bölüm 23

843 42 2
                                    

Yavuz azat beyi aradığından beri evde büyük bir telaş vardı. Kapıda zaten bekleyen adamlar arttırılmıştı. Bu sürede maria ve bora hiç konuşamamıştı. İstanbuldaki ev halkının hiçbir şeyden haberi yoktu.

Timden

Sıla başta bora ve yavuz arkasında dinlenme odasında bulunan timin yanına geçti. Tim yavuzu görünce oturdukları yerden kalkarak asker selamı verdi. Bu sefer yavuz yerine sıla konuştu. "Rahat asker." Odada olan 6 kişi birbirlerine baktı onlar yavuz komutanlarından bekliyordu bu komutu. Yardımcı komutan olarak miray konuştu "bir teröristten rahat emri mi aldık biz komutanım?" Miray sorusunda haklıydı şuan sılanın hain olduğunu düşünmekte yavuz sılanın konuşmasını beklemeden konuştu. "Yüzbaşı Sıla Arslan, Gölge timinin yeni komutanı. Selam ver asker." Yavuzun laflarından sonra hepsi şaşırsa da hemen asker duruşuna geçerek selam verdiler. "Rahat, şuandan itibaren tekrardan görevdesiniz. Herkesle tanıştıktan sonra helikoptere geçeceğiz. Yavuz komutanın kardeşleri tehlikede canımız pahasına koruma altına alacağız." Helikopterde herkes böyle bir şey olduğunu anlamıştı zaten ama askerlerin karışacağı kadar büyük olduğunu düşünmemişlerdi. Sıla tekrar konuştu önündeki genç askere bakarak. "Başla asker." Semih ona seslenen komutana baktı katı sesiyle onu cevapladı. "Uzman Çavuş Semih Kutlu." Semihin ardından yanında duran askere gözlerini çevirdi sıla o da hemen kendini tanıttı. "Üstçavuş Çınar Kaya."  Çınardan sonra yanındaki adam konuştu. "Asteğmen Kutay Kara." Kutayın yanındaki mirayda kendini tanıttı tekrardan. "Üsteğmen Miray Korhan." Süleyman da aynı şekilde kendini tanıttı "Başçavuş Süleyman Yılmaz." En sona kalan bulut komutunanına kendini tanıttı. "Uzman Çavuş Alpaslan Bulut." Sıla duyduğu soyadla gülümsedi. Arkadaşı gelmişti aklına onlar istanbula geldiğinde şehitlikte onun için bir yer ayrılacağını söylemişti albay, aynı şekilde bu haberi sıla verecekti dünyadaki en zor görevi olduğunu düşünüyordu sıla. Bir anlık duygularını saklayamadığını farketti sıla dolmaya başlayan gözlerinin aksine sert sesiyle konuştu. "Herkes helikoptere geçsin 8 dakika içinde herkesi helikopterde göreceğim." Hep bir ağızdan önündeki tim konuştu. "Emredersiniz komutanım." Diyerek hazırlanmaya başlamışlardı. Sıla ise dolan gözlerini saklamak adına başını yere eğerek ona ayrılan odaya gitmek için adımladı. Arkasından gelen adım seslerine aşikardı ama dönüp bakmadı. O tam odasının önüne geldiğinde arkasından gelen sesle o tarafa döndü. "Robot değilsin sıla duygularından kaçarak saklanamazsın." Ses yavuza aitti sıla dolan gözlerini umursamadan konuşmaya başladı. "Robotsun asker. Duygu yok, duygularını belli edersen kaybedersin komutan." Bunları söylerken gözünden bir damla yaş gelmişti umursamadı sıla. "Robot değiliz sıla. Yeri geldiğinde hepimiz üzülebiliriz bundan kaçamazsın." Sıla yavuzu daha fazla dinlememek adına konuştu. "Hazırlan asker. 8 dakika sonra seni orada hazır bir şekilde görmezsem beklemem." Yavuz daha fazla konuşmak istemeyen sılaya karşı selamını verdi. "Emredersiniz Yüzbaşım." Timin geçici komutanıydı zaten yavuz bu yüzden ne zoruna gitmişti ne de başka bir şey. Sıla içeri girdiğinde kapının arkasına çöktü ağlamaya başladı. Askerdi o ağlamazdı. Sevindiremezdi düşmanı, yapamadı ama sevdanın bir mezarı dahi olmaması. Hatta ailesinin daha şehit düştüğünden haberinin olmaması çok canını acıtıyordu. Kolundaki saate baktığında 4 dakikası kaldığını gördü üzerindeki sivil kıyafetleri değiştirerek odada bulunan asker kıyafetlerini giydi silahını aldı ve odadan çıktı.

Mardine gelen timle evde telaşlı olan herkes biraz rahatlamıştı. En azından maria aldığı barut kokusunda kendisini güvende hissediyordu. Bora da timle beraber gelmişti belki de marianın güvende hissetmesinin en büyük sebebi buydu. Bora ve sıla bilgilendirme yapmak adına içeriye girmişti. Sıla boradan önce davaranak konuştu. "Öncellikle merhaba ben Yüzbaşı Sıla Arslan. Timimle buraya gelmemin sebebi Sanem Yıldırım ve Ahu Maria Yıldırımın duman kod adlı terörist tarafından tehdit altında olması. Biz etraflıca bir araştırma yaptık. Şuanda tehlike var veya yok diyemem ama biz önlem amaçlı hem ön kapıda hem de çatıda organize bir şekide nöbet tutuyor olacağız. Sizlerden tek ricam bu süreçte ne bizlere ne de kendinize bir zorluk çıkarmamanız. Özellikle Sanem ve Ahu sizlerin evden çıkması çok tehlikeli bir süreliğine bütün ev halkının, hizmetlilerin ihtiyaçlarını bizler yerine getireceğiz. Sormak istediğiniz birşey varsa bora komisere ve bana rahatlıkla sorabilirsiniz. Güvenlik bakımında asla ama asla tedirgin olmayın. Türk Askerine emanetsiniz." Maria hala ona ahu diyen kadına şaşkınlıkla bakıyordu yeni kimlik denmişti evet maria yalnızca soyadının değiştiğini düşünmüştü ona Ahu ismini koyacaklarını tahmin dahi etmemişti. Yasmin hanım sormak istediği soruları tedirginlikle sormaya başlamıştı. "Dağdaki teröristin benim kızlarımla ne ilgisi olabilir kızım." Sıla ona seslenen kadına bakarak konuşmaya başladı. "Yasmin hanım bunları oğlunuz yavuz komutanla konuşmanız daha iyi olabilir. Duman kod adlı teröristin söylediği ima ettiği şey kız kardeşleriydi. Siz ünü ile anılan insanlarsınız. Biraz baktığımda ahu ile ilgili hiçbir basın açıklamanız yok. Bu durumda ahuyu bilen birinin duman ile iletişime geçtiğini düşünüyorum. Bana ahunun sizin kızınız olduğunu bilen kişilerle ilgili bir liste yapabilir misiniz bütün ev halkından bunu isteyeceğim." Bu düşüncesini hüseyin albay ve borayla da konuşmuştu ahunun yıldırımlarının kızı olduğunu bilen çoğu kişinin telefon kayıtları kontrol edilecekti. Maria ona ahu diyen kadını uyarmak istemişti ama yapmadı. Sıla bu sefer maria ve saneme dönmüştü. "Sizin sormak istediğiniz, söylemek istediğiniz veya sizi korkutan bir şey var mı?" Sıla ikisininde gözünde olan korkuyu görebiliyordu. Maria korkuyla konuşmaya başlamıştı. "Olur da bu tehdit tehdit adı altında kalmazsa ve istedikleri şeyi başarırlarsa bize ne olacak?" Sıla karşısındaki küçük kadının titremeye başladığını görmüştü korkmakta haklıydı da... "Öncellikle ahu biz buraya sizi korumak için geldik.  Olurda dediğin gibi amaçlarına ulaşırlarsa canımız pahasına sizi kurtarmaya çalışacağız." Maria almak istediği cevabı almadığının farkındaydı. "Bizi koruyabileceğinize eminim. Sorduğum soru bu değildi ama" bora bu sefer araya girerek konuştu. "Öyle birşey olmayacak maria ve bu bilgiye ihtiyacın yok. Azat dede maria ile odasında konuşabilir miyim?" Azat bey başıyla onayladı onu bora mariayı odasına çıkarırken maria onunla konuşmuyordu.

MARİA Where stories live. Discover now