22-

41 4 1
                                    

"İyi misin?" Kafamı zar zor tutuyordum şuan. Yoongi'nin gözlerinin içine baktım. "Parmağım"

Yoongi gözlerini ellerime indirdi. Parmağımı kapattığım elimi yavaşça çekip altta kalan parmağıma baktı.

Parmağımı görmek istemediğim için kafamı arkamdaki dolaba yaslayıp gözlerimi kapattım. Yoongi'nin kalktığını anlayınca gözlerimi açıp ona baktım.

Babam koltuktan kalkıp elindeki bıçağı Yoongi'ye doğrulttu. "Yaklaşma" Yoongi olduğunu yerde durup gülümsedi.

Babam ona bakarken hızla elini kavrayıp kolunun altına aldı ve bıçağın düşmesini sağladı. Babam Yoongi'nin sırtına vurdu. "Tamam bırak"

Yoongi babamı bıraktı ama kolu hala elindeydi. "Defol git burdan" Babam birşey demedi. Kısa bir süre bana bakıp çıktı.

Yoongi yanıma eğilip ellerini bacaklarımın altına ve sırtıma yerleştirip kucağına aldı. Sağ elimi karnımın üstüne koyup sol elimi de Yoongi'nin boynuna sardım.

Yoongi kapının önünde dizilmiş olan insanları yarıp sonunda şirketten çıktı. Araba getirilince beni arkaya bırakıp kendisi öne oturdu.

"Bay Min öne otururdum" Yoongi arabayı çalıştırıp bir anda hızlandı. "Bu halde önde mi oturacaksın?"

*****
Sağ elim masaya konulmasını istediler. Elimi sağımdaki masaya koyup solumdaki Yoongi'ye Döndüm.

"Çok acıyacak. Sizi uyutmamızı ister misiniz?" Doktora dönüp Kafa salladım. "Hayır dayanırım" Yoongi elimi tuttu. "Nasıl dayanacaksın?"

Rahatlaması için gülümsedim. "Merak etme nelere dayandım ben" Kafa salladı. "Buna dayanmana gerek yok ama" elimdeki elini sıktım. "Merak etme"

"O zaman başlıyorum" doktorun dediği şeye karşı Kafa salladım. "Canın acırsa elimi sık" Kafa sallayıp olduğum yerde dikleştim.

Doktor eldivenlerini takıp bana baktı. "Hazır mısın?" Kafa sallayıp başlamasını bekledim.

Parmağımı avcunun içine alınca irkildim. Diğerki eliyle de ucundan tuttu. Bir anda geriye doğru ittirince Yoongi'nin elini sıktım.

Doktor biraz daha uğraşıp bıraktı. "Biraz dinlen alet getireceğim" dudaklarımı birbirine bastırıp Yoongi'nin elini hafif bıraktım.

"Emin misin?" Kafamı yana yatırdım. "Evet dedim" yutkundu. Doktor açık kapıdan girip arkasından kapattı. Masanın önünde durup getirdiği eşyaları elimin yanına koydu.

Hepsini tek tek açtı. En sonunda tekrar parmağımı aldı. Daha demin yaptığının aynısını yapıp bu sefer aletleri araya soktu.

Çıkık için alete gerek oluyormu ya

En sonunda bitince ter içinde geriye yaslandım. Çok azıcık birazcık bağırmış olabilirim. O kadar da olur.

Doktor parmağımın etrafında demir bir tutkaç takıp sıktı ve üstüne sargı bezi sardı. "Çok iyi dayandın, bayağı güçlüsün. Geçmiş olsun"

Gülümsedim. "Teşekkürler" masayı geriye çekti. "Birazdan ağız röntgeniniz de gelecek"  Kafa salladım. Adam tekrar geçmiş olsun diyip odadan çıktı.

"İyi misin?" Kafamı salladım. "Merak etme iyiyim" Kafasını geriye attı. Yapma şunu işte ama

Hızla bana dönünce alnındaki saçları oynadı. "Bu halde seni merak etmeyeyim de ne yapayım?" Kızgın bir tonda söylediği için biraz irkildim. "Tamam kızma"

Yerimde biraz kıpırdadım. Yoongi ayağa kalkıp arkamdaki yastığı tuttu. "Uzan biraz" hafif öne gidip yastığı düzeltmesi için fırsat verdim. İşini bitirince omzumdan tutup hafif geriye ittirdi.

Biraz daha öne kayıp yattım. Kafamı Yoongi'ye çevirip oturmasını bekledim. "Kusura bakmayın Bay Min işiniz de yarım kaldı" sandalyeye oturdu. "Şöyle konuşup beni sinir etme Yoon"

"Neden sinirlendiniz şimdi?" Derin bir nefes aldı. "Resmi konuşma" Kafa salladım. "Tamam. Neden sinirlendin?"

"Kendini suçladığın için. Babanın yaptığı şeyi kendi üstüne neden aldığını anlamıyorum" dudaklarımı yaladım. "Aslında bunu yapmak bende istemiyorum. Ama istemsizce oluyor"

"Arkadaşlarına haber verecek misin?" Kafa salladım. "Evet söyleyeceğim. Telefonum nerde?" Cebinden telefonumu çıkardı. "Şirketten çıkarken hemen aldım"

Telefonu alıp arkasına baktım. "Teşekkürler" doğruyu almış.

Telefonumu açıp Yuna'yı aradım. Herşeyi anlatıp olduğumuz hastanenin adını da söyledim ve kapattım.

"Geliyorlarmış" Kafa salladı. "Ailen anladığım kadarıyla çok iyi değil ama çok güzel arkadaşların var" Gülümsedim. "Haklısınız. Ama senin hiç arkadaşlarını görmedim."

Omuz silkti. "Çünkü yok" kaşlarımı kaldırdım. "Hiç mi?" Kafa salladı. "Hiç" işaret parmağımı kaldırıp gösterdim. "Ama olmuştur" indirip yanıma koydum.

"Bir tane oldu. O da sattı zaten" geriye yaslandı. "Ben okulda popülersindir diye düşünmüştüm" Gülümseyip Kaşlarını kaldırdı. "Neden?" Omuz silktim. "Yakışıklısın"

Ne dedim ben

Dediğim şeyi fark edip hızla diğerki tarafa çevirdim kafamı. "Ne dedin?" Hızla Kafa salladım. "Hi-" Bir anda kapı açılınca kurtulduğumu hissettim.

"Aşkım noldu sana" Yuna gelip yanımdaki boşluğa oturdu. "Babam ve tablosu"

Eliyle saçlarımı düzeltti. Kafamdaki yara acıyınca kaşlarımı çattım. "Öyle deme ama" Kook arkadan gelip Yuna'nın omzuna elini koydu.

"Vay bizim prenses çok sağlıklı duruyor" Güldüm. "Turp gibiyim" Diğerkinler de içeri girdi. "Ne zaman güçsüz gördük Yoon'u?"

"Göremezsiniz de zaten" Hepsi gülünce bende onlara katıldım. Yoongi ayağa kalktı. "Ben gideyim siz konuşun" Jin elini Yoongi'ye uzattı.

"Hayırdır nereye?" Yoongi Kaşlarını kaldırdı. "Dışarı" Güldüm. "Otur birşey olmaz" Bana baktı. "Emin misiniz?" Yuna kafa salladı. "Evet yabancı mısın?"

Tekrar yerine oturup bana bakmaya başladı. Kısa bir süre bakışıp tekrar bizimkilere döndüm.

"Ben çok acıktım" Hoseok Jin'e vurdu. "Yuh artık yeter" Jin Kaşlarını çatıp Hoseok'a döndü. "Ne ya acıkacağım zamanı ben mi seçiyorum?" Jimin elini Kook'un omzuna koydu. "Sen hep açsın Jin"

"Napayım be üstüme gelmeyin" Gülümsedim. "Acıktıysan birşeyler ye öyle gel" Dudaklarını gerdi. "Yok vazgeçtim sen böyleyken Ben gidip yemek yiyemem"

Hoseok omzuna vurdu. "Helal sana" Güldüm. "Burdan çıkınca yemekler benden söz" Hepsi birden bağırınca Güldüm. "Hey çok ses yapmayın hastanedeyiz"

Yuna önündeki Jimin ve Kook ikilisine vurdu. Onlara bakıp gülümsedim ve Yoongi'ye döndüm.

Bizimkileri izlediğini gördüm. Beni fark edince bana baktı ve hafif gülümsedi. Gülümsemesine karşı bende gülümseyip bizimkilere döndüm.

*****
2 bölüm wow. Ama okuyan yok işte orası biraz moral bozuyor. Neyse iyi okumalar yine de

Görüşürüz 💋🖐

Obligation Where stories live. Discover now