"Parmağın ve Belin iyiye gidiyor. Ama ayağında pek bir gelişme yok açıkçası" kaşlarımı kaldırıp doktora baktım. O da bilgisayara bakıyordu.
"Peki ne yapacağız?" En sonunda bize döndü. "Sana değnek vereceğiz. Böyle yürümek zor olacak. Bana verilen numaraya da evde yapmanız gerekenleri atacağım. Birkaç krem vereceğim. Saatlerini asla atlamamanız lazım."
"Kreme gerek var mı?" Kafa salladı. "Üstü hafif şişmiş ve kızarmış. En azından onu indirelim." Burnumu çektim. Sanırım hasta olacağım. Çok iyi.
"Ben size kendi numaramı vereyim" Önüme kağıt ve kalem uzatınca numaramı yazdım. İşimizi halledince Ayağa kalktık.
Vedalaşıp odadan ardından da hastaneden çıktık ve arabaya yerleştik.
"Eczaneye gidelim hemen alalım kremlerini" Kafa salladım.
Biraz dışarı bakıp ardından ayağıma döndüm. Umarım hızlı iyileşirsin.
Araba durunca geldiğimiz yere baktım. Eczane
Yoongi kapıyı açtığında bende aynısını yaptım. Tam inecekken kolumdan tuttu. "Sen kal ben alıp gelirim"
Cevabımı beklemeden arabadan inince derin bir nefes alıp kapıyı kapattım.
Birkaç dakika sonra elinde poşet ve değnekle kapıda belirdi. Arka tarafa eşyaları bırakıp sürücü koltuğuna geçti.
Arabayı çalıştırdığı anda telefonuma mesaj geldi.
İsim yoktu. Sadece numara. Doktordur kesin.
Mesaja tıkladığımda doktor olduğuna onay verdim. Kremin saatlerini ve evde yapacağım hareketleri atmıştı.
Birkaç mesajlaşıp telefonu kapattım ve çantama koydum. "Doktor mu?" Kafa salladım. "Evet krem saatleri ile hareketleri atmış"
O da Kafa sallayıp yoluna devam etti.
*****
"Benim Yoon'um hemen iyileşecek göreceksiniz" Gülümseyip Yuna'ya döndüm. "Umarım bebeğim"
Yuna yanağımdan öpünce gülüp önüme döndüm. "Oha Yoon kendini öptürdü" Gülerek kaşlarımı kaldırdım ve Kook'a döndüm.
"Cidden mi?!" Jimin olaya acayip fazla tepki vermişti. "Niye bu kadar şaşırdınız şimdi?" Jin ağzındaki yemeği bitirip Zoraki yutkundu. "Kaç yıldır arkadaşız hiçbir zaman birini öptüğünü veya kendini öptürdüğünü görmedik. Ayrıca sen teması sevmezsin"
Gülerek kafa salladım. "Haklısın. Ama Yuna bir istisna" koluma vurunca kaşlarımı çatıp ona döndüm. "İstisnaymış. Hep seni öpmeye çalışıyorum Kaç yıldır arkadaşız sadece 3 kere öptüm seni. Bu 4."
Jimin kahkaha attı. "Saymış birde. Sevgili gibisiniz" Son lafından sonra Yoongi'ye kaçamak bir bakış attım. Onun da bana baktığını görünce gülümseyip önüme döndüm.
"Kook daha olmadı mı ya!" Yuna yanında bağırınca yüzümü buruşturdum. "Sabret biraz" Yuna hızlı hızlı Omuz silkmeye başladı. "Acıktım ben!"
Gülerek Yuna'nın omzunu tuttum. "Az kalmıştır biraz bekle" bir anda durup masadan kalktı ve içeri gitti.
"Ne oldu şimdi buna?" Omuz silktim. Kook kalkıp fırındaki yemeği çıkardı. "Hadi Yuna oldu yemek!" Yuna yanımıza gelip atlayarak yanıma oturdu.
Kook masaya altlık koyup üstüne de çok büyük olmayan yemek tepsisini koydu. "Kusura bakmayın ama kesmekle uğraşamadım" Herkes gülünce bende onlara katıldım.
"Yoongi'nin hiç sesin çıkmıyor" Bütün gözler Yoongi'ye döndü. "Sizi dinliyorum" Hope karşıdan yetişip koluna vurdu. "Bu kadar sessiz kalma" Kafa salladı.
