8-

54 5 1
                                    

"Buyrun Bay Min" Yoongi düzelttiğim dosyaları alıp inceledi. Kızgın olan yüzü biraz olsun düzelmişti.

Hepsini inceledikten sonra havaya kalkmış olan kaşlarıyla Bana baktı. "Gayet güzel iş çıkarmışsın Yoon. 1 günde bu kadar yapabileceğin aklımdan geçmemişti"

Hafif tebessüm ettim. "Yararım olduysa ne mutlu bana Bay Min" Yoongi evrakları kenara koyup bir süre bakıştık.

Bakışmayı bölen acaba kimdi tahmin edin. Sarı Kafa tabiki!

"Bay Min bunları Bay Lee gönderdi" dosyaları masaya bırakırken egikmeyi de ihmal etmedi.

Herşeyi gördüm zaten bundan sonra benden utanmasına gerek yok.

"Tamam Luna. Çık" demek adın Luna.

Kız denileni yapıp çıkarken itici bakışlarla beni süzdü. Dur sen ben o gözlerini nasıl oyacam senin.

"Bir isteğiniz yoksa bende çıkıyorum" Bana bakmadan çık işareti yaptı. Kendi odama geçip masama geçtim.

*****
Öğle arasına girmiştik ve ben telefonumla şirketin restorantına gidip oturdum.

Bir filtre kahve isteyip telefonumu açtım. Telefonumda takılırken karşımdaki sandalye çekildi.

Oturana bakmak için kafamı kaldırdığımda yelloz Luna olduğunu gördüm.

"Selam" telefonumu kapatıp boş boş yüzüne bakmaya başladım. "Naber"

"Sanane" lafımla beraber güldü. "Hadi ama bebeğim benden bu kadar nefret etme"

Gelen kahvemden bir yudum alıp kıza baktım. "Sen iyi misin ya?"

Üzerindeki cropu biraz daha aşağı çekip masaya yaslandı. "Sana birşey diyeceğim"

"Deme" arkama yaslandım. "Hadi ama bu kadar sert olma" kaşlarımı kaldırdım. "Beni rahat bırakmak adına defolup gider misin?"

Kaşlarını indirip kaldırdı. "Tch. Gidemem" Derin bir nefes aldım.

"Senin o cırtlak sesini çekmek istemiyorum" Kaşlarını çatıp arkasına yaslandı.

"Çok atarlısın" kahvemden bir yudum daha aldım. "Zoruna gidiyorsa dediğimi yapıp defol"

Kafa salladı. "Dediğini yapacağım ama ilk önce diyeceğim şey var"

İllaki diyeceğini duymak zorundayım. Kahvemi bitirip kollarımı göğsümde kavuşturdum.

Masaya yaklaşıp fısıldadı. "Yoongi'yi elinden alacağım" masadan kalkıp gülümsedi ve gitti.

Ne diyo bu ya. Yoongi'ye karşı birşey dahi hissetmiyorum. Ne bok yiyorsan ye

Mola saati bitince odama çıktım ve işlerime devam ettim.

*****
Eve gittiğimde babam benden önce geldiğini fark ettim.

"Merhaba güzel kızım" Babam salondan seslenince takmayıp odama çıktım. Üzerimi değiştirmeden telefonumu yerine kilitledim ve çantamı bıraktım.

Odamdan çıkıp kapıyı kilitledim ve salon kapısına dayandım. "Merhaba"

"Nasıl geçti günün?" Kaşlarımı kaldırdım. "Normal"

"Paramın neden çekildiğini hallettim" Kafa salladım."aferim"

Ayağa kalkıp üzerime yürüdü. "Ne zamandır kavga etmiyor dimi"

Sağ eliyle yanaklarımı sıktı. "Evet ne kadar garip" konuşabildiğim kadar konuştum.

"Şuan o kadar sinirliyim ki. Sinirimi çıkartacak kişiyi arıyordum. Aha buldum" Eliyle beni gösterip işaret parmağıyla 3 kere kafama vurdu.

"Ben oyuncak değilim baba" yüzüme yediğim tokatla kafam sola savruldu ve kapıya çarptı.

"Peki bu benim umrumda mı?" Eliyle kafamı düzeltip geriye ittirdi. Biraz geriye gidip uzaklaştım ama o yaklaştı.

Saçımdan tutup aşağıya çekince dizlerimin üzerine düştüm. Ben düşünce o da diz çöküp daha da aşağı çekti.

"Bunu neden yapıyorsun baba. Ben ne yaptım!" Elimle elini tutup biraz gevşetmeye çalıştım.

"Sen birsey yapmadın. Yapsaydın daha kötü döverdim Yoon" Elini çekip ayağa kalkınca bende aynısını yaptım.

Odama çıkmak için hareketlendim ama kolumdan tutup geriye çekti ve tekrar bir tokat yedim.

"Nasıl hissettiriyor. Güzel değil mi?" Gülerek kafa salladım. "Evet bilemezsin"

Duvara ittirip kafamın çarpmasını sağladı. Kafam öne düşünce Eliyle Boynumu tutup havaya kaldırdı ve sıkmaya başladı.

Tekrar bayılma noktasına kadar gelip bıraktığında bu sefer ayaklarımın üzerinde durmayı sağladım.

Bu sefer beklemeden hemen odama çıkıp kapımı kilitledim.

Yatağıma oturup biraz nefeslendikten sonra üzerimi değiştirdim. Sabah masamın üzerinde bıraktığım suyu kafama diktim.

Daha fazla birşey düşünmek istemediğim için yattım.

*****

Sabah saat 08:00

Alarmı kapatıp yataktan çıktım. Her zamanki işlerimi yapıp üzerimi değiştirdim.
(Kıyafetler medyada)

Yüzümdeki kızarıkları kapatmak için fondöten kullandım. Kısa bir makyaj yapıp aynadan kendime baktım.

Yüzümdeki kızarıklar kapanmıştı ama boynumdaki hala duruyordu. Çünkü onu kapatmakla uğraşmamıştım.

Her zamanki şeyleri yapıp evden çıktım ve şirkete geçtim.

*****
Luna odadan çıkınca Bay Min Beni çağırdı. Odasına geçip diyeceği şeyleri bekledim.

"Boynjna noldu?" Sorduğu soru ile yutkundum. "Ne olmuş?"

Üzerimdeki sweet ile Boynumu kapatmaya çalıştım. "Boşuna kapatmaya uğraşma. Noldu boynuna?"

Kafa salladım. "Birşey yok Bay Min" ayağa kalkıp dibime geldi. Uzun olduğu için tepeden bana bakıyordu.

"Yalan söylemeyi bırak" Derin nefes aldım. "Bay Min gidebilir miyim?" Kafa salladı. "Soruma cevap verene kadar gidemezsin"

Doğruyu söylemekten başka çarem yok. Çünkü atacak yalan bulamadım. İlk defa

"Dün akşam babamla biraz kavga ettim Bay Min. Yeterli mi sizin için" Kafa salladı. "Evet yeterli"

"O zaman gidebilir miyim?" İzin verince hızla odadan çıkıp kendi odama geçtim. Karşıya baktığımda yerine geçip dosyalarla ilgilenen bir Yoongi gördüm.

Çok cool duruyor

Kafamı sallayıp düşüncelerden kurtuldum ve işime odaklandım.

*****
Bir an önce olaylar gelsin dimi ama. İyi okumalar

Görüşürüz 🖐💋



Obligation حيث تعيش القصص. اكتشف الآن