2 . Bölüm

476 28 2
                                    

Günlerden salı yok yok perşembe yoksa cumartesi miydi ?Asosyal olmak böyle birşeymis demekki.Ben sonradan Asosyal olan insanlardanım. Tabi benden başkaları varsa bu şekilde.Türümün son örneği de olabilirim. Aslında ben böyle biri değildim. Geçmişi gomemedigim için bu kolay yolu seçip dünyadan soyutlamıştım kendimi.Ben Isabelle, Boston sakinlerindenim. Amsterdam dan ayrıldığım-kactığım-günden beri bu fasulye kentinin sıradan bir mahallesinde 25 numaralı apartmanın 12 numaralı dairesinde yaşıyorum.Günlerden hangisinde olduğumu düşünmekten vazgeçip süt ve ekmek almak için evden çıktım.Hava yagmurluydu. Kahve rengi pantolonum, yünlü krem rengi kazağım ve kahverengi deri trenckotum bu havaya uygun görünüyordu.Kulaklığımı cep telefonuma taktım.Akıllı telefonların en sevdiğim yönü istediğim zaman istediğim müziği dinleyebilmekti. Kitaplığımdan "Here comes the rain again" şarkısını açtım.Bu yağmurla bu şarkı güzel giderdi.Asansöre bindiğimde aynada kendime baktım.Kulağım da çalan şarkının zihnimde canlandırdığı anılar.Gözlerimde olmayan ışığı sanki daha ileri gidebilirmiş gibi bir kademe daha söndürmüştü. Giriş kata indiğimde posta kutusuna doğru ilerledim.
-Günaydın Bayan Jo
-Günaydın Jack
Jack, yaşadığım apartmanın 15 yıllık gorevlisiydi.Ögretmenlikten emekli olduktan sonra kendininde yaşadığı bu apartmanın görevlisi olmuştu.
Kendisini 3 yıldır tanıyorum ve bu 3 yıl içinde bulmaca çözüp apartman sakinleriyle sohbet etmekten başka birşey yaptığını görmedim.
-Var mı gelen postan?
Hayır anlamında başımı salladım. Kulaklığı kulağıma iyice yerleştirdikten sonra apartmandan çıktım.Yagmurdan baska bir sesin olmadigi cadde de ağır ağır ilerliyordum. Aklım yine 3 yıl önceki o geceye gitti.Josh, Taylor, Barney ve ben.Üniversitenin mezuniyet gecesiydi. Ve biz herseyden habersiz partide ki alkolün dibine vurmuştuk. Çalan araba kornasiyla kendime geldim.Ekmek ve sütü aldım. Tam çıkarken gazete manşetleri donup kalmama neden oldu. Taylor ünlü bir iş adamı ile evlenmişti. Gazeteyi de aldığım gibi eve gittim Bilgisayarı açtığım gibi internette bağlandım.
Ünlü is adamı Brain Witwer ve Taylor Malik görkemli bir düğünle evlendi.
Fotoğrafları incelemeye başladım Taylor çok mutlu görünüyordu.Onun adına sevindim en azından o hayatına devam edebiliyor.Hey dur bi dakika bu fotoğrafta Taylor ile kadeh tokusturanlar...Gorduklerimden emin olamamış daha doğrusu inanamamış bir şekilde bilgisayar ekranına son 2 saattir bakıyordum.Kacınci olduğunu bilmediğim sigarami ağzına kadar dolu olan kül tabaginda söndürdüm.Cama çıktım hava almak belki iyi gelecekti.Camdan içeriye girdiğimde Josh ı aramaya karar verdim.Bizimkilerin hepsiyle cok yakındık ama Josh ilk aşkım diyebileceğim biriydi.Tabi bu 3 sene öncesiydi.Telefon elimde evin içinde volta atmaya devam ediyordum.En son Josh ın numarasını tuşladım. Numarasının hala aynı kaldığını görünce Tanrıya sukrettim.Genelde hobilerim arasında Tanrıya şükür yoktu.Ama bu durum tam da şükürlük bir durumdu. Şükran gününde evsiz insanlara yemek dağıtacağımı aklımın bir köşesine not ettim.Ve çalan telefona odaklandım.
Neredeyse kapanmak üzereyken telefon açıldı.
-Merhaba
-Selam Josh, nasılsın ? Ben Isabelle. Isabelle Jo.
Telefonda süren bu kısa sessizlik midemde yanmalara neden olmuştu.
-Josh
-Ah Üzgünüm Bell.Senin arayacağını hiç düşünmedim.Seneler sonra sesini duyunca birden yadirgadim. Bu arada iyiyim.Sen nasılsın ?
(Bu nasıl duygusuz bir tonlama Josh bu sen olamazsın.) Dedim içimden ama tabi bunu Josh a belli etmeye hiç niyetim yoktu.

-Sorun değil Josh.Ben hemsirelige devam ediyorum.Boston Hastanesinde.

-Çok sevindim senin adına.Peki bu aramanı neye borçluyum.Bunca zaman sonra ?
Ne diyecektim şimdi.Önceden olsa çoktan hesap sormuştum.Ama ben Isabelle Jo, bu aptal kadın.Gecmisin geçmişte kaldığını kabullenip yolumda devam edememistim. Josh ile yaşadığımız ilişkiyi çoğunlukla tek ben yaşıyormusum gibi hissediyorum.  Beni sevdiğini biliyordum. Bunu gözlerinde görüyordum. Ama beni kaybetmekten hiç bir zaman korkmadi. Kaybettikten sonra da hiç üzülmedi. Belki de ben bilmiyorum. Onun için hayatta ki olumlu olumsuz her şeye alışmak kolaydı. Ama benim için hiç de öyle değildi. Çünkü ben hayatımın iyi kötü her anında aynı insanları görmek istedim. Şartlar değişsin ama insanlar kalsın istedim. Ve genelde kaybeden ben oldum. Mecazi değil. Gerçekten herkes sırayla hayatımdan çıktı. Bir kaç kekelemeden sonra cesaretimi topladım.Ve Josh a;
-Ben Taylor in düğününü tebrik etmek için aramistim.(ki bu tamamen yalandi)
-Peki neden onu aramadın Bell ?

Evet beklenen soru geldiii. Hadi bakalım Isabelle cevapla şimdi.Hmm ne desem ne uydursam. Suratina kapatsam çok mu ayıp olur ?Yok canım neden ayıp olsun sonuçta senelerdir görmüyorum ve en yakın arkadaşının (eski en yakın) düğününe davet edilmeyen bendim.Onlarin yaptığı çok daha saygisizcaydi. Lanet olası düşüncelerimden sıyrılıp herseyi açık açık söylemeye karar verdim.

-Onun numarasi değişmiş. O yüzden seni aradım. Josh aslında ben merak ettiğim sorular da var .Birincisi yollarımızı tamamen ayırdığımız düşünüyordum.Gördüğüm üzere bu karardan vazgeçmişsiniz. Ikincisi madem tekrar bir araya geldiniz bu düğüne gelmek benim de hakkım değil miydi ? Sonuçta böyle güzel zamanların hayalini hep birlikte kurmuştuk.

Josh önce boğazını temizledi ardından konuşmaya başladı.

-Bak Isabelle.

Bana Isabelle demesi canımı yaktı. Cünkü Josh bana hep Bell derdi.Sesinde ki soğukluk bana söyleyeceklerinin hiçte hoşuma gitmeyeceğini hissettiriyordu.

-Biz o yaşadıklarımızdan sonra yolumuza devam etmeyi istedik.Ama sen..Ama sen öyle değildin Isabelle. Geçmisi kapatmak yerine kendi içine döndün.Bana Taylor ya da Barney e kızma çünkü biz seni eski haline döndürmek için çok uğraştık. Bir süre sonra kendi içimizde de catismaslar yaşadık.O an için en doğru karar hepimizin ayrı yollara gitmesiydi. Senden ayrı kalmak benim için emin ol her şeyden çok daha zordu.

Josh konuşurken gözümden yaşlar birer birer akıp yüzümü ıslatıyordu. Geçmişi düşündüm yine o mutlu anlarımızı her şey böyle mahvolmak zorunda değildi.

-Bir süre sonra yollarımız kesişti önce Barney ile sonra da Taylor ile. Her şey yolundaydı hepimiz için.Sonra seni aramaya başladık.Telefonun adresin her şeyin değişmişti.Bir şekilde seni bulduk. Karşına çıkmadan önce seni gözlemledik.Sen hala bıraktığımız gibiydin.Ve bizim eskiye dönmeye hiç ama hiç niyetimiz yoktu Üzgünüm Isabelle...

KAYITSIZ ŞARTSIZWhere stories live. Discover now