• (13) Aşk Oyunları •

324 56 8
                                    

18 NUMARA sunar...

(13) Aşk Oyunları

Artemis

Yavaş yavaş merdivenlerden inerken içimde bir his vardı. Korku. Sanırım cevap bu. Hisler yüzünden derin nefesler alıyordum. Lanet cesaretim acaba ne zaman gelmeyi düşünüyordu?

Merdivenlerin sonuna geldiğimde görüş açıma güneş gözlüklü bir adam ve Yalçın girdi. Yalçın omuzunun üzerinden bana baktı sonra geri önüne döndü. "Bende seni bekliyordum prenses." Güneş gözlüklü adamın söyledikleri ile Yalçın'ın sırtına bakmayı bıraktım ve ona döndüm. Beni neden bekliyordu? Yavaş yavaş Yalçın'ın yanına gittim. Yanında durunca göz ucuyla bana baktı. Gergin görünüyordu, iyi ama neden? "Prenses sana anlatacaklarım var, annenle ilgili." Adamın söyledikleri ile gözlerimi kocaman açtım. Bu adam birşeyler biliyordu, Yalçın bu yüzden gergindi, söyleyecekleri yüzünden canımın yanacağından korkuyordu. Gerçi bende benim canımın yanacağından korkuyordum ama öğrenmekte istiyordum. "Annen aptalın tekiydi. Tuzağa düşmesi zor olmadı." Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum. Belimde ki silahı çektiğim gibi adamı alnında vurdum. "Artemis ne yaptın!" Yalçın şaşkınlıkla bana döndü. "Yalan söyleyecekti, buna daha fazla katlanamazdım."

"Bu adam bir şeyler biliyor Artemis, onu öldürerek elinde ki kozu da kaybettin."

Onun birşey bilmesi umurumda değil, bir aptal'dan yardım alacağıma kendim bulurum. "Bu konuyu kapatmak istediğim için Yalçın'ın boynuna atladım ve ona sıkı sıkı sarıldım. Ona sarıldığım için kalbinin sesini duyuyordum. Onunda mı kalbi benim için çırpınıyordu?

Yukarı çıktıktan sonra Rain koşarak bana sarıldı ve beni havaya kaldırdı. "İşte benim Artemis'im." Gülerek ona sarıldım beni yere indirdikten sonra Bedirhan da bana sarıldı. Ondan ayrılınca Cihan'a baktım, bana gülümsedi. "Sen gelmesen ölüyorduk valla bacım."

"Sana bir şey olmaz adamım." Ellerle tokalaşınca Cihan elime bir öpücük kondurdu. Yeşim'e baktığımda dudaklarını büzmüş bana bakıyordu. "Yeşim ne oldu?"

"Hiç, seni çok özledim." Kısa boylu kız yavaş yavaş bana yaklaştı ve sarıldı. Abla duygularımı ortaya çıkardığım tek kızdı. Hepimiz bağ evinden çıkınca karşısında ki adamlara silah çekmiş Yalçın'ı gördüm. Bu adam ne ara çıktı dışarı? Koşarak kolunu tuttum ve silahı indirmesi için çekiştirdim. "Yalçın indir şu silahı!"

"Ne indir silahı! Bunlar heyetin adamları, ne işleri var burada?"

"Onları ben getirdim. Baban'dan rica ettim ve adamlarını bana verdi." Gözlerini kocaman açıp bana döndü. "Heyetten yardım mı aldın!"

"Ne yapsaydım manyak herif! Buraya tek başıma gelip ölse miydim? Çok ağlardın sonra karım öldü diye!" Son cümlemi söylerken elimle tırnak işareti yapmıştım. Gözlerimi kırpıştırıp ona en masum bakışlar attım. "Beni seviyorsan o silahı indirirsin." Biliyordum, bana karşı içinde bir kıpırtı vardı. Çünkü yavaş yavaş bana çekiliyordu. İstediğim oldu ve silahını indirdi. "Onlar şu an sana çalışıyor, söyle gitsinler yoksa yardım ettiler demem sıkarım hepsine." Başımı salladım ve siyah takım elbiseli adamlara döndüm. "Siz gidebilirsiniz."

"Tamam efendim." Öndeki adam kafasıyla diğerlerine işaret verdi ve hepsi siyah araçlara binip gittiler. Yalçın, "Rain sen Yeşim ile bizim arabayı al, Bedirhan siz Artemis'in arabasını alın bizde benim ki ile gideceğiz." Herkes onayladı ve dağıldı. Ben ve Yalçın siyah Opel arabaya bindik ve yola çıktık. Sessiz geçen yolculuğumuzda sıkıldığım için Yalçın ile bir oyun oynamak istedim. Tam vites atacakken elimi elinin üzerine koydum ve vitesi ben attım. Göz ucuyla bana baktı ardından tekrar yola. Elimi çekmediğimi görünce kafasını çevirip bana baktı. "Hayırdır pamuk prenses, aşk oyunlarına mı başladın?"

ARTEMİS (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now