13.BÖLÜM

20.1K 990 213
                                    

KİTABIMI BEĞENMENİZ
DİLEĞİYLE,
İYİ OKUMALAR DİLERİM ❤️

yillmazey hesabımı takip etmeyi unutmayın

☀️

Bir hayat felaketle son bulmuştu, bir hayat felaketle yeniden doğmuştu...

Kardeşimle birlikte Zemheroğlu konağının kapısının önündeydik.
Bir zamanlar annemle birlikte geldiğim konağa şimdi tek başıma geliyordum.
Eski hayatımı arkamda bırakarak, yeni hayata yelken açmıştım.
Artık bu konakta yatılı calışan olarak çalışacaktım. Annem'in mezarı olan o evde yaşamak zorunda kalmayacaktım.
Harap olmuş ciğerlerime derin bir nefes çekerek konağa doğru yürüdüm. Hemen arkamda Halime teyze yanında da kapıdaki korumalardan olan Ahmet abi vardı. Ahmet abinin elinde bohçam vardı halimi gördüğünde bohçamı elimden alı vermişti.
Konağın açık kapısından içeriye girdiğimizde Halime teyze, elini belime atarak yanında olduğunu bir kez daha bana hissettirdi.
Halime teyze'yle birlikte konağın merdivenlerden çıktığımız sıra üzerimde bir kaç meraklı göz olduğunu hissetmiştim ama dönüp bakmamıştım.
Ahmet abi de bizimle birlikte merdivenlerden çıktığında Halime teyze, Ahmet abiye bohçamı çalışanlardan birisine vermesini söyledi. Ahmet abi onaylayarak yanımızdan ayrıldığında Halime teyze'yle bir kat daha merdiven çıktık. Her adımımda kalbim sıkışıyordu nefes alamıyordum. Göğüs kafesim nefessizlikle hızla inip kalkıyordu.
Halime teyze'yle küçük misafir odasının önünde durduğumuzda yüzümü Halime teyze'ye çevirdim. Halime teyze, ona baktığımı hissetmiş olacakki yüzünü bana döndü, dudaklarınds şefkat dolu bir gülümseme oluştu. Bir elini yanağıma koyarak yavaşça okşadı sonra kafasıyla 'hadi' diyerek ileriye doğru bir adım attı. Gözlerimi kapatarak içime derin bir nefes çektim azda olsa cesaretimi toplayarak gözlerimi araladım, ileriye doğru bir adım attım.

Halime teyze, yavaşça kapıyı açarak içeriye geçmemi bekledi. Küçük adımlar atarak içeriye girdiğimde Kafam önüme eğikti. Halime teyze de benimle birlikte içeriye girdiğinde kapıyı ardından kapattı. Tekrardan elini belime atarak bana destek oldu. Başımı yerden kaldırmadan koltuğa oturduğumda hiçte rahat değildim. Behram kucağımda kıpırdanarak biraz daha göğüsüme sokuldu.

"Yasmîn,"

Hewi hanımağa'nın insanı dize getiren şiveli konuşmasıyla komutu alarak kafamı kaldırdım.

Yıllara azmiyle, gücüyle meydan okumuş kadınla bakışlarımız birleştiğinde gözlerinde şefkat ve bir o kadar acı vardı. Bakışlarımı çekerek odada bulunan yüzlere kısa kısa baktım.
Konağın gelini Bejna xanım ve kızları Şifa xanım, Rûken xanım vardı.
Odada bulunan bütün kadınlar gözlerindeki acıma duygusuyla bana bakıyordu. Bu bakışlara daha fazla dayanamayarak kafamı hafiften önüme eğdim. İçimdeki acı bu bakışlarla körükleniyordu.
Hewi hanımağa, odadaki sessizliği bozarak konuşmaya başladı.

"Başın sağolsun kızım, Allah mekanını cennet eylesin." diye başladı Hewi hanımağa "neler olduğunu duyduk kızım Allah yukardaki kaç gündür boğazımdan lokma geçmiyor. Delal'in ölümü hepimizin yüreğini parçaladı.
Delal'i kendi kızım sayar severdim ölüm haberi geldiğinde içim kan ağladı." dedi yaşlı kadın içine tarifini çözemediğim bir nefes çektiğinde devam etti.
"Sende benim bir kızımsın, Yasmîn.
Delal'in yeri bende neredeyse senin yerinde bende ordadır. Bu konakta çalıştığın sürece bilesin ki; Hewi hanımağa senin yanındadır. Ben her zama senin yanındayım, bir ihtiyacın olduğu zaman hiç çekinmeden yanıma gelesin. Ananın yerini tutamam ama beni anan bil kızım. Şunu da unutma ki; Zemheroğlu konağı senin ailendir. Biz buradaki çalışanlarımızı aileden biliriz." diye bitirdi lafını Hewi hanımağa.

Aşk-ı MardinWhere stories live. Discover now