20🍼Seni Öpebilir Miyim Ege?

927 65 10
                                    

geri döndüm🥹
fransadan döndükten sonra size masallah dedirttiğim iliskimi sonlandırdım
baya değisik günler geçirdiğim icin türkiyeye dönmeme rağmen bölüm yazamadım

o yüzden daha bugün sizi daha fazla bekletmemek icin hızlıca özenmeden yazdığım bu bölümü bırakıyorum

20| Seni Öpebilir Miyim Ege?

"Ya lütfen..." dedi Yekta yalvarır bir ifadeyle "...Ata köpeğiyle Feza sikiğine bir bak Gökalp Allah rızası için."

Kurduğu çadırın sağlamlığını kontrol eden Gökalp işini bırakıp "Ne oldu, ne yapıyorlar?" dedi.

Yüzünü sıvazlayıp "Gel kendin gör." dedi Yekta.

Beraber diğerlerinin yanlarına gittiklerinde karşılaştıkları manzara birkaç dakika öncesinden çok daha farklıydı. Ata gece içmek için aldıkları biralardan bir kutu açmış çalı çırpı yığınının üzerine boca ediyor, Feza çimenlerin üzerine oturmuş eline aldığı iki dalı birbirine sürterek ateş çıkarmaya çalışıyor, olaylara sonradan dahil olan Ege ise getirdikleri kibrit kutusundan çıkardığı kibriti yakmaya çalışıyor ve her defasında başarısız oluyordu.

Yekta Ege'nin arkasından yaklaşıp "Yavrucum sen ne yapıyorsun ya?" diyerek kucakladığı çocuğu oradan uzaklaştırdı.

Gidenlerin arkasından bakan Gökalp yine bu iki salak arkadaşıyla kendisi ilgilenmek zorunda kaldığı için ofladı. Yanlarına gidip ikisinin de başına vurup dikkatlerini çekti. "Ananı sikerim Gökalp konsantrasyonumu bozma." diye bağırdı Feza.

Gökalp eğilip Feza'nın elindeki dalları aldı. "Gerizekalı bunları birbirine sürtersen bırak ateşi hava bile çıkmaz. Birini yere koyup diğerini ellerinle..." cümlesini tamamlamaktan vazgeçti "...kime ne anlatıyorum sanki anlayacak." Dalları diğerlerinin arasına atıp Ata'nın elinden bitmek üzere olan birayı alıp dikti. Çöpünü Ata'nın eline tutuşturup Ege'nin giderken düşürdüğü kibrit kutusunu aldı. Çadır kurma işinden sonra ateş yakma işi de ona kalmıştı.

Yekta kucağındaki Ege'yi yere indirdiğinde diğerlerinden oldukça uzaklaştıklarını fark etmişti. Yol boyu Ege küçük çocuklar gibi ateşi neden yakamadığı gibi sorular sormuştu. Yekta tek tek hepsini cevaplarken çocuğun nasıl bu kadar tatlı olduğunu düşünüyordu. "Yekta burada ne yapacağız? Neden diğerlerinden bu kadar-"

Ege'nin sözünü tamamlamasına izin vermedi Yekta. Eliyle kumralın ağzını kapatıp yüzüne doğru eğildi. "Yavrum sence de bugün yeterince soru sormadın mı?"

Dudakların üzerindeki eli çekmeden başını salladı Ege.

Gülümserken elini çekip cebindeki sigara paketini çıkardı Yekta. İçinden bir dal alıp dudaklarının arasına yerleştirmişti ki Ege "Bana da ver." dedi.

Uzun zamandır istemediği için şaşırsa da ikiletmeden verdi. Ege maalesef Yekta'dan önce düşmüştü bu sigara batağına. Ortaokulun son senesinde başlamıştı. Lise boyu içmeye devam etse de üniversiteye başlarken kendine yeni bir başlangıç yaratmak istediği için sigarayı da bırakmıştı. Çok nadir diğerleri içerken canı çektiğinde bir dal alıyor, çoğu zaman tamamen bitirmeden söndürüyordu. Buna rağmen kendini bildi bileli sigaranın kokusundan rahatsız oluyordu, yine de bağımlılığı bunun önüne geçebiliyordu.

Önce kendi sonra da kumralın sigarasını yaktı Yekta. "Hayırdır, bayadır içmiyordun?"

İçine çektiği dumanı üfledi. "Son birkaç haftadır arada içtiğim oluyor."

Yekta adımlarını durdurup "Ege sen sigaraya mı başladın?" dedi sinirli bir şekilde.

Ege durmayıp gözlerini kaçırdı. "Hayır başlamadım. Sadece ortamda içiliyorken içtim o kadar."

Wanna Be Yours | bxbWhere stories live. Discover now