➷ 8. BÖLÜM ➷

3.8K 262 129
                                    

Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Yıldızları yakmadan geçmeyelim lütfen.

❦ Bölüm Şarkısı: Sena Şener;Teni Tenime.

✨ Bölümü sevgili okuyucum @selinayqueen 'e armağan ediyorum.

🌾Keyifle okuyun..

                                          ☾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

     
   
                                ☾

    İçeriye sızan cılız ay ışığı sessizliğe gömülen odayı aydınlatan tek şeydi. Açık pencereden esen tatlı rüzgar ince tülü havalandırarak odanın içine dağılırken denizin ferah kokusunu da esintisine karıştırmış gibiydi.

Karahanlı bakışlarındaki yoğunlukla elinin altındaki ince beli parmağının ucuyla okşadı. Kızın yumuşacık teni pürüzsüzdü. Yutkunarak avcunun içini bel ovuğuna bastırarak kendisine çekti ve tirtir titremeye başlayan bedeni iri gövdesine yasladı. Kollarının arasındaki kız ürkek bir kuş gibiydi. Ve onu.. Onu istiyordu. Bunu ilk defa kendisine itiraf eden adam gözlerini yumarak alnını Asya'nın alnına yasladı.

Genç kız ise heycanla sesli bir nefes aldığında adamın dudaklarının arasından süzülen ılık nefesi içine çekti. Elinde olmadan yaptığı bu hareketle Karahanlı gibi gözlerini kapatmıştı. Bedeni resmen adama yapışmış haldeydi. Ki yapışmamış olsaydı ve o iri kollar bedenini sarmasaydı ayaklarının onu taşıyabileceğinden şüpheliydi. Ellerini bilinçsiz bir şekilde adamın göğsüne koyarak daha da sığındı o göğse. Bunca zaman ihtiyacı olan yere..

Karahanlı alnını kızın alnından çekmeden usul usul sağa sola çevirdi. Burnu Asya'nın burnuna sürtüp geçerken içinde gittikçe yoğunlaşan istek devleşiyordu. Artık onu kimse durduramazdı. Dudaklarının birleşmesine minicik bir mesafe kala Asya'nın ellerini göğsüne bastırırken hissetti.

"Y-yapma." Zar zor konuşan genç kızın heycandan içine kaçan sesiyle gözlerini açtı. Yerinden kıpırdamıyordu. Onu itip geri çekilmiyordu. Sadece durmasını istemişti. Arzuyla yanan gözleriyle baktı ürkek gözlerine. Ve sonra da geceye ayak uydurmak istermiş gibi sessizce fısıldayan narin sesini tekrar işitti.

"Yarın beni görmeyeceksen, duygularımı arkadaş muamelesiyle bastıracaksan yapma Kuzgun. Yapma. Tadını hiç bilmediğim halde hasret kaldığım tenini tenime değdirme."

Göğsünün altındaki kırık kaburgalarının arasına sıkışan yaralı kuşun başını öperek özgürlüğüne kavuşturmuş gibi huzurla nefes aldı Asya. Söylemişti işte. Resmen adama aşık olduğunu itiraf etmişti. Hayal olmasından korkarak kafasını geriye doğru attı ve kapalı gözlerini açarak adamın bakışlarında asılı kaldı.

Niye öyle bakıyordu? Afallamış gibi değildi. Neden değildi.. Biraz öncekiye göre daha da arzuyla harmanlanmıştı yeşil gözleri. Avuç içini istekle bastırdı bel ovuğuna ve biraz önce açtığı aradaki o mesafeyi geri kapatarak sarıp sarmaladı ince bedenini. Asya, kalbini boğazında hissediyordu. Deli gibi çarpan kalbinin göğsünü yarıp çıkmasından korktu bir an. Bu duygularla Karahanlı'nın göğsündeki elleri sımsıkı sıktı tişörtünü.

A Y  I Ş I Ğ IWhere stories live. Discover now