"Nasıl konuşuyorsam konuşuyorum. Çık odamdan," dedi sigarayı dudaklarıma götürerek. Derin bir nefes aldım ve duman aramızda ağır bir şekilde süzüldü.

"Benim evimde sigara içemezsin soytarı. Yarışmayı kazandın diye kendini bir bok sanma,"

"Aydın Amca," dedi tekrar Sezgin.

"Sen sus dörtgöz," dedi babam olacak adam üzerime doğru gelirken. "Herkesin içinde götün kalktı, üç beş sümüklü arkadaşını evime doluşturdun-"

Sigara dudaklarımdan düştü, yumruğum kalktı ve babamın yanağında patladı. Herkes donakalmıştı. Efe hariç. Beni geriye çekip babamla arama girdi. Babam yanağını tuttuğunda dudaklarının kenarındaki kanı gördüm.

Evet, bunu hak ettin. Çocukluğumun içine ettin. Bu yumruk senin eserin.

Babamın yüzündeki şok gerçekti ancak ben de şok olmuştum. Düşüncelerim tamamen aksini söylese de. Babam üzerime gelirken arkadaşlarım aramıza girdi.

"Siktirin gidin lan evimden! Piç kuruları sizi!" Bana baktı öfkeden delirmiş gözlerle.

"Sen de bu eve adımını atmayacaksın. Annenle de konuşacağım! Def ol lan! Defol!"

Babam geri çekilirken küfrediyordu, kendini geri çektiğinde çocuklar onu bıraktı.

"On dakika içinde siktirip gitmezseniz polisi arayacağım!" Merdivenleri sinirli biçimde çıkarken yumruğum hala sıkılıydı.

"Rüzgar hadi oğlum çıkalım," dedi Uğur. Sezgin de kapımın arkasına asılı olan ceketimi almıştı. Arkadaşlarım ite kaka beni evden çıkardı. Hepimiz evin önündeki kaldırıma oturmuştuk.

"Uğur, sigara..." dedim. "İçki yok mu hiçbirinizde, Efe?" dedim ona dönerek. Sezgin kaş göz yapsa da Efe montunun cebinden matara çıkarıp bana uzattı. Bir yudum aldığımda rüzgar soğuk esti.

"Bize anlatır mısın artık ne olduğunu?" dedi Uğur bana sigara uzatırken. Sigaramı yaktığında hepsinin gözü üzerimdeydi. Bir tek Sezgin biliyordu. O da gözlüğünün kenarı ile oynamaya başlamıştı bile.

Anlattım. Hiçbir şey atlamadan. Yediğim tüm haltları. Yirmi dakika kadar konuşmuştum.

"Siktir," dediler hepsi bir ağızdan. Birden onlara bakarak acı acı gülümsedim.

"Ne bok yiyeceğim? Var mı dahiyane fikri olan? Sizden bir şey çıkmayacağını biliyorum çünkü Sezgin çözüp üretemediğine göre siz umutsuz vakasınız."

"Harbi boktan..." dedi Efe kendi kendine. Önünü kaldırdığı saçlarıyla oynamaya başlamıştı.

"Sağ ol, sanırım cevabımı aldım," dedim mataradan içerken. Orkun cebinden telefonunu çıkarıp baktı.

"Nehir mesaj atıyor, onu alacağımı söylemiştim.." Dediği an matarayı kenara koyup telefonuma davrandım. Melis'e mesaj atmam lazımdı.

Rüzgar: Melis 20.45'de seni alacağım.

Melis: Ohaa

Melis: O zaman her şey baştan konuştuğumuz gibi.

Melis: Salih'i ekiyorum hemennn

Melis: Biliyordum zaten geleceğini

Ona cevap vermedim.

"Her şeyi konuşacaksın kanka. Ne olursa olacak. Canını sıkma. Biz buradayız," dedi Uğur. Ona kafamı salladım sadece.

Matmazel Noir • yarı textingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant