17-

53 4 2
                                    

Saat 05:07

Uyandığımda yerle bakıştım. Yanağımdaki acıyla kalkıp oturur pozisyona geldim.

Açık olan kollarıma biraz baktım. Yediğim en büyük dayaklardan biri olabilir bu.

Bacaklarımı açtığımda kollarımdan bir fark olmadığını gördüm. Acaba yüzüm nasıl?

Arkamdaki masaya yaslanıp biraz sessizlik içerisinde kafamı dinledim.

Sonra kalkıp ayaklarımın ucunda duran çantamı aldım ve telefonumu aldıp saate baktım.

İyi işe geç kalmadım.

Ayağa kalktığımda dayanamayıp koltuğa düştüm. Bacaklarım beni taşımak istemiyor sanırım. Ama zorundalar.

Arkama yaslanıp biraz güç topladım. Tam kalkacağım sırada yüzüme değen sıcaklık ile duraksadım. Biraz bekleyip hırsla ayağa kalktım ve eşyalarımı topladım.

Merdivenleri Zar zor çıkıp odama girdim ve kendimi yatağa attım. Heryerim çok fena yanıyordu.

Kendimi toparlayıp kalktım ve aynaya baktım. Yüzümün çoğu morarmaya yakınlaşmıştı. Diğer taraflar ise kızarmış.

Kollarım ve bacaklarım için birşey diyemem zaten. Aynaya boş boş bakmaya devam ettim bir süre. Yanağımdan süzülüp üzerime damlayan kana baktım.

En sonunda kendime gelip dolabımı açtım ve en büyük çantamı aldım. Hiçbir zaman bavul almamıştım. Çünkü gerek duymadım.

Çantamı açıp içine düzgünce birkaç kıyafet yerleştirdim. Heryerim hareket ettikçe daha da acıyordu ama umursamadım.

Çantam ağzına kadar dolunca başka bir çanta daha aldım. Ona da kıyafetlerimin kalanını doldurdum ve üzerimi değiştirmek için ayırdığım kıyafetleri giydim.
(Medyada)

Küçük bir çanta alıp masamın üzerindeki eşyaları doldurdum. Masamın köşesinde düşmeye yakın olan şeyi de aldım.

Yoongi'nin verdiği krem

Onu da çantama atıp kapattım ve diğerki çantalardan birinin içine sıkıştırdım. Artık gerçekten bu evden gitmem gerek

Odama tekrar baktım ve dip köşe arama yaptım. Hiçbir şeyin kalmadığını anlayınca geri çekildim ve odama bakmaya başladım.

Gözümden ne ara düştüğünü anlamadığım yaşın yanaklarımdan akmasına izin verdim.

Telefonumu alıp odamın birkaç fotoğrafını çektim ve kapatıp cebime koydum. Kapının arkasında olan montumu da alıp giydim ve çantalardan birini sırtıma taktım.

Üzerimden çıkardığımız kıyafetleri yerdeki çantaya gelişi güzel soktum.
Dolabımın yanında olan bütün çantalarımı da alıp boş kalan yere sıkıştırdım ve kapattım.

Çantanın üstü şiş duruyordu ve bu komiğime gitti. Gülümseyerek çantayı da elime aldım ve kapıyı açtım. Anahtarı alıp çıktım ve odamı kilitledim.

Bir riske girip babamın odasının önünde durdum. Sessizce açıp kafamı uzattığımda kadınla beraber yattıklarını gördüm. Ama masum değillerdi.

Kapıyı Aralık bırakıp hızlı hızlı inmeye çalıştım ama vücudum buna izin vermedi.

Elimden geldiğince hızlandım ve kapıya vardım. Anahtarımı alıp sessizce evden çıktım ve derin bir nefes aldım.

Eğer başarırsam kurtulurum.

Eve halı alacak paramız olmadığı için evde ayakkabıyla dolaşabiliyorduk. Babam aldığı bütün maaşı yiyordu zaten.

Obligation Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora