Jimin cevapsız soruların cevaplarını bulmak için Moskova'ya giden bir uçağa bindi.
Fakat beklemediği şey orada bir adama âşık olmaktı. Hem de açıklanamayan serveti, kollarında dövmeleri, gözlerinde sırları olan o adama...
Ancak adamın dokunuşlarının...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Machiavellian
°
Kötü, zalim ve hilekâr insan
Jimin
Jungkook, çektiği fotoğrafı incelerken, onu hayal kırıklığına uğratmışım gibi, "En azından biraz çaba gösterebilirdin," dedi.
Bu adamın sorunları vardı.
Telefonu arka cebine koydu ve önümde çömeldi. Bileklerimdeki ipleri çözerek, dalgın bir şekilde başparmağını soyulmuş derimde gezdirdi. Bu küçük okşamalar yüzünden daha düne kadar beni önemsediğine ikna olmuştum ama belki de bu sıcaklık, gizli kötü adamların avlarının kalplerini altına almadan önce onları yanlarına çekmek İçin yaptıkları bir olaydı.
Duygusuz bir sesle, "Baban da senin kadar kaçık mı?" diye sordum.
Keyifli bir şekilde bana baktı. "Bilmem. Onunla hiç tanışmadım. Ama seni daha iyi hissettirecekse, benim annem de seninki kadar sadistti."
Gözlerim kızgınlıkla parladı ama ifadesi ve beni tekrar tokatlayabilecek kadar yakın olduğu gerçeği yüzünden dilimi tuttum. Ayağa kalkıp televizyondaki amatör pornoyu kapatmadan önce bakışlarında bir uyarı vardı.
Bileklerimi ovuşturup ayağa kalktım, kaslarımdaki ağrıyla yüzümü buruşturdum ve şifonyere yaslanıp dikkatini telefonuna vermesini dikkatle izledim. Muhtemelen o aptal fotoğrafı babama gönderiyordu.
Tokat atarken çok daha fazla güç kullanabilirdi; yanağımdaki kırmızı el iziyle daha iyi bir selfie olurdu. Beni incitmek istediğinden o kadar emin değildim. Belki de bunun gereksiz olduğunu görmesini sağlayabilirdim. Belki ruhum bozulmadan bundan kurtulabilirdim.
Yine de, ne yazık ki, konuştuğunda tüm güvenim yerle bir oldu.
"Kıyafetlerin," dedi gözleri hâlâ telefonundayken.
"Çıkar hepsini."
Nefesim soğurken ona bakakaldım.
Ona sunabileceğim her şeyi çoktan görmüştü -ne zaman isterse izlemek için kaydetmişti- ama mesele bu değildi. Vücudumdaki her sinir onun isteklerine boyun eğmemek için savaşıyordu. Barış yanlısı yönüm, itaat etmek istiyordu. Beynim hemen soyunmaya başlamamı emrediyordu ama gururum ve kalbim bir şekilde beni diğer yöne çekti.
