~GARİP HAREKETLER~

12.5K 595 92
                                    

Dün gece çok zor uyuyabilmiştim. Şu an ise saat 11. Yatağımda uzanmış öylece, yeniden yağmaya başlayan karı izliyordum. Dün Marcos Alex'i şehre göndereceğini söylemişti. Umarım annemler şehirdedirler ve iyilerdir.

Sıkıntıyla elime bir kez daha telefonumu aldım.
Bu sefer açarlar umudu ile babamı aradım.
Ama telefonun karşı tarafından, böyle bir numara bulunmamaktadır diye yanıt geldi.
Ama nasıl olur korkuyla doğruldum yataktan. Gözlerim dolmaya başlamıştı, annemi aradım bu sefer. 'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.'

Tanrım sen yardım et. Neler oluyor? Neredeler bunlar. Hemen odadan çıkarak merdivenlere yöneldim. Koşarak indiğim merdivenlerin sonunda durdum. Alex ve Marcos konuşuyordu. Benim indiğimi fark eden Marcos bana döndü.

"Vera ağladın mı sen?"

"Sorun ne, söyle bana hadi." Dedi. Konuşması ile daha fazla ağlamaya başladım.

"Babamın numarasına ulaşamıyorum. Annem açmıyor. Kesin bir şey oldu. Lütfen lütfen hemen şimdi gidelim şehre."

"Tamam tamam, sakin ol. Bak Alex geldi onu göndereceğim şimdi." Diyerek alexe döndü.
Birbirlerinin gözler ile konuşuyorlardı adeta. Benden bir şey mi saklıyorlar. Çünkü şu an öyle görünüyorlardı. Hırsla itiraz ettim.

"Hayır! Bende geleceğim. Annem ve babama ulaşamıyorum. Burada oturacak mıyım?"
Dedim. Sözlerim ile Marcos derin bir nefes çekti içine.

"Olmaz. Sen burada benimle kalacaksın Alex şehre inecek." Ne diyordu bu adam. Bana emir veremezdi, annem ve babam kayıp diyorum bana benimle kalıcaksın diyo.

"Hayır gideceğim! Burada kalamam. Ve sana ne? İstediğim yere giderim." Söylediğim ile yüzü gerilmişti. Çene hatları daha bi ortaya çıkmıştı. Bu hali beni korkutmuştu, bir anda suspus oldum. Hele Alex'in bana olan şaşkın bakışları, boku yediğimi gösteriyordu.

"Hiç bir yere gidemezsin! Burada kalacaksın dediysem kalacaksın. Bu havada başına bişey gelebilir. Alex gidiyor işte." Sözleri ile başımı eğmiştim. Ne bu haller. Neyiydim ben onun? Nasıl beni bu şekilde kısıtlaya bilirdi? Tabii bunları hep içimden söyledim. Yüzüne söylemeye götüm yemedi yani.

"Tamam burada kalacağım ama, eğer onları şehirde bulamazsak bırakacaksın beni. Ben bulacağım onları." Dedim. Yine derin bir nefes aldı ve başını salladı.

"Alex git hadi sen. Yanına bir kaç kişiyi daha al, heryeri arayın." Dedi. Alex onu onaylayarak çıktı evden. Alex'in gitmesi ile bizde mutfağa geçtik. Olmayan iştahım ile yemek yemeye zorladım kendimi.

🐺

Marcostan

Bana o insanlar için karşı gelmesi sinirlerimi bozmuştu. Sanırım onu korkutmuştum. Belkide  gerçeklere adım adım yaklaşıyoruz diye stres oluyorum. Alex'i tabii kide şehre göndermedim. Çünkü ailesi Alaska da değiller  di. Alex sadece gece eve gelerek onları bulamadığını söyleyecekti. Bende Vera ya gerçekleri anlatacaktım. Ona kendisini tanıtacaktım.

Şimdi tabağındaki yemeğiyle oynuyordu. Morali bozuktu. Ve bu durum beni deli ediyordu. Bir anda kurdum konuşmaya başladı.

"Marcos, Zoey ile iletişime geçtim"

İşte şimdi her şey başlıyordu. Benim kurdum vidal, Veranın kurdu Zoey ile konuşmuştu.
Hemen ona ne dediğini sordum.

"Eğer en kısa sürede Vera ya ulaşamazsa ölecegini söyledi"

"Marcos vaktimiz az, Zoey'in  ölmesi vera'nın da ölmesi demek."

"Biliyorum vidal. Biliyorum."

Bu sırada biç bir şeyden haberi olmayan bebeğime bakıyordum.

________________________________

Evet işet asıl olaylara giriş yapacağımız bölümler yaklaşıyor.

Lütfen oy vermeyi unutmayın.

Yazım yanlışım varsa affedin 💞

KURDA  MÜHÜRLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin