➷ 3. BÖLÜM ➷

3.6K 275 166
                                    


➷ Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Yıldızları yakmadan geçmeyelim lütfen.

❦ Bölüm Şarkısı :Sufle ; İçinde Aşk Var.

🌾 Keyifle okuyun..

                                 ☾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


                                 ☾

   Kadınların hüzünlü prenses olmaktan çıkıp bilge kadın olmaya ihtiyaçları vardır ya hani. Okumak, çalışmak, başarmak, bu akıp giden hayatta fikirleriyle ben de varım demek en temel görevleri olmalıdır ya hani. İşte Asya tam da o ayrımdaydı şuan.

İki yıldır yeterince hüzünlü prenses olmuştu. Vakit, Çakırbey kadınının gücünü, ağırlığını gösterme vaktiydi. O ki buralara kadar gönderilmişti o da Asya Çakırbey ise namını duyuracaktı. İşte buna hiç olmadığı kadar kararlıydı.

"Senin ne işin var burda?"

Karahanlı'nın sesini duyduğu an daldığı yerden silkinerek çıktı ve hipnoz olmuş gibi baka kaldığı gözlerden kaçırdı gözlerini.
"Şey, abim. Abim gelemediği için..." Bir anda duraksadı. Neyin hesabını veriyordu ki? Burnunu havaya kaldırarak nazikçe gülümsedi. "Otel için buradayım. Halledilmesi gereken bazı evraklar var. Aynı zamanda açılışa hazırlanması gereken dünya çapında bir iş bu sonuçta."

Kızın özgüvenle konuşmasıyla kaşları havalandı adamın. Yeşil gözlerini an olsun ayırmadan bakıyordu yüzüne. Şaşkındı. Hem de çok. Mehmet Çakırbey içindi tüm hazırlığı. Bu, efsunkar kız için değil.

" Şaşkınlığımı mazur gör lütfen. Uçaktan Mehmet'in inmesini bekliyorken seni görünce istemsizce şaşırdım." Sözlerinin ardından eliyle kıza yol vererek ilerlemesini istedi. Asya, kalbinin boğazında atmasını duymazdan gelerek minik adımlarla Karahanlı'ya ayak uydurmaya başlamıştı.

" Hoşgeldin. " Boğazı kurumuş gibi seslice temizledikten sonra kalın sesiyle unuttuğu bir şeyi söylermiş gibi söylemişti bu kelimeyi. Adımları yavaşlayan genç kız ise ağzının içinde geveleyerek "Hoşbuldum." Dedi.

Karahanlı'nın onu karşılayacağını keşke önceden bilseydi de böyle eli ayağına dolanmasaydı. Gerçi adamın arazisine iniş yaptı uçak yani ne bekliyordu ki?

Ailesindeki bütün erkekler oldukça uzun boylu ve genleri gereği iri yarıydı. Hatta kendisi bir yetmiş altı boyuyla birçok erkekle aynı boydaydı. Ama bu yanında yürüdüğü adamı neden dev gibi görüyordu. En aşağıya bir doksanın üzerindeki bu adamın cüssesi de çok fazla genişti. Bütün zamanını spor salonunda mı geçiriyordu acaba?

Hızlı hızlı kafasını salladı. Neler düşünüyordu böyle! Hah daha da neler! Resmen adamı röntgenliyordu. Kan basıncı yanaklarına hücüm ederken kulaklarını tekrar doldurdu adamın kendine has erkeksi sesi. "İyi misin?"

Durarak yüzüne bakan adamın yüzüne baktı. Ve istemsizce dişlerinin arasına aldığı dudağını serbest bırakarak başını belirsiz salladı. "Imm şey. Hava baya sıcakmış burda. Malum Türkiye'de henüz yeni yeni ısınmaya başladı." Aahhh, ne saçmalıyordu şimdi de!

A Y  I Ş I Ğ IWhere stories live. Discover now