18-

46 5 0
                                    

Çantaları bagaja yerleştirip yerlerimize geçtik. "Ne iyi geleceğine bakıp krem alalım" Gülümsedim "Teşekkür ederim Bay Min"

Arabayı çalıştırıp kısa bir bakış attı. "Ne için?" Görmese de Omuz silktim. "Benimle ilgilendiğiniz için"

"Sen bu haldeyken benim ne yapmam gerekiyor?" Tekrar gülümsedim. "Olsun Bay Min, yine de teşekkürler"

Otoparktan çıktık. "Rica ederim de nerede kalacaksın" dudaklarımı büzdüm. "Açıkçası pek fikrim yok. Arkadaşlarımdan birinde kalırım diye düşünüyorum"

"Geçen seferkinler ise çok arkadaşın var" Güldüm. "Çocukluktan beri arkadaşız. Hala da öyleyiz." Arabayı durdurdu.

"Umarım hep de öyle kalırsınız. Bekle bir dakika" arbadan inip kısa bir süre sonra geri geldi. Elindeki siyah maskeyi bana uzattı. "Al bakalım"

Gülümseyip elinden aldım. "Teşekkürler Bay Min ama ben alırdım" Arabayı çalıştırdı. "Bu halde dışarıda gezerken rahatsız olursun diye düşündüm"

Maskeyi takıp çeneme yerleştirdim. "Açıkçası arık umursamıyorum" gözlüğümü de kafamın üstüne koydum.

"Çok büyük bir kavga ettiniz sanırım" dudaklarımı gerdim. "Saçma bir kavga yine" Kısa bir süre ona baktım.

"Benim yüzümden değil dimi?" Sanırım sizin yüzünüzden. "Hayır Bay Min. Babamın birikmiş olayları dün patladı"

*****
Toplantı öyle böyle bitmişti. Görüştüğümüz insanlar gidince yerimde yayılıp kafamı geriye attım.

"İyi misin?" Maskenin içinde derin nefes almak zor oluyordu ama başardım. "İyiyim Bay Min sadece biraz boynum ağrıdı"

Kafamı kaldırıp Bay Min'e baktım. O da bana bakıyordu.

Telefonunu çıkarıp birşeyler yazdı. Uzun bir süre sonra telefonunu bana çevirdi. "Bu iyi diyorlar" telefona yaklaşıp siyah gözlüklerimden Zar zor görmeye çalıştım.

"Denemekten zarar gelmez Bay Min" Kafa sallayıp garsonu çağırdı. Garson hesapla beraber gelince Yoongi hesabı ödedi ve ayağa kalktı. Bende ona uyup peşinden gitmeye başladım.

"Burdan Bay Kim'in evine uğramamız lazım" arabaya binince bende yanında yerimi aldım.

Birşey demeden arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. Bende yüzümdeki eşyaları çıkartıp kucağıma koydum.

*****
"Bay Min ben çıkıyorum" sırtımdaki ve elimdeki çantayla kapıdan kafamı uzattım.

"Bekle" Hızla kalkıp toplandı ve kapıyı tam açtı. Elimdeki çantayı alıp dışarı çıktı ve kapıyı kapattı.

"Nereye gideceğini söyle ben bırakayım" ilerleyince arkasından takip etmeye başladım. "Gerek yok Bay Min ben-"

Bir anda durmasıyla yüzümü sırtına çarptım. Birkaç adım gerileyince Yoongi de bana döndü.

"Dediğimi ikiletme Yoon"  yoluna devam edince bende tekrar onu takip etmeye başladım.

Zorla arabadan çıkarttığım çantaları şimdi tekrar bagaja koyduk. Ön tarafta yerimizi alıp otoparktan çıktık ve yolu tarif etmeye başladım.

*****
10 dakikadır kapıda bekliyordum ama kimse gelmemişti. Kookların evine gelmiştik ama evde yoklardı sanırım.

Zile tekrar bastım ama açan yine olmadı. En sonunda pes edip önümdeki arabaya döndüm.

"Haber vermedin mi?" Kafa salladım. "Unuttum Bay Min" Dudaklarımı ıslattım. "İsterseniz siz gidin ben onları beklerim"

Hızla bana döndü. "Bu soğukta seni kapıda bırakmamı istiyorsun yani" Biraz düşündüm. Aslında mantıksız geliyordu. "Dediğim şey bana da saçma geldi" Hafif gülüp arkasına yaslandı.

O bunu yaparken ben de Kook'u aradım. Birkaç çalıştan sonra açıldı.

"Efendim" arkadan sesinden çok rüzgar sesi geliyordu. "Nerdesiniz?" Burnunu çekti. "Jimin anca çıktı işten otobüse binip gelicez noldu"

"Ya ben size haber vermeyi unuttum kapıda bekliyorum" Jimin'in arkadan sesleri gelemeye başladı. Kook kahkaha attı. "Salak geliyor bekle dondun kapıda"

Görmese de Kafa salladım. "Hayır Bay Min de burda" Yoongi adını duyunca oturduğu yerde kafasını bana çevirdi. "Ne neden?!" Bağırmasıyla yüzümü buruşturup kısa süreliğine telefonu kulağımdan ayırdım.

"Gelin anlatırım işte Kook hadi" Cevap beklemeden telefonu kapatıp bana bakan yoongi'ye döndüm. "Geliyorlarmış"

Kafa sallayıp arabayı çalıştırdı. Kaşlarımı kaldırdım. "Nereye?" Geri geri gitmeye başladı. "Kapının önünde kaldık kenara park edeceğim"

Kafa salladım. "Kusura bakmayın Bay Min sizi de bekletiyorum ama" arabayı park etti ama kapatmadı. Kalorifer çalıştığı için. "İşim olsa buraya getirmezdim bile. Beni biliyorsun"

Kafa salladım. Birkaç dakika sonra Kook'la Jimin sokağa girdi. İkisinin de burnu kızarmıştı.

Gülerek Yoongi'ye döndüm. "Geldi bizimkiler Bay Min" Kafa sallayıp arabayı kapattı ve aşağı indi. Bende indim.

"Selam patate-" Jimin ilk başta Gülerek konuştu ama beni görünce yüzü düştü. "Bu halin ne?" Dudaklarımı gerdim. "Eve girelim Anlatacağım"

Yoongi çoktan bagajı açmıştı. Yanına gidip bir çantayı aldım. Diğerkini de alacaktım ama vermedi.

Bagajı kapatıp tekrar bizimkilerin yanına gittik. "Hadi girelim dondum" Kook Kafa sallayıp kapıyı açmaya gitti. Bizde arabası takıldık.

Evin olduğu kata kadar Yoongi'de bizimle geldi. Varınca bizimkiler girdi bende Yoongi'den çantayı alıp içeri geçtim.

"Bay Min sizde gelsenize" Yoongi kısa süre sessiz kaldı. "Yok ben gideyim sizin konuşmanız gereken şeyler vardır"

Kook'da Jimin'in yanına kapıya geçti. "Bizden önce öğrenmişsinizdir Bay Min. Hadi" Kapıdan çekilip geçmesini beklediler.

Ayakkabılarını çıkarıp içeri girince arkasından kapıyı kapattılar. "Yoon'u bu soğukta buraya kadar getirdiğiniz için teşekkürler"

Yalandan Gülerek Kook'un omzuna yapıştırdım. "Ne diyorsun gerizekalı" ağzımın içinden konuştum ve bunu sadece Kook anladı. Bence

"Hadi içeri geçin biz üzerimizi çıkarıp gelicez" Kafa sallayıp onların gitmesini bekledim. "Gelin Bay Min"

Salona geçip bir koltuğa oturdum. Yoongi'de aramıza mesafe bırakıp yanıma oturdu. Elimdeki çantaları ayağımın dibine koydum.

Kook içeri girdi ardından da Jimin. "Ben bunları Nereye koyacağım?" Jimin Kaşlarını kaldırdı. "Evden mi ayrıldın?"

Kafa salladım. "Sanırım büyük olay var. Sen ver ben biryere koyarım. Bizimkileri çağır hepsi gelsin onların da Duyması lazım"

Kook son sözünü Jimin'e söylemişti. Jimin Kafa sallayıp telefonunu aldı. Bende Kook'a çantaları verip tekrar yerime oturdum.

Jimin direkt grubu aradığı için benim de telefonum çalmaya başladı. Gülerek aramayı kapattım.

Jimin biraz konuştuktan sonra telefonu kapattı. "Bay Min rahatsız olmazsınız umarım"

Yoongi Kafa salladı. "Yanımda rahat olun lütfen. Ayrıca neden rahatsız olayım?" Jimin Omuz silkti. "Evde çok kişi olacağız o yüzden"

Yoongi tekrar kafa salladı. "Sizin eviniz beni ilgilendirmez" Kook içeri girip karşıya oturdu. "Aç olan var mı?"

Yoongi hariç herkes el kaldırdı. Kook ayağa kalkıp ellerini birbirine çarptı. "O zaman Yoon şeften tekrar yemek tarifi alacağız"

Dudaklarımı gerdim. "Bak çok yorgunum halimi görmüyor musun?" Kafa salladı. "Görüyorum ama beni böyle kandıramazsın. Sen nelerin altından kalkmış kızsın bu mu koyar be"

Gülerek ayağa kalktım. "O zaman yemek zamanı" Yoongi'ye döndüğümde hala oturduğunu gördüm. "Hadi Bay Min sizde"

*****
Yoon hanım ve tekrar mutfak. Ama bu sefer bir kişi fazla. Acaba kim?

İyi okumalar. Görüşürüz 🖐💋

Obligation Où les histoires vivent. Découvrez maintenant