Kaçak Gelinღ

KG - 36.Bölüm

Düğüne bir gün kalmıştı.Büyük gün artık kapıdaydı ve Suzi’nin içi içine sığmıyordu bir türlü.İlk kez evleniyordu.Hem de hayatının aşkıyla. Aslan’ı hep sevmişti.Başkasını yüreğine misafir edememişti onu tanıdıktan sonra.Onları ayıran kader bu sefer de İlkim’in sayesinde onları bir araya getirmişti.Arkadaşının sahte bir evlilik başlayan hikayesi sayesinde… İlkim bilmiyordu ama bugün onunda düğünü vardı.Suzi bu düşünceyle gülümsedi.Eskiden İlkim’le hayal kurarlardı.Birlikte evleneceklerdi.Düğünlerini beraber yapacaklardı ve evlenecekleri adamlarda onlar gibi yakın arkadaş olacaktı.Tüm hayaller gerçekleşmişti.Hatta bebekleri bile birbirine yakın zamanda doğacaktı. Sabahın ilk ışıklarından beri uyanık olduğu ve artık tekrar uyuyamayacağına kanaat getirdiği için yataktan kalktı. Her yeri bembeyaz ve ferah olan odasının verdiği huzur bile onu sakinleştiremiyordu.Ailesi belki yanında değildi ama cennetten onu izlediklerini biliyor ve mutluluğuna ortak olmalarını umuyordu.Son zamanlarda yeni kankası olmaya aday gördüğü Irmak’ı aradı,salona geçtiğinde.

Karşıdan gelen uykulu ‘Alo’ sesiyle direk konuya giriş yaptı.

-“Uyan uykucu sarı ördek! Bana lazımsın.”

Karşı taraftan gelen homurtuları umursamadı bile.Hem Irmak’ın artık alışkın olması gerekirdi değil mi? Aksi halde Suzi hamileliğini biz kız olarak kullanmaktan çekinmezdi.

Karnını sevgiyle okşarken,’ Anneye kızma bebeğim.Unutma daha çok eğleneceğiz.” Diye fısıldadı.

-“Ne? Ne dedin?”

-“Aman Irmak sana demedim.Onu bırakta kaldır tembel kıçını buraya gel hemen.”

-“Off Suzi ya! Bir hafta sonum var ve onda da uyumak hakkım değil mi? Sınav zamanındayım zaten.” Diye dert yanan Irmak Suzi tarafından başarıyla susturuldu.

-“Bana bak seni mızmız sarı kafa ! Yarım saatte burada olmazsan saçlarını cımbızla tek tek yolacağım.Çok konuşmada hazırlanmaya başla. Ablan iyice şüpheci olmaya başladı.Son günü sorunsuz atlatmamız gerekiyor.”

-“Pekala,pekala. Sabah sabah bu enerjiyi nerden buldun bilmiyorum ama bana da biraz vermen gerekecek.Hazırlanıp çıkıyorum şimdi.”

***

Funda Hanım artık Türkiye’ye gelmesi gerektiğine karar vermiş ve yanına Meredith’i de almıştı..Ama bilmediği kocasının da bir sonraki uçakla peşinden geleceğiydi.Aslında gitme sebepleri farklıydı.Toprak babasını aramış ve düğünü haber vermişti.Annesine söyleyip söylememesini veya gelip gelmeyeceklerini onun tercihine bırakmıştı.Sonuçta İlkim’le evleneli aylar olmuştu ve bu düğünde kimsenin –ki bu ailesi de olsa – keyiflerini bozmasına izin vermeyecekti.

Meredith Funda Hanım’a , “Anneciğim sence onları ayırabilecek miyiz?” diye sordu tatlı tatlı.Toprak’ı elde etmek istiyorsa bu kadının iş birliğine ihtiyacı vardı ve ona iyi davranmama gibi bir aptallığı yapamazdı. Toprak’a henüz sahip olamamıştı ama Funda Hanım’a anne diyerek onu kendine iyice bağlamıştı.

-“Merak etme kızım. Hem onların birbirine aşık olduğunu falan da sanmıyorum.Toprak için bu mümkün değil.Oğlumu tanırım.Hem o kızıl sevmez.Şimdiye kadar yanında kızıl bir kadın gördün mü? Sen içini ferah tut bir tanem .Yakında onunla evleneceksin.”

-“Umarım anneciğim.Bunu ne kadar çok istediğimi biliyorsunuz.”

***