Aliseydi'den;
Yanımda oturan aile dedikodularını anlatırken bir saniye susmuyor, konudan konuya geçiyordu. Eli sürekli kıvırcık saçlarındaydı. Yeşil gözleri parlıyordu bu karanlıkta bile.
Güzel bir kızdı ama ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum.
Bizim mahallede oturan, lise terk bir kızdı. İki yıldır bana aşıktı, tabi onunla vakit geçirdiğim zamanlar çok olmuştu ama ad konulmadan asla ileri gitmeyeceğini bildiğimden yedeğe atmıştım. Sırası geldiğinde de ısındıktan sonra yedek kulübesinden oyuncu değişikliğiyle sahaya almıştım.
Tatlı biri olmasına rağmen gram hoşlantı duymuyordum, ben de böyleydim işte başkasından hoşlandığım zaman diğerleri el üstünde bile tutsa kalbim atmıyordu.
Hoşlandığım kişinin bir erkek olduğu gerçeği aklıma geldiğinde kafamı iki yana sallayıp aniden kıza döndüm.
"Sonra amcam gelip dedi ki..."
Aniden ensesinden tutup kırmızı dolgun dudaklarına dudaklarımı bastırıp sıkıca öptüm. Aşırı güzel kokuyordu, kokusunu içime çektim.
Dudaklarımı ayırdığımda gözlerini kapattığını gördüm, kirpikleri titreyerek açıldı. Utangaç bir gülümsemeyle yüzüme baktı.
"Çok mu konuştum?"
"Evet." dedim sadece geriye yaslanırken.
Tam ağzını açmıştı ki bizimkiler ellerinde poşetlerle oturduğumuz parka girdiler, Vural ve Furkan konuşarak yanımıza gelirken Seher susmak zorunda kalmıştı.
"Sikerim o çocuğu, nasıl dik dik bakıyor." dedi Furkan çatık kaşlarıyla, kime ayar olmuştu acaba yine amına koduğum.
Hemen önünüzdeki banka geçip oturma kısmına ayaklarını koyarak, yaslanma yerine kalçalarını koydular. İkisi de poşeti açtı aynı anda.
"Ali, şeftali yoktu karpuzlu aldım." dedi Furkan, soğuk çayı üzerime fırlatırken. Bugün akrabalar evde olduğu için içki içmeyecektim, yoksa annemin başı ağrıyordu. Daha bu yaşta içkiye mi alıştı oğlan diyerek kadının başının etini yiyorlardı hep birden.
Attığı soğuk çayı havada tuttum, soğuktu. Bir şey söylemeden kapağını açtım, Vural kendi poşetinden Seher'in soğuk kahvesini çıkarıp uzattı.
"Çok teşekkür ederim." dedi hızla alıp.
"Bir şey değil."
"Aga hangi orospu çocuğu sınıfın panosundan reisin fotoğrafını yırttı hâlâ bulamadım." dedi sinirle.
Bugün öğle arasından sonra sınıfa bir operasyon düzenlenmişti, Furkan'ın gözü gibi baktığı reis fotoğrafını biri yırtıp atmıştı. Bunu kimin yaptığını bilmesek de tahmin ediyorduk.
Pek umrumda olan bir şey değildi.
"Ufuk ya da Okan işte, kim olacak." dedi Vural kendi soğuk çayını içerken.
"Orospu çocukları." dedi Furkan öfkeyle.
Gözümü ona diktim, Marco ile konuştuktan sonra artık farklı geliyordu bana. Arkamdan iş çevirip ona mesaj atmıştı, ekran fotoğrafı alıp bana göndermesin diye de yazdığı mesajları silmişti.
Onun noktasından, gülüşünden bile niyetini okuduğum için korkmuş olmalıydı.
Beni korumak için yaptığını biliyordum, arkadaşının bir erkekten hoşlanması hoşuna gitmiyordu. Bunu ona direkt olarak söylememiştim ama ben onu nasıl tanıyorsam o da beni tanıyordu.
