bölüm 8

2.2K 81 8
                                    


Maria uyanmıştı doktorlar 2 güne taburcu edebileceklerini söylemişti bu süreçte evde onu bekleyen büyük aileden habersizdi maria zaten sakinleştiricinin etkisiyle hiç uyanmamıştı bütün gece uyandığında ise deniz beyin elini sıkıca tutarken uyuya kalmasına bakmıştı yan tarafında yasmin hanım serumla duruyordu vücuduna yayılan korkuyla kalp ritmi değişti sesleri duyan deniz bey hemen uyandı kollarının arasında olan kızı da aynı şekikde kalkmıştı maria hemen konuştu "o iyi mi" derken gözleri doldu "bela getirdim size de işte almayın beni demiştim" kalp ritmi gerçekten bozulmuştu sanem yatağın yanındaki butona bastı kardeşiyle konuşuyordu deniz bey kızının da karısı gibi olduğunu anladı herkese olduğu gibi bu sefer kızına da sert sesiyle seslendi "Maria!" maria ona döndü "annen gayet iyi üzüldüğü ve inatçı olduğu için bayıldı şimdi sadece kendini düşün" dedi sert sesiyle daha sonra devam etti "sakinleş güzel kızım..." maria duyduğu sözle gene kalbi hızlandı o sırada içeri doktor girdi deniz bey bir sorun olmadığını söyledi kızı zaten sakinleşiyordu doktor çıktığında maria mırıldandı "kaçmayı bile beceremeyen bir beceriksizim babam haklıydı" deniz bey duydu kızının yanına geçti "senin baban benim benden kaçamazsın maria aileler birbirleriden kaçmazlar ve biz bir aileyiz annen kendini ne kadar suçladı biliyor musun" diye sordu "çok mu üzüldü..." dedi bir süre sonra sustular yasmin hanım 1 haftadır gözünü bile kırpmamıştı sakinlestiricinin de etkisiyle uyumaya devam ediyordu sanem marianın kafasını dağıtmaya çalışıyordu nereye kadar başarılı olabilirse yapıyordu işte yavuz ve serkan odaya girdiğinde kardeşleriyle güzelce konuştular bu akşam polisler ifade için gelecekti onu güzelce açıkladılar canerinde onun yanında olacağını ve başarılı bir avukat olduğunu söylemişlerdi maria onları dinliyordu ama cevap vermemişti hiç canerden bahsettiklerinde aklına eren geldi onu sordu "eren eren diye biri vardı ilk uyandığımda canere çok benziyordu ikiziymiş o nerede" gelen soruyla serkan gülümsedi onları kabullenmeyen kardeşleri ereni kabullenmişti "o biraz kötü hissediyor kendisini" maria korkmuştu onu sevmişti oysa sevdiği herkese bir kötülük bulaşıyordu "neden ne oldu ki" serkan cevap veremedi onun yerine yavuz konuştu "ameliyatını yapan beyin cerahı oydu kendisini suçluyor maria" maria sustu o da ameliyatı onun yaptığını şimdi öğrenmişti ve ögrenmeden önce doktoru suçlayabiliyordu artık o şansıda yoktu konuştu tekrardan "onunla konuşmak istiyorum iletir misin asker" yavuz kardeşinin adını bilmediğini anladı ona elini uzattı "ismim yavuz maria" maria gülümsedi "asker demek daha havalı bende bir asker olmayı isterdim de" gülümseyerek ayaklarını gösterdi "olamayacak gibi ne dersin asker" yavuz yutkundu askerlikte önemliydi tıbbi geçmiş olamama ihtimali yüksekti ama kardeşine güven verici bir gülümseme sundu "o halde ben bizden çok sevdiğin abini çağırayım" maria güldü yavuz odadan çıkınca dedikodu yaparcasına serkana döndü "eren neden evde değildi mesai falan mı yazdı baban" diye sordu sonra kendi kendine konuştu "ketum adam valla beni bile kendime getirdi ona verseniz beni 2 günde ayağa kaldırır" sonra devam etti "sizin ailede maaşallah asker doktor hemşire avukat sizin meslek neydi abicim" serkan duyduğu kelimeyle şaşırdı ona abi demişti maria dediği şeyi fark edince dilini ısırdı bu güvendeyken fazla konuşma huyu geçmemişti hem mutlu hem güvende hissediyordu bu insanların yanında "askerlik kadar havalı olmasa da mimarım abicim" abicimi bastırarak söylemişti marianın yanakları kızardı gülümserken konu dağılsın diye gene saçmaladı "e sizin ailenin çürük elması olarak sonradan beni yolladılar işsiz olucak gibiyim baban bana da iş ayarlar mı" dediğinde odada kahkahalar yankılandı yasmin hanımla deniz bey gülüyordu of çekti maria içinden sinirle serkana baktı "insan bir işaret yapar ya" diye cırladı abisine serkan da kahkaha atıyordu maria ise utançtan kızarmıştı kapı çalındığında içeride oluşan kahkahalar sustu kapı açıldı maria erenin geldiğini düşündü ama gelen 9 yılını zehir olmasını sağlayan kadın ve 9 yılını zehir eden adamdı kaan onları bir araya getirmiş demek diye geçirdi içinden maria bu sefer yanında olan abisine güvenerek çıkardığı sert sesiyle konuştu "ne işiniz var sizin burada?" sevda hanım yutkundu "kızımı görmeye geldim" maria alayla güldü "8 sene önce bir canavara bırakıp kaçtığın kızını görmeye mi geldin anne" devam etti maria "merak etme gittiğin gün kocan balkondan attığında canım daha çok acımıştı artık bir ailem var onların yanındayken canım acımıyor" diye ekledi yanındaki yasmin hanımın kalbi ağırlaşmıştı "ben bilmiyordum kızım" dedi sevda hanım maria iğrenerek baktı ona "bana bir daha kızım deme siz benim ailem değilsiniz benim ailem bu insanlar" dedi sahiplenerek kapı açıldığında erenle yavuz geldi içeride olan çifti görünce gülümsediler birbirlerine baktılar daha sonra babalarına eren önce davranarak konuştu "ahmet bey ecelinize kendi ayağınızla mı geldiniz? baba görüyor musun adam bizi yormamak için kendisi gelmiş" dedi bütün problemleri göz ardı ederek daha sonra tekrar babasına baktı "baba bensiz yemeyin bunu benim kardeşimle konuşacaklarım var" dedi ahmet bey ve deniz beyin bir hesabı vardı zaten herkes bunun farkındaydı ama maria istemiyordu bunu ona yaklaşan erenle deniz bey yasmin hanımdan uzaklaşmak için adım atmıştı ama maria o sırada konuştu "deniz bey" deniz bey ona dönünce devamını getirdi "beni yalnız bırakmayacağınızı söylemiştiniz?" tekrardan kısık ses tonuyla konuştu "gitmeyin korkuyorum" deniz bey oğluna baktı istese bu adamı yerin 7 kat altında çıkartırdı şimdi kızı onu istiyordu onun yanında olacaktı "baban burada güzel kızım gitmiyorum seninleyim" maria bu hitabı her duyduğunda heyecanlanıyordu 9 senedir hiç duymadığından mı yoksa 17 senedir hiç hissetmediğinden midir bilemedi ama bu monütör öttükçe rezil oluyordu...

Sevda hanım utançla yanındaki adama baktı onları güvenlik hastaneden çıkarmıştı "sen de biliyordun..." yutkundu marianın kendi kızları olmadığını zaten 9 sene önce öğrenmişlerdi "biliyordum." diye onu onayladı ahmet bey "neden onu ailesine vermek yerine bunu yaptın ahmet" ahmet bey onun gibi sordu "neden onu ailesine vermek yerine beni terk ettin sevda" sevda hanım sinirlendi "benim gidişimi masum bir çocuğa bağlayıp yıllarca nasıl oğlundan uzak durdun be adam" sevda hanım oğlunun öldüğünü düşünmüştü ilk öğrendiğinde "koskaca YILDIRIM ailesine benim oğlum yük olmaz diye düşündüm onlar benden iyi baktı oğluma" sevda hanım bu sefer iğrenerek baktı "onlar bizim emanetimize her şeye rağmen sahip çıktı ama biz onların kızını cehenneme mi ittik ahmet" ahmet bey sesiz kaldı her zaman yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyordu ama kendine hakim olamıyordu karısı onun tek ailesiydi tek ailesini elin kızı yüzünden kaybetmek o kadar ağırına gitmişti ki kendi oğlunu gözden çıkarmıştı "onu o cehenneme sen attın ben sadece ateşin sönmesine izin vermedim sevda" ahmet bey de bu gerceği karısının yüzüne vurdu "sana baba deyip kollarına atladığı günleri, ilk baba deyişini, ilk adımlarını bildiğin kızına nasıl bu kadar yara açtın ahmet" devam etti sevda hanım "ben giremedim sabinin günahına 8 yaşındaydı daha 2. sınıfa geçmişti her gün anne örgü diye gelirdi yanıma ben kızımın başkasına anne örgü diye gitmesinden korktuğumdan veremedim onu peki ya sen ahmet neden ona bunları çektirdin" ahmet bey sinirle soludu "seni benden çaldı" çocukça olan bu düşüncesiyle yüzünü buruşturdu sevda hanım orada bıraktı ahmet beyi oğlunun yanına gidecekti

Maria onlar gittiğinden beri anne babasının kollarında ağlıyordu arada annesi de onunla ağlıyordu sanki flim şeridi gibi o adamın ona yaptıkları geliyordu aklına ama deniz beyin ona bir şey yapmasını da istemiyordu bu yüzden yalvarırcasına fısıldıyordu arada "gitme", "beni yalnız bırakma sakın", "sakın o adama gitme" deniz bey kızının isteklerini şimdilik yerine getiriyordu ona ihtiyaç duyan ailesinin yanında oluyordu güneş batmak üzeriydi maria babasının saçlarının sevmesiyle uykuya dalmıştı aynı şekilde karısının da saçlarıni sevip onunda uyumasını sağlamıştı kolların arasında uyuyan 2 kadına baktı karşısında aynı şekilde abisinin kollarında uyuyan kızı da kalbinin atmasının sebebiydi eğer maria uyanmasaydı deniz beyin kalbi atmayı durduracaktı kalbinin bütün odacıklarını bu 3 kadına vermişti deniz bey onları üzen herkesten teker teker hesap soracaktı caner odaya girdiğinde babasının kolları arasında uyuyan kardeşine baktı ona çok büyük konuşmuştu kalbini çok kırmıştı yüzüne bakmaya yüzü yoktu ama şimdi kardeşinin ona ihtiyacı vardı babasına bakarak konuştu "uyanması lazım polisler gelecek şimdi" deniz bey kızını uyandırdı aynı şekilde karısı da uyandı polisler içeri girmişti "mariayı fazla yormadan bir kaç soru sorup çıkacağız deniz bey bir sorun var mı" "hayır yok buyrun" polis gösterilen yere oturdu marianın baş ucuydu "merhaba maria ben komiser Bora Akdemir" maria uzatılan eli tuttu "Maria Kara- Maria Yıldırım" dedi düzelterek deniz bey kızına gülümsedi "maria komyonetin şöförü senin onun önüne çıktığını söylüyor doğru mu" maria kafasını salladı "kaza anını çok hatırlamıyorum ama evden çıkarken kafam çok dağınıktı canım da sıkkındı" komiser onu ilgilendirmese de sordu "evden çıkarken canın neye sıkkındı maria" maria ne diyeceğini bilemedi o sırada caner konuştu "bu sorunun cevabı sizi ilgilendirmez maria cevap vermek zorunda değilsin" işinde iyi bir avukat olmalı diye geçirdi maria içinden bu kadar hazır cevap olması ayrıydı tabii ama cevap verdi maria "evden kaçmayı planlıyordum" komiser içeride bulunan insanları tanıyordu yavuz can dostuydu bu insanlardan kaçılmazdı "neden evden kaçmak istedin maria" maria bunun cevabını ilk defa verdi bu soruların aslında sorguyla hiçbir alakası yoktu herkes bunun farkındaydı boranın ilk sorudan sonra çıkması gerekirdi ama çıkmamıştı "hırsız muamellesi görmek istemedim 3. defa ama beceriksizliğim yüzünden asla kaçamayacak gibiyim" dedi hüzünlerle kaplanan yeşilleriyle birlikte deniz bey sinirlenmişti ama bora ondan önce davranıp yumuşak ses tonuyla konuştu "sana kim hırsız muamelesi yaptı maria" maria cevap verdi buralar bir polisi ilgilendirmiyordu ama bu adama içini açmak iyi geliyordu sanki "arda... küçük kardeşim" dedi deniz bey sinirle çıkmak istedi hastane odasından ama maria gene konuştu "nolur gitme..."

•marianın her seferinde kendisi dışında herkesi düşünmesi

•arda değişecek mi sizce

•arda ile kaanın ilişkisini bir sonraki bölümlerde yazacağım

•biraz ilerleyice aklımda bir ship var onu da yazacağım

MARİA Where stories live. Discover now