34.Bölüm

238 26 103
                                    

Yazar'dan

Emel tüm hazırlıkları tamamlamış ve Zehra'yı bekliyordu. Kötü bir niyeti yoktu. Ona yaptığı onca kötülükten sonra şikayetçi bile olmayan birisine şu saatten sonra anca teşekkür ederdi.

Fakat duydukları... Yanlarında dost bildikleri kişinin onlara etmiş olduğu ihanet... Huzursuz olmuştu ve kendini iyi hissetmiyordu. Aslında önce Alper'i aramak istedi ama ne tepki vereceğini kestirmedi. O yüzden aklına Zehra geldi. Zehra mantıklı biriydi. Hem ona sormak istediği başka şeylerde vardı.

Bu yüzden yalnız gelmesini istemişti.

O esnada Zehra, Alper'in arabasında Sare Teyzesi ile muhabbet ediyordu.

" Sare Teyze elbise için tekrar çok teşekkür ederim. Ne çok zahmet etmişsin, mahcup oldum."

Sare ellerini Zehra'nın ellerinin üstüne koyarak" Zahmet olur mu hiç Zehram." derken dudaklarında beliren gülümsemesi gözlerinede yansımıştı. Zehra ve Alper mutluydu, bu ona yeterdi. Adeta yüreğine su serpilmişti. Eski günlere dönmüş, Batuhan ile yaşadıkları o ilk anlar, ilk heyecanlar zihninde zuhur etmişti.

Alper ilk önce annesini bıraktı. Sonra da Zehra'yı okula bırakıp şubeye geçecekti. Sare araçtan indiğinde, Zehra daha fazla saklamayadı.

" Alper benim sana söylemem gereken birşey var. "

Alper gözleri yolda kulakları sevdalısında " Buyur, Zehram" dedi.

" Ama önce arabayı durdurman gerek!"

Alper bu uyarı ile birlikte kötü şeyler olduğunu anladı. Arabayı sağa çekip durdurdu. Arka koltukta ki Zehra'ya dönerek sordu. " Neler oluyor?" diye sordu.

Zehra, nereden nasıl başlayacağını bilemiyordu. Emel'e " Geleceğim." diye cevap yazmıştı. Ama tek başına gitmeyecekti. Yinede onun kötü bir niyeti olduğunu düşünmüyordu.

" Emel mesaj attı. Benimle konuşmak istedikleri varmış. Beni çağırıyor."

Alper hüzünle baktı yârine. Anladı kabul ettiğini. O kadın, onu kaçırmıştı. Kaşları istemsiz çatıldı. Elini gür saçlarına götürdü. Sonra hiçbirşey demeden arabayı sürmeye başladı.

" Alper nereye gidiyoruz."

" Cevap verir misin lütfen."

" Alper!"

Zehra arkada tabiri caizse çırpınıyordu. Yinede Alper onu tehlikeye atacak her türlü adımdan geri duruyordu.

" Kampüse!"  diye net bir ifade ile cevapladı.

" Hayır, gitmiyorum. Emel ile konuşacağım. "

Alper içinden La Havle çekti.

" Zehra, lütfen konuyu kapatalım."

Zehra sustu. Arabanın camından dışarıya bakmaya başladı. Gözleri dolmuştu. Neden anlamıyordu ki onu. Kötü birşey hissetmiyordu. Hem boşuna mı anlatmıştı sanki. Gel demek istemişti. Sen de gel.

Bu kadar mı zordu anlamak.

Alper ise tam aksi düşünüyordu. O kadından herşeyi bekliyordu. İkisini tuzağa çekmiş olabilirdi. Zehra'nın tek başına gitmeyecek kadar zeki biri olduğunu biliyordu.

Araç kampüsün önüne geldi. Gözleri dolu Zehra ve gergin bir hâlde dışarıya bakan Alper... İkisi de sessizdi. İlk sessizliği bozan Alper oldu.

RAHNÜMÂ Where stories live. Discover now