𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑘𝑎𝑐̧𝑖𝑟𝑎𝑐𝑎𝑔̆𝑖𝑚

414 38 11
                                    

AY OHA BU BOLUMU COK SEVIYORUM⭐🌼🕯🌻⭐🌻💛🌻🕯🌼

İçtiğim süt genzime kaçarken hem gülüyor hem de öksürüyordum. "Jeongguk! Eomma! Abeoji! İnanamıyorum ya..." diyerek bağırdı mızmızca Taehyung sırtımı pat patlarken.

"Bu ekmekte neden sos yok, diyordu garsona." dedi Bayan Kim gülerken. Taehyung oflayıp kollarını birbirine bağladı. Kıkırdayarak dinen öksürüğümle kollarımı omzularına doladım.

"Küstün mü?" dedi babası gülüp oğlunu dürtüklerken. Taehyung omzunu silkip bana yaklaştı. Gülerek masadaki resme baktım.

Taehyung'un küçüklük fotoğrafıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taehyung'un küçüklük fotoğrafıydı. Ayrıca çok tatlı duruyordu. Ama hikayesi komikti. Taehyung'un sinsiliğinin göstergesiydi resmen.

"Tamam alın şu resmi," dedi üfleyerek resmin masada kaymasını sağlayarak.

Bayan Kim resmi aldı ve kalkıp buzdolabına mıknatısladı. İlk geldiğimde nasıl fark etmemiştim bilmiyorum ama buzdolabının üzeri Taehyung'un her yaşta çekildiği fotoğraflarla doluydu.

Gülümseyerek hâlâ kollarım arasında olan Taehyung'a döndüm. O ise zaten bana bakıyordu. Göz göze gelince o da gülümsedi.

"Her şeyi hallettim," dedi Bay Kim bir anda elindeki telefona birkaç mesaj yazarken. Ardından bakışlarını oğluna çevirdi.

Taehyung anında olduğu yerde dikleşti. Bu sayede kollarım arasından uzaklaşmış oldu. Merakla babasının telefonuna eğilip bir şeyler kontrol etti.

"Jeongguk'a söylediniz mi?" dedi Bayan Kim merakla.

"Neyi?" dedim bende şüpheyle ona dönüp.

"Amanın... Söylememiş miydiniz?" Suçlulukla alt dudağını dişledi kadın.

"Her şey tamam olunca söyleyecektim. Şimdi söyleyebilirim." diyen Taehyung'a döndüm. Bakışları bendeydi ve daha önce hiç görmediğim kadar ciddiydi.

"Ne oluyor?" dedim kaşlarımı çatıp.

Ellerini uzatıp ellerimi tuttu. "Bak Jeongguk," dedi konuşmaya başlarken. Ellerimi saran elleri her ne kadar dikkatimi dağıtıp, Bay ve Bayan Kim karşısında bunu yapması hoş bir şekilde utandırsa da ifademden ödün vermedim.

Devam etti, "Yurtdışına gideceğiz. Sen ve ben." dedi duraksamadan. Büyük bir şok dalgasıyla beynimden vurulmuşa döndüm. Gözlerim kocaman açıldı, kaşlarımı kaldırdım. Şaşkınlıktan dudaklarım bile aralanmıştı.

"Ne?" dedim kırık sesimle.

Dudaklarını ıslattı. Kararlı bir şekilde gözlerime bakarken ellerimin üzerini okşadı, "Bak, burası güvenli değil. Baban yüzünden değil. Dün seni bulduğumda çok kötü bir durumdaydın. Çok korktum... Sana bir şey olmasından çok korktum, Jeongguk." dedi sona doğru sesi kısılırken.

Serendipty Tae-KookWhere stories live. Discover now