6.BÖLÜM

24.9K 1K 95
                                    

KİTABIMI BEĞENMENİZ
DİLEĞİYLE,
İYİ OKUMALAR DİLERİM❤️

yillmazey hesabımı takip etmeyi unutmayın

☀️

İnsanın hayatı öldüğü gün bitmiyor'muş annenin öldüğü gün bitiyor'muş. Bunu anne mi kanlar içinde yerde ölü gördüğüm de anladım. İlk önce insan hiçbir şey hissetmiyor, duymuyor, görmüyor sonra sancılı bir acı bütün kalbini sarıp, kavuruyordu. Ne acı yok oluyordu, ne unut'a biliyordum o günü.
Değil kalbim ve beyin'ime kazın'mak, uzvurları'ma kadar kazınmıştı ölüm tarihi. 

İki gün, iki koca gün canım anneciğim'den mahrumdum. Çok özlemiştim annemi acı gibi hasrette beni boğuyordu. Bir an annemi görmek, sımsıkı sarılmak istiyordum. O güzel kokusunu ciğerlerime çekmek istiyordum. Çok özlemiştim, çok!
Ben, annem siz iki gün bile dayanamıyordum, ölüm günüme kadar nasıl dayanacaktım!
Anne mi, anneciğim'mi çok özledim.

Gün, geceydi karanlık odada gözlerimi tavana dikmiş bakıyordum. Acıyan gözlerime inat yaşlar akmaya devam ediyor, dudaklarımdan ufak hıçkırıklar kaçıyordu. Dedenin sabah yanıma oturup, benimle konuşurken uykuya dalmıştım. Son duyduğum ise;

'Allah, seni imtihana soktu güzel kızım. Ağlama, ağlamak bile imtihana bir isyandır.'

Bu duyduğum son cümlelerdi, dedenin de söylediği son cümlelerdi. Uykuya daldığım da sessizce yanımdan kalkıp gitmişti. Uykuya gözlerimi kapattığım da fazla uyuyamadan gördüğüm rüyayla gözlerimi ağlama krizi'yle açmıştım. Annem'in ölü bedenini yerde gördüğüm günü görmüştüm rüyamda. Kalbimin sancılı ağrısı bir saniye olsun geçmiyordu aksine daha da ağrıyordu.
Tırnaklarım'la boğazımı çizerek çığlık atarak ağlıyordum.
Annemin ilk cansız bedenini yerde gördüğümde bu kadar canım yanmamıştı. Ateş bu kadar sıcak değildi.

Zihnimde sinsice dolaşan eski anılar beni delirtiyordu. İki elimi saçlarımın diplerine daldırdım, ağzımdan çıkan hıçkırıkları durdurdum. Gözlerimden halen yaşlar akıyordu. Kafamı tavana kaldırdım içimde ki acıya eş değer şekilde bağırdım. Boynum artık dik durmayı başaramayıp yüz üstü yatağa düştü. Saçlarımda ki elini boğazıma sardım ve kendi ellerimle kendimi öldürmeye çalıştım.

"Hey, napiyorsun?!"

Eller boğazımda ki ellerimi çekmek için büyük çaba sarf etti ve başardı. Parmaklarını, parmaklarımın içinden geçirip yatağa sabitledi.
Tıkanan nefesim geri açıldığında iki üç kez öksürdüm bağırarak ağlamaya devam ettim.

Zihnimde hala sinsice dolaşan eski anılar vardı ve bu eski anılar benim canımı çok yakıyordu. Bilemezdim, bir gün o anıların bu kadar canımı yakacağını.
Kafamı kaldırmaya çalıştım ama başaramadım bu canımın acısını bin katına katladı.

Sertçe omuzlarım'dan tutulup dik konuma getirildim ve ne olduğunu anlamadan iki kol beni sıkıca sardı.
Bana kimin sarıldığını biliyordum, o kızdı, annemle aynı adı taşıyan kız.
Bana sarılıyordu sımsıkı hemde. Kendimden itemedim bunu yapacak gücüm yoktu. Dik duramayan boynum eğilerek kızın omzuna düştü. Sağ yanağım kızın omzuna temas ederken gözümden akan yaşlar omzunda birikiyordu. Ağzımdan kopan hıçkırıklar isyan değildi artık tükenmişlik'ti. Dede, ağlamanın bile isyan olduğunu söylemişti hayır, ağlamak isyan etmek değildi, ağlamak tükenmek'ti.
Tükenmiştim ben, tüketmiş'di beni.
Babam, beni tüketmiş'ti, annemi öldürmüştü.

Bir dakika içinde kızın omzu gözyaşlarım'dan ıp-ıslak olmuştu.
Ama bu durumdan şikayetçi değildi, şikayetçi olduğu konu bitmeyen ağlamalarım, hıçkırıklarım, çığlıklarımdı.
Kafamı hafiften sağa çevirip gözlerimi kızın omzuna bastırdım. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp sertçe ısırdım.
Hıçkırıklarımı iki dudağımın arasına hapis ettim. Kız saçlarımı biraz daha okşadı sonra yavaşça beni kendinden uzaklaştırarak şişmiş gözlerime baktı.
Hiçbir şey demedi sadece baktı. Hikayemi bilmediği halde biliyordu artık kelimelerin kifayetsiz olduğunu.
Şişmiş, kızarmış ve buğulu gözlerimin ardından gözlerine baktığımda gözlerinin dolu olduğunu gördüm. Halim onun vicdanını okşamıştı, bana acıyordu. Bana acımasını istemiyordum, bana vicdan göstermesini istemiyordum! Ben bu halde olmayı hak etmiştim!
Titreyen elini yüzüme çıkardı, gözyaşlarımı silerek yanağımı okşadı.
Gözlerinde biriken yaşları akıtmak istiyordu ama nasıl bir tepkiyle karşılaşacağını bilmediği için kendini tutuyordu.
Yanağımda ki elini boğazımı indirdi. Boğazıma terden yapışmış olan saçlarımı parmaklarıyla geriye doğru itti.
Sesli yutkunarak elini boğazımdan çekti kucağımda olan elimi parmak uçlarıyla tuttu.

Aşk-ı MardinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin