lux 46

17.3K 2.1K 1.8K
                                    

Oy ve yorumlarınız beni çok mutlu eder. Kaç kişiyiz görmek istiyorum. Bir de kullanıcı ismi ezberliyorum bir gün görüştüğümüzde sizi tanımak için :P

 Bir de kullanıcı ismi ezberliyorum bir gün görüştüğümüzde sizi tanımak için :P

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu durum beni tüketiyor Matmazel Noir.
Göğüs kafesinin içindeki bitmek bilmeyen şefkate yaslanmak istiyorum.

Rüzgar

B: Uyudun mu? (02.30)

N: Hayır. Müzik dinliyordum.

B: Ne yaptın bugün?

N: Pek bir şey değil. Aile dramaları ve biraz yürüyüş.

B: Tek başına değildin değil mi? Akşam üzeri çıkacağım demiştin

N: Değildim.

B: İyi içim rahatladı.

N: Kimle olduğumu sormayacak mısın?

B: İstersen söylersin zaten.

(Görüldü 02.38)

Telefonum çalmaya başladığında yatakta doğruldum.

Arayan Sezgin'di.

"Rüzgar?" dedi titreyen bir sesle. Ayağa fırladım. Sezgin ağlıyor gibiydi, sesi deli gibi titriyordu. Kapının arkasından ceketimi kapıp üzerime geçirirken telefonumu diğer elime aldım.

"Ne oldu? Nerdesin?" Derin bir iç çekti.

"Mekandayım. İyi değilim. Tuvaletlerdeyim." Göğsümün ortasına çöreklenen bunaltıcı hissi atmaya çalıştım.

"Geliyorum." dedim telefonu kapamadan önce. Odadan çıktığımda Prenses beni takip etti. Annemin arabasının anahtarını aldım. Garaja indiğimde neredeyse koşuyordum. Kapıyı açıp kendimi beyaz deri koltukların üzerine attım. Anahtarı yerine sokmaya çalışırken ellerimin titrediğini fark ettim. Garaj kapısı ağır ağır açılırken ellerimi sabırsız bir şekilde direksiyona vurmaya başladım. Gazı kökleyip boş yola çıktığımda telefonu kontrol etmek aklıma geldi.

Mesaj da yoktu arama da.

Buldog'un kapısının önüne geldiğimde arabayı ortaya park ettim. Zaten park edemiyordum, bıraktım demek daha doğru olurdu.

Kapıdaki görevli beni tanıyordu, içeri hızla girdim. İnsanlar dans ediyor, birbirlerine çarpıyordu. Elektronik müzik beynimi eritmeden tuvaletlere ulaşmalıydım. Tuvaletin kapısına vardığımda kapıyı öyle hızlı ittim ki kapı beyaz fayansların üzerinde bir kere sekti.

"Sezgin?" dedim kabinleri iterken. En sonuncu kabinden kilit açılma sesi geldi.

Sezgin'in yüzünü gördüğümde durakladım. Göz altı mosmordu, öyle ki gözüne kan oturmuştu. Elmacık kemikleri de bundan farklı değildi.

Matmazel Noir • yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin