Bu yaptığım kesinlikle akıl almazdı ve ben sıkı bir dayağı hak ediyordum.
Aksi düşünelemeyecek şekilde hem de.
Duvarın üzerinde oturmuş, Nehir'in evini gözetliyordum. Odasının camları yere kadardı ve kendisi yerde ona bol gelen eşofmanlarıyla oturmuş müzik dinliyordu.
B: Ne yapıyorsun?
N: Lux ferre... (Işık getiren)
N: Müzik dinliyorum. Sen?
B: Oturuyorum öyle.
Birden odaya iri yarı bir adam girdi. Nehir'in kulaklığını çekip cama fırlatınca olduğum yerde doğruldum. Nehir ayağa kalkıp bir şeyler dediğinde adam kafasına bir tane indirdi.
Şok içinde kalmıştım.
Siyah saçları uçuştu, yüzünü örttü.Bir eliyle yatağa tutunmuştu. Ellerim yumruk olmuş tırnaklarım avucuma geçmişti. Adam Nehir'i eşofman üstünden yakalayıp hırpaladığında duvardan aşağı atlamıştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Kafese hapsedilmiş aslan gibi olduğum yerde dört döndüm.
Adam odadan çıktığında babası olduğunu tahmin ediyordum. Nehir elini dudağına götürüp kontrol ettiğinde elinin titrediğini buradan bile görebiliyordum.
B: Nasılsın?
Telefonu sıkıca kavramıştım öyle ki ellerimin titremesinden dolayı ekran titriyordu.
Telefona bakıp yatağa geri oturdu.
N: İyiyim, sen?
İyiyim mi?
İyi değildi.
Üstünü birden çıkardığında kalakalmıştım. Siyah saçları göğsünü kapattığında kafamı çevirdim.
Yaptığım hoş değildi, buraya neden geldiğimi bile bilmiyordum. Babamla baş başa evde olmak sinirimi bozmuştu. Evden çıktığımda ayaklarım bana ihanet edip buraya getirmişti.
Perdeni kapat diye mesaj atma dürtüsü gelse de kafamı farklı bir yöne çevirdiğimden mesaj atamıyordum.
Sanki düşündüğümü mesajı atabilecekmişim gibi.
Bir daha buraya gelmemeliydim.
Gözlerim penceresine çevrildiğinde siyah omuzları açık uzun kollu bir üst giydiğini gördüm. Siyah taytını dahi giymişti. Telefonu kulağına götürüp bekledi. Birini arıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matmazel Noir • yarı texting
Teen FictionDedin ki; Işıkları kapa. Kim olduğunu bilmeyeyim. Ben siyah saçlarının arasında esen o hafif meltemim. * Aşkın geceye bulansın, Yalnızca bu seferlik, Matmazel Noir, Saçlarını sal parmaklarımın uçlarına. Rüzgar onu ilk gördüğünde ne olduğunu anlamad...