Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❄️|Jack
Elsa'nın gizemli defterinden aldığım sayfanın ilk cümlesini çevirip yattığım, ardından okula gittiğim gün, Elsa'nın yanına gitmedim. Daha doğrusu gidemedim. Ona baktıkça aklıma bayıltıcı ok deneyi geliyor, Elsa'nın o oklarla birilerini bayılttığı düşüncesi beynimde âdeta cirit atıyordu!
Elsa bir sorunumun olduğunu anlamıştı ama üstüme gelmemişti. Sadece kendime gelmek için bahçeyi yetmiş kez dolaşıp yetmiş birinciye geçtiğimde kolumu tutup beni kendine çevirmiş, neler olduğunu sormuştu. Ona kafamın bir nedenden çok dolu olduğunu, o yüzden moralimin bozuk olduğunu, onu düşündüğümü söyledim. Beni anlayışla karşılayıp yalnız bırakmış, bir daha da yanıma uğramamıştı.
Yine de beni uzaktan izleyen gözlerini fark etmiştim. Bu beni, defterinden uzaklaştırıp gülümsetmişti. Çünkü bu bakışlar, artık onun hayatında bir yerim olduğunu gösteriyordu.
Akşam kendimi eve ve odama zor attım. Annem her anne gibi moralimin bozuk olduğunu anlamış, beni soru yağmuruna tutmuştu. Olmayan kız arkadaşımın beni aldatmasından en yakın arkadaşımın sırtımdan herhangi bir şekilde bıçaklamasına kadar her türlü teoriyi üretmişti.
Ama hiç biri gerçeğini tutmamıştı. Moralimin bozuk olmasının asıl nedeni, âşık olduğum kızın gizli bir hayatı olma ihtimaliydi.
O akşam yemek yemeyip kendimi tamamen sayfaya çevirmeye adadım. Bütün sayfayı çevirdiğimde okların yapım aşamaları ile karşılaştım. Bütün sayfa okun nasıl yapıldığını, yapılmaması gereken hataları ve kullanılan malzemeleri hatta onların nereden alınabileceği ile doluydu.
Ertesi gün yine Elsa'nın yanına gidemedim. O deftere harıl harıl silah yapımı mı yazıyordu? Bunu neden yapıyordu? Bir insan bir şey saklamıyorsa şifre kullanmaz, kullanmıyorsa silah tasarlamazdı.
Elsa bana katil olmadığını söylemişti. Ona ve gözlerinin içindeki kar tanelerine inanıyordum ama, bulduğum defter içime kurt düşürüyordu. O kurt içimi kemiriyor, beni düşüncelere hapis ediyordu. Onlardan kurtulamıyordum.
Arkadaşlarım da bir şeyler döndüğünü fark etmişlerdi. Anna hemen Elsa'ya suç atmış ve diğerleri de ona hak vermişlerdi. Normalde olsa itiraz eder, Elsa'yı savunurdum ama bu sefer çekip gitme kararı aldım.
Elsa'nın olmayan silahların nasıl yapıldığı ile ilgili yazdığı bir deftere neden ihtiyacı vardı ki? O silahları o mu yapıyordu? Defterin geri kalanında da bu tür silahların yapımı mı vardı?
Kafam dolu dolu derslere girip çıktım. Aklımda sadece Elsa ve silah defteri dolanıyordu. Bir silah defterine neden ihtiyacı olabileceğini düşünüyordum.
Elsa'nın yanına gidemediğim günlerden birinde okulda âdeta bomba patladı ve ben ne kadar kıskanç biri olduğumu bir daha anladım.
Okula dört yeni kız geldi. Çete gibi yüzleri dağınık kızlardı. En çok dikkat eden saçları ve bir gözü beyaz olan kızdı. Bu kızlar, kimse ile tanışmadan direkt Elsa'nın yanına gittiler ve Elsa onları gülümseyerek karşıladı.
