41🍼Benimle İlgilenmeni İstiyorum

485 53 14
                                    

reenkarnasyon konulu kitabın ilk bölümünü az önce paylastım recreation su an ilk bölümüyle yayımdaaa cok heyecanlandım aghags
bu bölümden sonra gidip okursanız cok mutlu olurum

a bi de wanna be yours tamamlandı yavas yavas bölümleri atıp finali yapıcam🥹

41| Benimle İlgilenmeni İstiyorum

"Yektaaa!" diye bağırdı Ege mutfağa doğru.

Salonun kapısının önünde göründü Yekta. "Efendim canım?"

"Şu koltuğu kaldırır mısın?" dedi Ege eliyle koltuğu gösterirken.

Yekta sanki komutanından emir alan bir askermiş gibi hızla denileni yapmıştı. Ege ise kenarda lafını dinleyen müstakbel sevgilisini izliyordu. Bugün bu eve taşındıklarından beri ilk defa beraber temizlik yapıyorlardı. Ege ilk defa kendisinin üç katı ağırlığındaki koltuğu ittirmek zorunda kalmamıştı. Yekta bütün güç gerektiren işlere koşuyordu.

Koltuğu çektikten sonra Ege'nin saçlarının arasına bir öpücük bırakıp yeniden mutfağa gitti sarışın. Arkasından bakakalan çocuk hala bu duruma alışamadığı için kızarmıştı. Gülümseyerek yerleri süpürmeye devam etti.

Arada ağlayan Yunus'la ilgilenip yeniden ev işlerine dönüyorlardı. Yekta Ege'yi üzerinde mutfak önlüğüyle bulaşık atarken görünce dayanamamış evlilermiş gibi düşünmüştü. Aslına bakılırsa zaten evlilerdi, kendilerine ait bir evleri vardı. "Çok yoruldum." dedi Ege dudaklarını büzerek. Yekta avını bekleyen avcı misali Ege'nin yanında almıştı soluğu. Hemen omuzlarını ovmaya başlamıştı. "Ay, Yekta dur." deyip güldü Ege.

"İşimiz bitti yavrum geç yat sen ben kahve yapayım sana."

Omzundaki elleri tutup Yekta'ya döndü. "Hayır daha alışverişe çıkacağız."

"Öyle mi yapacağız?"

"Hmhm..." deyip başını salladı Ege "...buzdolabı bomboş, Yunus'un maması da bitmek üzere."

Yekta hızlıca Ege'nin yanağına bir öpücük bırakıp "Ben Yunus'u giydiriyorum o zaman." diyerek yanından ayrıldı.

Arkasından bakakalan Ege yanağını tutarak odasına ilerledi. "Alışmam... biraz uzun sürecek gibi."

5-Beraber Temizlik Yapmak

.

Yekta kucağındaki kanguruda taşıdığı Yunus'la beraber Ege'yi takip ediyordu büyük marketin içinde. Ege sürekli gördüğü abur cuburları alışveriş arabasına atıyor, Yekta'da arkasından "Bunu alamayız birtanem." diyerek attığı şeyleri çıkarıyordu.

Manav ürünlerinin olduğu reyonun önünde durup üzerlerindeki aynaya baktı Ege. Kucağındaki Yunus'la gülümseyerek uğraşan Yekta gözüne o kadar tatlı gelmişti ki. Zaten gün içinde Yekta'yı habersiz olarak çekiyordu ve şu an da çekmek istemişti. Elindeki açık telefondan notları kapatıp kameraya girdi. Üzerlerindeki aynadan gülümseyerek üçünü birden çekti. Çektiği fotoğraf o kadar tatlıydı ki onun gözünde, gece uyumadan önce dakikalarca inceleyeceğini biliyordu. Dayanamayıp Instagram hikayesine attı. Gülümseyerek yeniden notlara girip "Meyve almamız gerekiyor Yekta. Ben mandalina seçerken sen de elma bakar mısın?" dedi arkasındaki çocuğa.

Eline poşet almasına rağmen "Yavrum ben ne anlarım elmadan ya." diye mırıldanmıştı sarışın.

Kangurunun içindeki Yunus ise etrafa gülücükler saçıyordu. Bugün mutlu günündeydi. Mandalina almak için onlardan biraz uzaklaşan Ege arkasını döndüğünde sevdiği çocuk ve onun çocuğunun etrafını kuşatan kızları görmeyi beklemiyordu.

"Yaaa ne kadar tatlısın sen, maşallah." demişti saçları boyanmaktan yanan kız. Ege iğrenir gibi bakıyordu kızlara.

Yunus'a doğru eğilmiş elini tutmaya çalışan uzun boylu kız "Ayy yerim seni. Dişleri bile çıkmamış, kaç aylık?" demişti.

Yekta birkaç saniye düşünüp "Dört, yeni girdi." dedi.

Kızlar gülümseyerek Yunus'u severken Ege yaklaştı arkalarından. İçlerinden biri Yekta'ya "Baba olmak için çok genç görünüyorsunuz." demişti.

Hızla soluğu o kızın yanında aldı Ege. "Ya kardeşimden uzak durur musunuz?" diye cırladı kızlara bir anda. Bunu demeyi kendisi de beklemiyordu ama kıskançlıktan ne diyeceğini bilememişti. Neye uğradıklarını şaşıran kızlar bir adım geri çekilmişti. Ege iyice Yekta'ya yaklaştı "Parfümünüzün bebeği rahatsız edebileceğini düşünmeden dibine kadar girmişsiniz. Kardeşim hassas hem üstelik daha bebek. Uzaklaşır mısınız?"

Yekta ne olduğunu anlamamış öylece Ege'ye bakıyordu.

Kızlardan biri "Kusura bakmayın, düşünemedik." diye mırıldanmıştı Ege'nin azarından sonra. Hemen ardından "İyi günler" deyip uzaklaşmışlardı.

Yekta giden kızların arkasından bakıp Ege'ye döndü. "Kardeşin?" deyip güldü.

Ege göz teması kurmadan "Bir şekilde sahiplenmem gerekiyordu. Ne diyecektim arkadaşımın oğlu mu?" dedi nazlı nazlı.

Yekta başını eğen çocuğa doğru yaklaşıp tüm dişlerini göstererek gülümsedi. "Arkadaşın mı sadece?"

Ege Yekta'ya bakamıyordu, hemen yanakları kızarmıştı. Omuzundan hafifçe ittirip "Bilmiyorum, uzaklaşsana." dedi.

"Parfüm konusunu akıl edememiştim, haklıydın. Yunus rahatsız olmuş olabilir."

"Tabi edemezsin, alışıksın ağır kadın parfümlerine." diye mırıldandı Ege. Yekta duymuş olsa da bir şey diyememişti, haklıydı.

Modunu düşürmeden önlerindeki kozmetik reyonuna ilerledi. Eline geçen siyah boyayı alıp Ege'ye döndü. "Egeee, bu akşam saçlarımı mı boyasak?"

Sinirini unutup gülümseyerek Yekta'ya yaklaştı Ege. Elindeki boyayı alıp inceledi. "Sıkıldın mı sarıdan?"

"Yoo..." diyerek güldü yine Yekta "...seninle bir şeyler yapmak istiyorum sadece. Benimle ilgilenmeni bir de."

Gülüşü yüzünde dondu, Yekta gittikçe ciddileşiyordu ve bu deli gibi hoşuna gidiyordu Ege'nin.

6-Beraber Market Alışverişi Yapmak

.

düz bölüm yazmayı sevmiyo ve beceremiyorum maalesef

Wanna Be Yours | bxbWhere stories live. Discover now