Jimin cevapsız soruların cevaplarını bulmak için Moskova'ya giden bir uçağa bindi.
Fakat beklemediği şey orada bir adama âşık olmaktı. Hem de açıklanamayan serveti, kollarında dövmeleri, gözlerinde sırları olan o adama...
Ancak adamın dokunuşlarının...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Toska
°
Ruhani bir ıstırap hissi
Jungkook
Hâlâ iç çamaşırımlaydım. Bardağa biraz votka koyarken ellerim titriyordu. Jimin'in kilitli olduğu müştemilat, vücudumdaki her kası bir mıknatıs gibi oraya çekiyordu. On dakikadan daha az bir süredir oradaydı ve saatin her tik tak sesi boynuma görünmez bir ilmik doluyordu.
Bu hissi üzerimden atamıyordum. Sadece evdeki tüm ışıkları açıp Yulia'ya emirler yağdırarak dikkatimi dağıtmıştım. Bir fincan çay istiyordum. Takımımın ütüye ihtiyacı vardı. Ve neden evimde bu kadar çok sarı şey vardı?
"Orada ölüp gidecek."
Albert konuşana kadar odaya girdiğini bile duymamıştım. Benim pozisyonumdaki adamlar bu şekilde öldürülürdü işte ama şu anda bu umurumda değildi. İçimdeki buz kesmiş hissi tarif edecek olsaydım, zaten çoktan yerin dibinde olduğumu söylerdim.
"Çık dışarı," diye emrettim.
"Hava sıcaklığı eksilerde. Dakikalar içinde hipotermiye yakalanabilir."
Sözler adeta damarlarımı kemiriyordu ama kendi kendime bunun benim için bir önemi olmadığını söyledim. Jimin benimle oynamıştı. Derimin altına girmiş, bana hiç yapmadığım şeyler yaptırmış ve sonra beni sırtımdan bıçaklamıştı. Bağırarak bardaki her şeyi yere fırlattım. Camlar paramparça oldu, elimden kanların damladığını gördüm ama hiçbir şey hissetmiyordum.
Albert'e döndüm ve, "Sana defolup gitmeni söylemiştim," diye bağırdım.
"Orada ölürse intikamımızı nasıl alacağız acaba?"
Ne dediğimin farkında bile olmadan, "İntikam sikimde bile değil," diye patladım.
Albert bir süre beni izledi. "Adamlar Si Woo'nun şehre geri döndüğünü düşünüyor. Eğer bir şeyler yapmazsan bazılarını kaybedebilirsin."
İstediğim son şey başka bir savaştı ama yılanın başını kesmezsem bu kaçınılmaz olacaktı.
Adamlarımın çoğu birkaç yıl önce Si Woo'nun adamlarıydı. Bana sadık olduklarını düşünmek isterdim ama kimse sikik suçlulardan emin olamazdı. Şu an bu duruma odaklanamıyordum. Jimin sıfırın altında bir sıcaklıkta köpeklerle kilitliyken nasıl uyuyacağımı bilmiyordum.
