Sabah saat 07:54
Alarm çalmadan uyanmıştım. Hemen yataktan kalkıp yatağımı topladım. Tuvaletteki işlerimi de halledip ne giyeceğime karar verme işlemi geldi sıraya.
Kahverengi bir kombin yaptım. (Medyada fotoğrafı var)
Deodorant ve parfüm de hemen sıkıp çantamı da herzamanki gibi hazırladım. Telefonlarımı, anahtarlarımı ve evrakları koydum.
Evden çıkıp kapıyı kilitledim. Tekrar şirketin yolunu tuttum.
*****
İçeri girdiğimde odamı göstermişlerdi. Hemen yerleşip çantamda ki evrakları aldım.
Bunlar sanırım adının Yoongi olduğunu düşündüğüm patronun evraklarıydı.
Dün fotoğraflarda Yoongi yazıyordu. Min Yoongi
Patronunun adını bilmemek de ne bileyim yani.
Kafama vurup kendime geldim ve önümdeki işe döndüm. Burda da birsürü madde vardı.
Odasına girdiğinde hep masasında bir Ristretto istermişmiş.
Odasına girer girmez günün planını söylememiz gerekirmişmiş.
Bir dakika. Ben Ristretto mu yapıcam? Hayır ben asistanım. Garson veya şef değilim. Veya kahve uzmanı.
Devamını okumayıp bugünün planına baktım.
Oh oh bir ben eksiğim.
Her saatte bir toplantı mı olur ya? Ben okurken yoruldum.
Karşı taraftan ses gelince hemen ayağa kalkıp günün planını elime aldım. Hızla odadan çıkıp yan odanın kapısını tıklattım.
Icerden ses gelince girip kapıyı kapattım.
"Yoongi bey bugün planınız çok dolu" Bana dönüp bir bakış attı. "Neden?"
Plana göz atıp ona baktım. "Her saat başı bir toplantı var. İlk toplantı 09:40'da başlıyor"
Kafa sallayıp yerine oturdu. Bir süre gözü masada gezindi. "Sanırım sana verilen dosyaları okumadın"
Kaşlarımı kaldırdım. "Hayır okudum" Kafa sallayıp yandan bir gülüş attı.
"O zaman kahvenin burda olması lazımdı" gözüyle masayı işaret etti.
"Onu ben mi yapacaktım? Ah pardon" Kendime bir küfür savurup tavana baktım.
"Senin dosyanda senin işlerin olur. Ne bekliyordun?" Hafif eğildim. "Kusura bakmayın Yoongi bey. Gidip yapmamı ister misiniz?"
Kafasını salladı. "Bu saatten sonra anlamı kalmaz. Ama Bir daha olursa maaşından keserim. Şimdi çık"
Kafa sallayıp hemen odama geçtim. Harbiden cins bir herif. Ama benim de suçum var şimdi.
Maalesefki aramızda sadece cam duvar olduğu için birbirimizi görebiliyorduk.
Bu yüzden diken üstündeyim. Odamda bile
Masam çok dağınık olduğu için gelişi güzel toplayıp sandalyeme oturdum. Yapacak birşey olmadığı için etrafa bakarken Yoongi'nin bana baktığını gördüm.
Eliyle 'gel' işareti yapınca hızla yerimden kalkıp yan odaya girdim.
"Beni ça-"
"Evet seni çağırdım. Al bu dosyaları incele. Notları çıkar ve bana getir. Toplantıya kadar hazır olsun"
