~VERA ZOEY~

37.3K 956 102
                                    


Vakit akşam saatlerine geliyordu, Aralık ayının ortalarına doğru hava epey bi soğumuştu.
Hemen banyodan çıkıp üstümü kalın giyinmeye dikkat ederek, kat kat giyindim.
Üstümde lacivert renkte bir buluz vardı, altımda ise siyah kalın bir pijama. Ve içimde, beni sıcak tutacağını düşündüğüm bir kaç kat kıyafet daha.

Ben Vera, yakında 19 yaşıma basıcam. Yeni yaşım için pekte heyecanlı değilim.
Gittikçe yaşlandığımı düşünüyorum, şimdiden belim ağrımaya başladı. Bu yıl okulum bitiyor ve ben hâlâ doğru düzgün okula gidemedim .Hoş zaten kimse benden bir şey beklemiyor. Ailem ile birlikte Alaska'nın eski kasabalarından birinde yaşıyoruz. Babam çiftçi, annem ise emekli öğretmen. Bende babam gibi bir çiftçi olmak istiyorum. Yani haliyle üniversite okumayacağım.
Neyse bu kadar konuşma yeter, hadi annemin yanına gidelim.

Hızla çatı katındaki odamdan çıkarak mutfağa indim. Annem yine yeni icatlar peşinde. Onu es geçerek ne yemek yaptığına baktım. Çorba, tavuk ve pilav. Evet moralim yerine geldi, annem en sevdiğim yemekleri yapmış.
Tam mutfaktan çıkacakken annem seslendi.

"Vera o saçlarını kurut, hava çok soğuk. Hastalanacaksın."

"Bana bişey olmaz anne, korkma. Şimdi kendi kendilerine kururlar"

"Vera! Saçmalamayı kes istersen. Nasıl kendi kendilerine kuruyacaklar bu soğukta?"

"Of anne, ne iş çıkartıyorsun. Kururlar işte"

Ne zaman içeri girdiğini anlamadığım babam, ambardan aldığı odunları kapının kenarına indirerek konuştu.

" Vera, babacığım. Kurut saçlarını hadi, hasta olsan seni şehire yetiştire bileceğimiz bir araba bile yok."

" Hadi güzel kızım"

Babamın yumuşak konuşması karşısında, içim eriyerek onayladım onu. Ve hızla odama dönüp saçlarımı kurutarak, geri aşağı indim. Annem sofrayı kurmuştu. Afiyetle yemeğimi yedikten sonra, anneme mutfakta yardım ettim. Ardından odama çıkıp kitap okumaya başladım. Ne kadar süre okudum bilmiyorum ama eninde sonunda sıkılarak bıraktım kitabı. Komidin in üstünde şarj olaması için bıraktığım telefonumu alarak saate baktım.
YUH!
Saat 10 olmuş. Ben kitap okumaya başladığımda saat 8'di. Bunu boş verip, instagrama girdim. Ama bilin bakalım ne oldu?

İNTERNET ÇEKMİYO

E tabii, dağın başında yaşıyorum ne olacaktı ki başka. Ekranı kırık telefonu kapattım ve uzandım. Bu kasabada kış aylarında, yapabilecek pek bişey olamazdı. Bu yüzden insanlar erken uyurdu, bende uyumaya karar vererek gözlerimi kapattım. 10 dakika geçmeden uyumuşum.

Marcos' tan
Saat 12'ye geliyordu. Ivan bey hâlâ uyuyordu, ne oldu bu adama? Kış uykusuna mı yattı.
İyi de kurtlar kış uykusuna yatmaz ki.
odamdan çıkıp İvan'ın uyuduğu koltuğa yaklaştım. Ve onu kuvvetlice sarstım. Uykusundan zıplayarak uyanan ivan'ın Şaşı gözleri ile bakışmak, oldukça garip bir deneyimdi.

"Oğlum uyansana,hadi çıkmamız lazım"

" oğlunun ağzına eşşekler sıçsın. İnsan gibi uyandıramaz mısın? Ebemi ters gördüm."

"Sus İvan, seni dışarıda bekliyorum. 5 dakikan var."

Arkamda söylenen bir İvan bırakarak, evden çıktım. Hava oldukça soğumuştu, ama bu telaşım kendime değil. Bebeğime. Bana soğuk işlemez, ama o bu havada üşüye bilir.
Kapı kapanma sesi ile arkama döndüm, İvan sonunda çıkmıştı. Kafasındaki kırmızı beresi yeşil gözlerini daha bi ortaya çıkarmıştı. Bunu umursamayarak, ormana doğru yürümeye başladım. Bu sırada İvan çoktan konuşmaya başlamıştı.

"Gidipte ne diyeceksin, onu ailesinden ayırabilecek misin lider?"

"Ben istediğimi yaparım İvan. Emin ol ki onlarında başka şansı yok, onun yeri benim yanım."

Büyük ormanda yürümeye devam ettik. Yürüdükçe yol kısaldı, yürüdükçe bebeğime yaklaştım ve kokusu daha bir hoş gelmeye başladı.

________________________________

Merhaba Arkadaşlar,ben Desiree.
Uzun zamandır bir kurtadam hikayesi yazamayı istiyordum. Ve bu güne kısmetmiş.

Umarım beğenirsiniz.

Yazım yanlışlarım varsa affedin 💞

KURDA  MÜHÜRLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin