KG - 5.Bölüm

54.5K 2.2K 24
                                    

Suzi hayretten ağzı açık Ahsen'e bakakalmıştı.Demin ne demişti bu kız? Evleniyorum mu? Hem de kiminle daha bugün yanında işe başladığı adamla.! Olacak şey değildi bu. Ahsen ömrü hayatında böyle bir çılgınlığa kalkışmamıştı.Kalkışmazdı da. Kendinden şüphe etti bir an .Çok mu kötü etkiledim acaba ben kızı diye.

-"Şimdi ben doğru anladım dimi?" diye sordu.Yanlış anlamış olduğunu varsayıp içinden dua ederek.Eğer kulaklarının fonksiyonlarını kaybetmesinin ,algısında bozukluk olmasının ne güzel olacağını da düşünmeden edemedi.Çünkü tanıdığı arkadaşı hayatta böyle şeyler yapmazdı.

-"Off Suzi!" Ahsen artık sıkılmıştı.Bu konu hakkında da ne kadar az konuşursa gerçekliğinden o kadar uzak kalıp kendini rahatlatacağını da düşünmüyor değildi. Sanki mümkünmüş gibi... "Neresini anlamayaksın ki! Evleniyorum işte . Bir hafta içinde Ahsen Altaylı oluyorum."

-"Yok yok sen cidden aklını kaçırdın.Kesinlik kazandı bu.Şu saniyede emin oldum ben."

-"Tatlım başta tabiî ki karşı çıktım bende.Alo! Düğünden kaçtım ben hatırlarsan. Sonra da biran düşündüm tabi. Ailemden sonsuza kadar kaçamam ki.Nereye kadar gidecek bu durum.Tek çocukları benim .Babam perişandır kesin.Annemse çıldırmıştır.Gerçi onun çıldırması Selim'le evlenmemem ama sonuçta annem o da.Ne kadar anlaşamazsakta seviyorum onuda.Ailem onlar benim. Eğer bu saçma evliliği kabul edersem Selim'den kurtulacağım ve aileme kavuşacağım.En azından sonunda böyle olacak.Zaten 6 ay sürecek bu saçmalık ve sonra herkes kendi yoluna.Bir daha beni evlendirmeye kalkışamazlar bile."

Suzi arkadaşının açıklamasını her ne kadar mantıklı bulsa da içinden bir his bunun sonucunun herkesi farklı etkileyeceğini söylüyordu ve bu onu korkuttu.

-"Tatlım emin misin? Ben her zaman yanındayım biliyorsun. Benim tek yakınım sensin ve sen iste her şeyi yaparım.Sadece senin üzüleceğin bir şeyler olmasını istemiyorum .Beni anlıyorsun değil mi?"

Ahsen Suzi'nin tek ailesiydi.2 sene önce ailesini trafik kazasında kaybettiğinde Ahsen onun yanındaydı.Her zorluğa birlikte katlanmışlardı.Suzi onun için hiç sahip olmadığı kardeşiydi.

-"Birtanem biliyorum tabiî ki. İyi ki varsın.Korkma .Hem bunu bir iş sözleşmesi gibi düşünebilirsin.6 aylık bir kontrat'a imza atacağız ve sonra hepimiz karlı çıkacağız bu işten.Herşey normale dönecek." Dedi buna inanmak istercesine söylemişti Ahsen bunları.

-"Umarım Ahsen 'im .Ben zaten hep yanındayım biliyorsun.Neyse konumuza farklı bir boyuttan bakacak olursak bu Toprak efendi kısa süreli de olsa eniştem olacak yani. Başına nasıl bir bela aldığını bilmiyor" dedi kahkaha atarak. "Belalı bir baldızı olacak ! Kendisi iyi hazırlasın..."



Ahsen geç uyumanın sonucu telefon sesiyle uyandığında biran neye uğradığını şaşırdı.Zaten fazla uyumamıştı ve sessizlik içinde telefon sesi sinemadaki kolonlardan çıkan sesi aratmıyordu ve sanki bir korku filminin içine dalmıştı.El yordamıyla telefonu başucundan alıp ekrana baktı.Numarayı tanımıyordu.

-"Alo" dedi .Sesi uykuluydu ve karşısındakinin kim olduğunu anlaması için geçen sürede tekrar uyumamaya çalışıyordu ve inanılmaz zorlanıyordu.

-"Sevgilim" diyen ukala sesi duyduğunda başından aşağıya soğuk su dökülmüşcesine irkildi.Bu ukala sesi tanımaması mümkün değildi ki! Lanet adam uykularını da ona haram edecekti anlaşılan.

-"Efendim aşkım" dedi alayla.Bu adam cidden sinirlerini bozuyordu.Her zaman sabırlı olduğu söylenen Ahsen bu adama karşı nedense sinirinden kuduruyordu.

-"Bebeğim bu gün işlemler için gerekenleri halledelim istersen " sesi alaycıydı.

-"Bana bebeğim deme seni sersem ! Zaten uykusuzum.Uykumun içine ettiğin yetmiyormuş gibi sinirlerimi de yerinden oynatma.Bırak yerinde dursunlar mümkünse.Bunu başarabilir misin acaba?"

-"Neden uyuyamadın hayatım.Beni mi düşündün yoksa ? Merak etme aşkım az kaldı evleniyoruz.Eminim kollarımdayken uyku sorunu çekmezsin.Bu arada sabahları huysuz mu oluyorsun sen?"

Toprak bu kızı sinirlendirmeyi sevmeye başlamıştı.Kısacık zamanda onla ilgili edindiği tek bilgi ;çabuk sinirlenmesiydi.Bu kızla eğlenceli vakit geçireceği kesindi.

-"Seni gerizekalı ! O dediğini rüyanda görürsün sapık herif.Ayrıca sen varken huysuzluk bana yakışmaz. "

Ahsen kendini çığlık atmamak için zor tutuyordu.Bu adam onun dengesini altüst ediyordu.

-"İltifatların gözlerimi yaşarttı kızıl.Hazırlan yarım saate seni almaya geliyorum" Ahsen'in cevap vermesine fırsat tanımadan telefonu kapamıştı.Bu adam gerçekten sinir bozucuydu.Yataktan fırlayıp banyoya koşturdu kısa bir duşun ardından saçına şekil verip üzerini giyindi. Mini kot eteği ve ince bluzunun üzerine ceketini de geçirdiğinde hazırdı.Makyaj yapmamıştı .Zaten ihtiyacı da yoktu.Hava bugün olması gerektiği gibi güzeldi. Suzi'yi uyandırmamak için not yazıp bıraktı.Tam o sırada da Toprak telefon edip aşağıya inmesini söyledi.

Toprak arabasına yaslanmış onu bekliyordu.Bu adam kendine olan özgüveni feci sağlamdı ve bu da rahatsız edici bir durumdu.Ahsen içinden sakin olması gerektiğini söyleyip durdu.Toprak onu bugün daha fazla sinir edemeyecekti.Arabaya doğru yaklaşırken ona bakmadı ve direk arabaya geçirip oturdu.Toprak'a baksaydı yüzündeki gülümsemeyi görebilirdi ama o sırada iç sesiyle mücadelede olduğu için fark etmedi.

Araba hareket ettiğinde Ahsen dışarıyı seyrediyor,sanki ilk defa gelmişcesine ilgili davranıyordu.Aslında bunu Toprak'la konuşmamak için yapıyordu .

"Nikah için gün almak sorun olmayacak " dedi Toprak .Sessizliği bozmaya karar vermişti.

-"Yaa öyle mi ?"
Bu kızın umursamaz tavırları bazen gerçekten de sıkıcı oluyordu.Toprak bunu umursamamaya çalıştı. "Evet .Bir arkadaşım halletti 3 gün sonra nikahı halledeceğiz.Bugün seninle yüzük falan bakıp,şu hastane işlerini halledelim.Düğün içinde kıyafet alalım tabi.Gelinlik istersen o da olur. Normal günlük kıyafetler falan da almak lazım tabi.Neye ihtiyacın olacaksa işte.Bugün onları halledelim.Başka boş günüm yok maalesef"

-"Gelinliğe gerek yok.Gerçek bir nikah değil bu.Beyaz bir elbise alırım.O da fazla bile. Kıyafet için senin yardımın gerekmiyor ben hallederim.Hastane işini ve yüzüğü halletmemiz yeterli olur."


Ahsen kendince olması gerektiği gibi umursamaz davranıyordu.Sonuçta bu gerçek bir evlilik değildi.Sadece bir süre birbirlerine katlanmaları gerekecekti.Fakat bu durum Toprak'ın canını sıkmaya başlamıştı.İçinden bir parça az da olsa umursasın istiyordu.Sonra kendine kızdı.Böylesi daha iyiydi.Anlam yüklemeye gerek yoktu.

-"Peki sen bilirsin" dedi omuz silkerek.İlkim Hanım öyle istiyorsa öyle olsundu.Sorun çıkmadığı sürece umurunda değildi.

Arabayı oldukça büyük bir kuyumcunun önüne parkedip yüzük bakmak için içeriye girdiler.Bir sürü güzel ve pahalı alyanslar önünde seçilmek için bekliyordu. Gerçekten evleniyor olsaydı dikkatle seçmek için çaba gösterebilirdi ama durum buyken hiç gerek yoktu.

-"Abartmaya gerek yok" İlkim aklındaki düşüncesini dile getirmişti. "Sade bir çift alyans yeterli" dedi ve sessizce ekeldi. "6 ay için çok bile"

Toprak ,İlkim'in son söylediğini duymuştu ve istemsizce canının sıkılmasına engel olamadı.Sonra aklından geçen düşünceleri gerisin geri yolladı ve ana odaklandı.

-"Hayatım.Annemin ne kadar zeki olduğunu sen bilmiyorsun ama ben biliyorum.İnandırıcı olmak istiyorsak ona göre de davranmamız gerekir değil mi? O yüzden.... "Gözüne kestirdiği yüzüğü alıp İlkim'in parmağına taktı. "Bunu alıyoruz.... Bana da eşini verin" dedi görevliye dönüp.


İlkim'in dediği her şeyi duymazdan gelip yüzüklerle oradan ayrıldılar.Hastanedeki işlerini de bitirdiklerinde öğlen olmuştu.Bir yerde öğlen yemeği yemek için şık bir restoranta geldiler.İlkim bu teklifi normalde geri çevirebilirdi ama kahvaltı yapmamıştı ve açlıktan ölüyordu.

Yemekler geldiğinde İlkim direk yemeye koyuldu ve ne kadar aç olduğunu bir ekz daha fark etti.Toprak ise daya yemeğe başlamamış İlkim'i seyrediyordu.

-"Yavaş hayatım.Kimse yemeği önünden almıyor.Boğulacaksın."

Toprak'ın ilgiyle sorduğu bu sözleri İlkim alay olarak algıladı ve utanç,öfke arası duygu arasında kaldı.

-"Müstakbel kocacığım sabahın köründe kapıma dayanmasaydı ve yeterli vaktim olsaydı kahvaltı edebilir ve aç kalmazdım" dedi alayla "Uyku kısmını saymıyorum bile.. Hem sabahın köründe niye geldin ki.Madem bugün işin yoktu sonrada hallederdik değil mi? Çok ta zor olmasa gerekti."

-"Akşam randevum var" diye kestirip attı Toprak.

-"Demek öyle.Çok önemli olmalı erteleyemediğine göre" dedi İlkim ters ters. 'Ne işi varsa artık' diye geçirdi içinden sinirle. Beyfendinin keyfine göre hareket edeceğiz.O ne zaman derse o zaman olacak. Yok ya! Bende İlkim'sem her şey o kadar kolay olmayacak.

-"Evet çok önemli."
-"Sevgilin mi yoksa ?" dedi İlkim pat diye.
-"Evet.Başka sorun?" Bu adamın umursamazlığı insanı katil ederdi kesin. Ne diye sorduysam? Diye kendine kızdı ama sormuştu işte.Dilin kemiği yoktu ki. Hem sevgilisi varsa neden benimle evleniyor ki kibirli,ukala,bencil pislik.

-"Bir sevgilin varken neden başkasıyla evleniyorsun.Bir taşla iki kuş vursana "
-"Bir kere ben bir taşla 3 kuş vuracakken ikisiyle neden yetineyim ki" diye omuz silkti Toprak.
-"Nasıl yani?"
-"Şöyle söyleyeyim.Sevgilimle evlenemem gerçekte evlenme gibi bir düşüncem yok.Sadece birlikteyiz hepsi bu.Evlenirsem ayrılmam zor olur.Seninle evlenip kendimi garantiye alıyorum.Tabi onunla da görüşmeyi sürdüreceğim.Annemde evlendiğimi görünce benimle uğraşamayacak.. Nasıl?"
-"Biliyor musun? Sen pisliğin tekisin Toprak Altaylı.Aklı yerinde olan hiçbir hemcinsim seninle isteyerek evlenmez.Diğer kategoridekilere de anca acırım zaten" diye patladı İlkim.
-"Söylediklerine inanıyor musun bari?"



Suzi Aslan'la yediği akşam yemeğinden sonra ayakları yere basmıyordu.Artık çok sık vakit geçirir olmuşlardı ve yıllar öncesinde ona duyduğu aşk yeşermişti çoktan.Tekrar aşık olmuştu.Nereden nereye diye düşündü. Ahsen Selim'le evlenmek zorunda kalmasaydı İstanbul'a gelemeyecekti ve onunla karşılaşamayacaktı.Kaderin yaptığı tatlı süprizlere şu aralar ihtiyacı da yok değildi. Kötü durumlardan sıkılmıştı.Düşünceler arasından Aslan'ın sesiyle çıktı.

-"Ne düşünüyorsun prenses?"
Derin bir nefes aldı.Ne söyleyebilirdi ki.Tabi ki gerçeği.Yani en azından bir kısmını.Sonuçta hiçbir zaman laf esirgemezdi.

-"Yıllar önce senin gidişin ardından ailemi kaybedişim,Ahsen'in düğünden kaçması için ona yardım edip buraya gelişimiz ve seninle tekrar karşılaşmak... Herşey o kadar arkada arkaya geldi ki sıra da ne var diye merak ediyorum.Umarım her şey yolunda gider.Tabi birde Ahsen tekrar evleniyor o da ayrı mesele.Bir kaç ay yalnızları oynayacağım sanırım" derken içten içe Aslan'ın yalnız değilsin ben varım demesini umut ediyordu.

-"Aileni kaybetmene çok üzüldüm prenses.Necati Amcayla Zuhal Teyze'yi çok severdim.Haberim olmadı hiç.Bilsem daha önce ulaşmaya çalışırdım.Gerçi bunu birçok kez yapmak istedim.Sana ulaşmayı ama sonra aradan geçen zamandan sonra korktum.Hem senin hayatında biri de olabilirdi ve birden ortaya çıkıp varlığımla rahatsız etmek istemedim" dedi gözlerinin içine bakarak.Suzi'nin küçük elini eline alıp ekledi. "Bundan sonra yalnız değilsin Suzi.Ben varım."





Ahsen eve geldiğinde sinirinden kuduruyordu.'Neymiş efendim sevgilisiyle buluşacakmışmış. Hödük. Yok hadi bu buluşuyor tamam. O kız da salak ! Evleniyor adam seni takmıyor sen onunla hala görüşüyorsun.Gururun nerde senin ! Adam haklı kadın öyle her şeyi kabullenirse her haltı yer tabi. Egon kadar kaçana taş düşsün senin . Kesin ölürsün o zaman.En azından topluma yararlı bir şey gerçekleşir.Ukala!'


Ahsen kendi kendine daha çok sinirlenirken Toprak telefonla avukatını aramıştı. Ahsen hanım kimmiş neymiş öğrenmesi gerekiyordu.Süpriz bir durumla karşılaşamazdı.Kimliğine baktı. İlkim Ahsen Arslanlı yazıyordu. Nedense bu ikinci isim ona hiçte yabancı gelmemişti.Kimsin öğreneceğiz İlkim hanım.

-"Vedat senden araştırmanı istediğim biri var.Adını söylüyorum.İlkim Ahsen Arslanlı.Bilgiler yarın elimde olsun." Diyip kapadı telefonu.Şimdi biraz kafa dağıtmanın bir zararı olmazdı.Arabayı Aslı'nın evine sürdü.Herşey yarın ortaya çıkacaktı.

Kaçak GelinღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin