❄️Kar Taneleri❄️[Final]

61 8 10
                                    

❄️|Elsa

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❄️|Elsa

İki elimle kavradığım kupanın içindeki sıcak çikolatadan bir yudum daha aldım. Dışarıda yağan karı izlerken en sevdiğim etkinliği yapıyor, sakince sıcak çikolatamı içiyordum.

Anna'nın intihar etme çalışmalarının üstünden bir buçuk hafta geçmişti. O günden beri Anna'yla aramız düzelme aşamasına girmişti. Birbirimizi görmezden gelmiyorduk. Arada bir, evin içinde bir araya gelip vakit geçiriyorduk. Birlikte çikolatalı pankekler yapıyor, televizyon izliyor, eğleniyorduk.

Anna'nın ve Jack'in arkadaşları artık bana karşı iyilerdi. Yine de onlarla bir anda samimi olamazdım. Astrid dışında hepsine karşı mesafeliydim. Astrid ise taciz olayından beri benimle ilgileniyor, beni koruyor, ne zaman beni görse gülümsüyordu. O böyle yaparken benim ona karşı soğuk olmam beklenemezdi.

Üstelik Hiccup'la da aynı durumdaydık. Hemde en başından beri.

Hiccup beni zorbalamayan, beni zorbalayan herkesi gizlice cezalandıran biriydi. Bunu, beni taciz etmeye çalışan erkeklerin elinden kurtardığında öğrenmiştim. Hiccup bana yardım etmiş ve samimi davranmıştı. Ardından ben gözlemleyerek fark etmiştim. Beni asla zorbalamıyordu. Açık-açık yapmasa da beni daima koruyordu. Bu yüzden ona her zaman kibardım. Aramızda daima tuhaf bir arkadaşlık olmuştu. Şimdi açıkça arkadaşlığımızı gösteriyorduk ve samimiyetimiz herkesi şok ediyordu.

Onun dışında Jack ile oldukça iyiydi aramız. Güzel bir ilişkimiz vardı. Kopmayacak bir bağa sahiptik ve bu beni mutlu hissettiriyordu. Birine bağlanmak bugüne kadar korkutucu gelmişti ama şimdi Jack'e bağlanmak bana sadece güven veriyordu.

Çalan telefonumla düşüncelerimden uzaklaşıp telefonumu elime aldım. Arayan Jack'ti. Gülümseyerek telefonu açıp kulağıma yerleştirdim. "Alo?"

"Kar tanem. Ne yapıyorsun?" Kıkırdadım. Son zamanlarda bana kar tanesi demek yerine kar tanem diyordu ve bu inanılmaz hoşuma gidiyordu. "İyiyim. Oturuyorum, sen ne yapıyorsun?"
"Ne tesadüftür ki bende oturuyorum."
"Oha soulmate!" Verdiğim tepki kahkaha atmasına neden oldu. Bende güldüm.

"Beklemiyordum."
"Beklenmeyeni yapmayı severim."
"Belli oluyor. Neyse. Madem ikimizde oturuyoruz. O zaman birlikte bir şeyler yapalım."
"Ne yapalım Bay Overland Frost?"
"Bak. Bana şöyle seslenme diye kaç defa diyeceğim?" Güldüm. Ona soyadıyla seslenmemi sevmiyordu. İlk başlarda ona soğuk yaptığım zamanları hatırlıyor ve sinirleniyormuş. Bu yüzden ona sürekli soyadıyla seslenmek istiyordum.

"Tamam-tamam. Demedim say. Mızmız şey seni."
"Kusura bakma kar tanesi. Herkesin takıntıları olabilir."
"Konudan saptık. Ne yapacağız?"
"Bilmem. Ne yapmak istersin?"
"Buz pateni!" Hevesle söylediğim kelimeler Jack'te birkaç saniyelik sessizlik yarattı.
"Buz pateni mi?"
"Evet. Salsvatnet golü donmuş. Eskiden oraya ailecek buz pateni yapmaya giderdik. O zamanları özledim. Hadi gidelim ne olur-ne olur!"
"Bu kadar ısrar etmene gerek yoktu. Dediğin her şeyi imkanım varsa yaparım kar tanem."

ice princess ❆ jelsa ✓Where stories live. Discover now