19 - Operasyon Adı Yıldırım

5.6K 441 497
                                    

Size birbirinizi sevin diye emir veriyorum, benim sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin. Birbirinize sevginiz varsa, bununla herkes benim öğrencilerim olduğunuzu bilecek..

Hiç kimsede, kişiğinin uğruna canını feda etmesinden daha büyük sevgi yoktur..

"Amen.." diye mırıldanıp kendi hâlimde okuduğum İncil ayetlerinin sonuna geldim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Elimde tuttuğum uzun menzilli silahımı eldivenimin üzerinden sıktım ve demirini hissetmeye çalıştım. Kafamdaki maske ne kadar rahatsız etse de bu şu an umursayacağım en son şeydi.

Yıkık dökük evin yaslandığım duvarının ve rüzgarın bana verdiği soğukluk yetmezmiş gibi
kendime soğumuştum.. Kendimden soğumuştum..

Gözlerimin önünde Yıldırım'ın serumuna ismini bile bilmediğim bir şey karıştırıp uyumasını sağlayıp zemin kattaki odadan götürmüşlerdi..

İstihbarattan gelen bilgiyle duvarına yaslandığım bu binanın içinde olduğu söylenmişti ama..

Ama..

Sorun şuydu ki yaşayıp yaşamadığını bilmiyorduk.

Hatta şehit olmuş gözüyle bakıyordu çoğu kişi..

Her şey benim yüzümdendi. Her şey..

Benim yüzümden Yıldırım acı çekiyordu.

"Saat on yönünde."

Kulağımdaki kulaklıktan gelen sesle bütün odağımı aniden tekrar kazandım, derin bir nefes aldım lensli gözlerimi saat on yönüne doğru çevirdim.

Harap binanın balkonunda nöbetçi duran iki kişi vardı. Operasyonu özel kuvvetler timi ile birlikte yürüttüğümüz için timin keskin nişancısı olan Kadir onu halledikten sonra içeri Kamâl ve ben girecektik.

Diğerleri ise çevredeki lüzumsuz kişileri indirmek ve bizi koruma görevini alacaklardı. Çünkü bunlar mantar gibi aniden çoğalıyorlardı.

Tim komutanı "Kadir, hızlı. Vaktimiz yok." dediğinde Kadir "Emredersiniz komutanım." diyerek cevap verdi.

Saniyeler sonra duyduğumuz iki kere keskin ve tiz nişancı silah sesi ile balkondaki iki adam yere serilmişti. O kadar temiz atış yapmıştı ki adamların acı çekmeye vakti bile olmamıştı.

Evin önündeki varilin arkasında Kamâl ile göz göze geldik, kafamı çevirip tim komutanına baktım, evin kapısının önüne geçmişti.

Bir süre bekledi, ardından bakışlarını bize çevirip eliyle 'gelin ve ilerleyin' komutunu verdikten sonra hızlı ama oldukça sessiz adımlarla komutanın yanına evin kapısına doğru yaklaştık.

Kamâl kapının bir yanına ben ise öbür yanına geçip pencerelerden görünme ihtimalimizi düşünerek duvara yaslandık.

Komutan eliyle 'altı kişi var' dedi, onayla başımı tek sefer salladım. Kamâl'e baktım, tim komutanından gelecek onay ile kapıyı açacaktı.

Komutan çevresine bakındı, her ihtimale karşı oldukça dikkatli görünüyordu, bu adamın bunun gibi bir çok operasyona katıldığına emindim, tecrübeli olduğu anlaşılıyordu.

Kamâl ile bakışıp tekrar komutu aldıktan sonra Kamâl ilerleyip sert bir hamle ile silahın kabzasını kullanarak eski kapıyı büyük bir gürültüyle açtı.

O sırada gelen sesleri anlayamadım, çünkü bildiğim bir dilde konuşmuyorlardı. Ama az çok tahmin edebiliyordum.

Silahımı kaldırıp Kamâl'ın arkasına eve girdim, Kamâl eliyle 'altı' işareti yaptığında evde altı kişi olduğunu anlamıştım.

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Dec 08, 2023 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

DÉCÈS - GAYTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon