Alper : Zehra nerdesin?

Alper : Bak biraz daha bakmazsan çiçek çikolata kapında biteceğim benden demesi

Alper : Endişelenmeye başladım

Zehra : Dur dur iyiyim utandım sadece birden öyle diyince

Zehra : Bir de aklıma birşey geldi geçen gün bir Ebrarla kafede otururken yanımıza Cihan diye biri geldi bizimle tanışmak istediğini söyledi

Alper : Uzak dur Zehra sakın bir daha yanınıza yaklaşmasına izin verme

Zehra : Tanıyor musun?

Alper : Detayları anlatamam ama tehlikeli biri lütfen hatta Süleyman Amcayla konuşayım okula ben götürüp getireyim seni he olur mu?

Zehra : Hayır Alper lütfen onca işinin gücünün arasında birşey olmadı zaten bir daha da karşılaşmadım

Alper : İçim hiç rahat değil be

Alper : Sen öyle diyorsan öyle olsun

Alper : En ufak bir sıkıntı olursa beni haberdar etmeni rica edicem

Zehra : Ederim merak etme sen Allaha emanet ol

Alper : Sende Papatya güzeli sende

***

Havalar gittikçe soğumaya başlamıştı. Bugünde o soğuk günlerden biriydi. Hatta gök kara bulutlar ile kaplanmıştı. Her an yağmur gelebilirdi.

Yağmurlu günleri seviyordu Zehra hatta bazen çıkıp ıslanası bile geliyordu. Penceresinin kenarında tekli koltuğuna oturmuş kitabını okuyordu. Bu kitabı şuana kadar almadığına öyle pişmandı ki. İçinde kaybolup gidiyordu resmen.

" Yollar Dönüşe Gider " ismi bile ne güzeldi.

Hele içinde anlatılanlar... Yer yer gözleri dolarak yer yer hayretler içerisinde yer yer buruk tebessümlerle okuduğu kitabının son sayfalarındaydı şimdi.

Okuyacağı kitapları özenle seçiyordu. Zira vakit kıymetlidi. Ona birşeyler katacak şeyleri okumayı, izlemeyi, dinlemeyi tercih ediyordu.

İyi ki böyle yazarlar vardı. İyi ki kitaplar vardı.

Kapının tıklatılmasıyla daldığı yolculuktan çıktı.

" Zehram gelebilir miyim güzelim?" babasının sesini duymasıyla  yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu.

" Tabi buyur babacığım." Süleyman Bey kapıyı hafifçe kapatıp yanına geldi kızının.

" Nasılmış benim papatyam?"

Bunları derken Süleyman Bey usulca öpücük kondurmuştu kızının saçlarına.

" İyiyim elhamdülillah babam. Kitap okuyordum da çok etkilendim." derken gözleri doldu tekrar Zehra'nın.

Süleyman Beyde okuduğu kitaba baktı. Kendisi de okumuştu. Çok güzel bir kitaptı. Gerçek hikay3 olması iyiden iyide etkiliyordu insanı. Tarihimizi bilmek lazımdı. Öğrenmek...

" Canım kızım benim. Bir sıkıntın yok değil mi babam. Anlatmak istediğin." diye sordu Süleyman bey. Sanki kızının gözünde ki hüznü görürcesine.

Zehra sessiz kaldı. " Elhamdülillah yok babam." diyebildi sadece. Günler öncesinden annesinin Alper için olmaz dediği sözler geldi aklına. Kalbine ok gibi işlenen o sözler.

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin