine çıkmaya yavaş yavaş alisiyordum. Bu durum birden ağır gelirdi.

3.kata doğru ilerledim.Sehirde bir haftadır yaygın olan grip salgını herkesin hayatını alt üst etmiş, yaşlı ve çocuklar başta olmak üzere hastane odaları dolup taşıyordu.

Sağ elim artık otomatige bağlamış şekilde sayısını hatirlamadigim kadar iğne yapıyordum.Bugunu de böyle bitirmiş şekilde eve yol aldım .Once mutfak icin alisverise ciktim.Yorgun Argin caddede ilerlerken önünden geçtiğim barın içine gözlerim takıldı.Hastane çalışanları hafif bir canlı müzik eşliğinde sohbet ediyordu.Kendi kendimi gaza getirerek bir anlık deli cesareti ile bara girdim.

-Selam mm

Herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu.Cunku "Asik surat Bayan Jo"gelip selam veriyordu.Bana böyle dediklerine bir kaç kere denk gelmiştim.Tabi ben gelince konuyu degistiriyorlardı.Sandra beni görünce hemen ayağı kalktı ve bana sarıldı.