36-

20 0 0
                                    

"İyi misin?" Kafa sallayıp gülümsedi. "İyiyim merak etme" Kısa bir süreliğine bende gülümsedim. Yüzüm düşünce o da huzursuzluğa kapıldı. "Ne oldu?"
"Eskiden ben sana bakıyordum, şimdi tam tersi oldu"

Bıkkınca ayaklarının ucuna oturdum ve ellerimi kucağımda birleştirdim. "Eğer böyle üzüleceksen iyileşemeyeceğimi biliyorsun" yutkunup Kafa salladım.

"Tamam" Ayağa kalkıp salondan çıktım ve mutfağa girdim. Bir bardak su içip Yoongi'ye de doldurdum ve götürdüm. "Al"

Uzattığım bardağı alıp içindeki suyun yarısını içti. "Kremlerini sürelim mi?" Bardağı bana uzatırken Kafa salladı.

Bardağı alıp sehpaya koydum ve koltuğun üzerindeki poşetten kremi çıkarttım.

Yanına gidip bana açtığı yere oturdum ve kremi açtım. İşaret parmağıma bir miktar sıkıp yüzündeki yaralara yavaşça sürmeye başladım.

"Acırsa söyle" altları doğru inmeye başlayınca kalbim hızlanmaya başladı.

En sonunda dudaklarının olduğu yere geldiğimde bir süre gözlerim oraya takılı kaldı.

Sol dudağı yukarı kıvrılınca kendime gelip yarı kalan işimi halledip geriye çekildim.

Gülümsemesine aldırmadan kremi yerine kaldırdım ve ayak ucuna oturdum.

Kapı alacaklı gibi çalınca şaşkınca Yoongi'ye baktım. "Birini bekliyor muydun?" 'Hayır' anlamında kafasını sallayınca babam olmamasına dua ederek kapıya gittim.

Açınca karşımda Tae'yi gördüm. "Selam Yoon, Yoongi içerde mi?" Ben Kafa sallayınca hızla içeri girdi.

"Salonda mı?" Soruyu sorarken salona girmişti bile. Gülerek kapıyı kapattım ve bende salona geçtim

"Şuna bak çalışanların bile daha hızlı haberi oluyor"  Tae hızla Yoongi'nin yanına oturup yüzüne yaklaştı. "Çok kötü"

Yoongi kafasını havaya kaldırıp ondan uzaklaştı. "Birazdan öpüşeceğiz Tae" Tae koltuktan kalkıp şaşkınca bana döndü.

"Sen burada ne yapıyorsun?" Gülerek kapı kenarına yaslandım. "Kapıyı da ben açtım ya Tae" Kaşlarını kaldırdı. "Sen mi açtın?"

"Hayır bu halimle ben kalkıp açtım" Kısa bir süre Yoongi'ye dönüp tekrar bana döndü. "Hayırdır aranızda ne var?"

Omuz silktim. "Ben kalacak bir yer istedim Yoongi de yanında yer olduğunu söyledi" Kafa salladı. "Ama yine de aranızda birşey var gibi hissediyorum"

Duymazdan geldim. "Birşey ister misin?" Karşı koltuğa oturdu. "Yok sağol" Kafa sallayıp bende yanında ki boşluğa oturdum.

*****
"Ben daha kalkayım. Yoongi şirkette yok zaten ben idare ediyorum" O ayağa kalkınca bende yolcu etmek için kalktım.

"Tamam geçireyim seni" kapıya kadar eşlik ettim. Kapıdan sonra da veda edip onu tek başına bıraktım ve içeri girdim

"Acıktın mı?" Telefonundan kafasını kaldırıp bana baktı Kafa salladı. "Evet sen?" Hafif gülümseyip bende kafa salladım.

"Ne istersin sipariş edelim" gülümsemem daha da büyüyüp ayak ucuna oturdum. "Pizza?" O da gülümseyip Kafa salladı. "Tamam"

Telefonundan işini halledip bana döndü. "Yarım saate gelir" Kafa sallayıp yerimden kalktım. "Bir lavaboya girip geleyim"

*****
"Doydun mu?" Ağzımdaki lokmayı da bitirip gülümsedim. "Evet sen?" O da gülümseyip Kafa salladı. "Doydum"

Masanın üstündeki bütün çöpleri toparlayıp çöpe attım ve tekrar salona geçip yerime oturdum.

"Uykun gelmedi mi?"
"Geldi aslında" dudaklarımı büzdüm. "Biraz zor olacak ama çıkacağız"

Yanına gidip üstünde ki battaniyeyi kaldırdım. Düzelmesine yardım edip benden destek alması için kolunun altına girdim.

"Emin misin?" Güldüğümde sarsıldım. "Hem de çok"

-
Uzun süre sonucu sonunda çıkmıştık. Yatağa yatmasına yardım edip dudağından öptüm.

"İyi geceler" Gülümsedi. "İyi geceler" ışıkları kapatıp çıktım ve arkamdan kapıyı hafif Aralık bıraktım.

Kendi odama geçip bende artık uyudum

*****
Tepsiyi alıp yukarı çıktım. Kapıyı çalıp ayağımla ittirdim. "Günaydın" gülümseyip yerinde dikleşmeye çalıştı ama açıdan yüzü buruştu.

"Bekle" Hızla Tepsiyi yanımdaki masaya bırakıp düzelmesine yardım ettim. Ettikten sonra masanın üstündeki Tepsiyi alıp ona verdim.

Ayaklarından yatağa sabitledi. "Teşekkür ederim günaydın bu arada" gülümseyip Kafa salladım. "Sen yedin mi?" Tekrar kafa salladım. "Yedim ben"

Kahvaltı etmem

Telefonum çalınca dikkatim oraya kaydı. Cebimden çıkarıp arayana baktım.

"Geliyorum hemen" odadam çıkıp açtım. Birkaç dakika ikimizde birbirimizi bekledik. "Konuşmanı bekledim" cevapsız kaldım.

"Orda mısın?" Küçük bir mırıltı çıkarttım. Duyduğuna bile emin değilim. Ama duymuş. "Neredesin?" Derin bir nefes aldım. "Bunu cidden söyleyeceğimi düşünüyor musun?"

"Babana söylersin bence" Güldüm. "Babama"
"Evet babana yani bana" kaşlarımı kaldırıp Kafa salladım. "Söylediğimi hatırlamıyorum" iğrençliğini yapıp geğirdi. "Evet biliyorum"

"Tamam" telefonu kapatıp odaya girdim. Yoongi çoktan yemeğini bitirmişti. "Kim?" Omuz silktim. "Babam" Tepsiyi alıp mutfağa gördüm.

Boşaltıp herşeyi yerine yerleştirdim ve tekrar yukarı çıktım.

"Aşağı inme seansı" güldü.

*****
"Yeter lan hep ben kaybediyorum!" Jin yerinde tepinmeye başladı. "Düzgün oyna o zaman Jin" Kaşlarını çatıp eline döndü. "Düzgün oynuyorum zaten!"

Sıra bana gelince mavi 2 attım. Jin yeri görünce koluma vurdu. "Niye hep böyle yapıyorsun ya!" Güldüm. "Ben senin elini nereden bileyim Jin"

Yerden tekrar kart çekip ordusuna  bir asker daha ekledi.

"Burda kendimi yolucam" Biz gülerken o oyuna dalmıştı. "Çok böğürüyorsun Jin sus biraz da oyunu anlayalım" Jin onu takmadı.

Sıra tekrar bana geldi ve bu sefer kırmızı 4'ün üstüne yeşil 4 attım. Jin kartı görünce yüzü parladı. "Sıçtım ağzınıza şimdi"

Gülüp dişlerimle alt dudağımı kemirdim. "Yol bu kadarmış gençlik" Yuna elimi bana uzattı. "Elveda" Kook yüzünü ekşitip bize baktı. "Hint dizisi mi çekiyorsunuz bu ne"

Yuna'ya Sıra gelince düzeldi. "Kes be bok tanesi" gücenmiş gibi durup işaret parmağı ile kendini gösterdi. "Ben?" Yuna yere kart edip Kook'a döndü. "Evet sen"

"Neyse takmıyorum" tekrar eline döndü. Sıra bana gelince el değiştirme attım.

Sinsi bir gülümsemeyle herkese baktım. Hepsi kartlarını gizlemişti. Jin hariç. Onun elini alan zaten Bile bile çamura girmiş demektir

"Yoongi" Elimi uzatıp kartlarını istedim. Elinde 1 kartı olduğu için sinsi sinsi pusuda yatıyordu ve ben bunu tabi ki gördüm.

"Gözünüzden de hiçbir şey kaçmıyor" istemeden de olsa kartlarını bana verdi bende kendimkileri ona uzattım. "Sen burda mıydın Yoongi ya?" Güldü. "Bitircem diye sessiz kalmıştım" Bende güldüm.

"O zaman sessiz kalma sırası bende"

*****
Evet yeni bölüm geldi. Sanırım çok beklettim

İyi okumalar Görüşürüz 🖐💋

Obligation Kde žijí příběhy. Začni objevovat