13.Bölüm

401 54 108
                                    

Zehradan

Okuduğum not, papatyalar çocukluğumdan bu yana benimle olan  sevdamda bir umut ışığı olmuştu. Hayatımda aldığım tek çiçek değildi.

Ama babamın anneme aldığı o ilk papatyalarda ki gizem vardı. Biliyordum ki bu saatte gelen bu bir demet papatya çok şey anlatıyordu.

Kelimelerle ifade edilmeyecek kadar çok...

Bazen bir dize şiir anlatırdı içinde kopan fırtınaların kuvvetini.

Ve benim sevdiğim adam.

Alper.

Susarak anlatmasını en iyi bilenlerdendi...

Susarak...

***

Birkaç gün sonra

Bu akşam Beril Teyze ve Sare Teyzemler bize gelecekti. Sabah kalkar kalkmaz evde bir telaş başlamıştı. Biz de gün menüsü hazırlamak için annemle mutfağa girmiştik.

Benim için gün menüsünün olmazsa olmazı yaprak sarmasıydı. Kahvaltıdan sonra annemle hemen sarmaya başladık. Dün gece tatlımızı yapmıştık. Daha doğrusu ben yapmıştım. Bir gece önceden yapınca daha güzel oluyordu.

Ara ara böyle buluşurduk. Çok iyi gelirdi bize. Annemlerin geçmişten gelen samimi dostlukları vardı. Biz de Ebrarla çok iyiydik. Bu akşam onuda göreceğim için çok mutluydum.

Hazırlıklar tamamdı. Annem en son börekleri fırına veriyordu. Çayı da koymuştuk. Bende mutfakta tepsiye çay bardaklarını sıralıyordum.

" Kızım fırına bak zil çaldı. Kapıya bakıyorum ben." diyen annemin sesiyle irkildim. Dalmıştım. Derin düşüncelere...

Kapıda ki hoş beşten Sare Teyzemin geldiğini anladım. Genelde tek gelirdi. Alper böyle ortamlara katılmazdı. Ama duyduğum ses ile onunda geldiğini anladım. Birden heyecan yapmıştım.

Tepsiyi bırakıp karşılamaya çıktım.

" Selamünaleyküm kızım." diyerek içeriye giren Sare Teyzeme kocaman sarıldım.

" Aleykümselam Sare Teyze hoşgeldiniz."

" İyisin değil mi? " diyerek gözümün içine bakıyordu.

" Elhamdülillah. İyiyim." dedim gülümseyerek. Sare teyzeden ayrılıp başımı kaldırdığımda Alper'in bize bakarak gülümsediğini gördüm.

İlk defa... Bana, bize annesiyle ikimize bakarak gülümsüyordu.

Gözlerimi kaçırdım. İçeriye geçtiler. Kadınlar ve erkekler ayrı oturacaktı. Biz mutfağa geçtik. Sare Teyze de birşeyler yapıp getirmişti. Onları da servis tabağına koyduktan sonra tekrar zil çaldı. Beril Teyzeler gelmişti. Onlarla da kapıda selamlaşma faslından sonra annemler içeriye geçti. Bizde Ebrarla mutfakta çayları doldurmaya başladık.

" Kız senin ki de gelmiş?" dedi Ebrar. Az kalsın çaydanlığı üzerime devirecektim.

" Ebrar nerden benimki oluyor Allah aşkına. Sus lütfen biri duyacak."

" Bak bu çocukta birşey var. Kız kaç kere toplandık da gelmedi. Onlara gittiğimiz de bile evde olmuyordu. " dedi gözlerini belerterek.

" Ebrarrr!!!" dedim bende kaşlarımı çatarak.

Mutfak kapısında ki babam çay tepsisini almak için gelmişti. Ne zamandır burdaydı acaba.

Bilirsiniz Süleyman herşeyi duyuyor ;)

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin